𝘉Ö𝘓Ü𝘔 6 : 𝘽İ𝙇İ𝙉𝙈𝙀𝙔𝙀𝙉 𝙉𝙐𝙈𝘼𝙍𝘼

127 9 0
                                    

Sınır koymamı umarım yanlış anlamamışsınızdır...
Keyifli okumalar :) <3

                                                        ☯︎

Sabahın köründe, yani altısında Ebrar ile Sena'nın yatağıma atlamaları ile uyandım.
Gözlerimi bile daha tam açamadan başımda konuşmaya başlamışlardı.

"Aa hadi kalk uykucu, geç kalıcaz" diyip başımın altındaki yastığı çekip aldı Ebrar.

"Bunu sen mi söylüyorsun Ebrar? Sabahın altısında kalkmayan, kalkarsa kıyameti koparan Ebrar mı söylüyor bunu? Kızım manyak mısın? Sabah daha altı, neye geç kalıcaz acaba?"

Yani sabahın altısında neye geç kalabilirdik ki? İşe gitmek için bile yedi de kalkıyorduk ve geç kalmıyorduk.

"Yaa hadi kalk, belki geç kalırız"

"Uykucu, sarı pisiyi durduramadım, geç kalıcaz geç kalıcaz diye geldi benim de üzerime atladı"
Sena gülerek anlatırken ben erkenden uyandırıldığım için uykusuzdum.

"Sevgi. Şimdi kalkmazsan damacanayı getirir başından aşağı dökerim"
Ebrar'ın bunu yapamayacağını bildiğim için umursamayarak, yatakta sağa dönüp gözlerimi kapattım, tekrar uykuya dalmak istiyordum.

"Ya öyle mi uykucu? Peki, sen bilirsin" diyip üstümden kalktı, merdivenden iniş sesleri geliyordu.
Aşağı tamamem indiğinde Sena'ya bağırdı.
"Kalktı mı uykucu? Yoksa geliyorum"

Sena bir bana, bir de kapıda sanki Ebrar varmış gibi kapıya baktı.
"Kalk hadi, yoksa Ebrar yaparım dediği şeyi yapar" dedi gülerek.

"Sena, kalktı mı?"
Ebrar'ın bağırışına aldırmadan Sena'dan gözlerimi ayırıp tekrar yatağıma sokuldum.

"AHHH!"
Ve Ebrar'ın korku dolu bağırışını duyunca yataktan zıpladım.

"EBRAR!!"
Sena aşağı doğru bağırırken ben de elime yanı başımda duran boş sürahiyi aldım. Aşağı, merdivenlerden üçer beşer indim.

"Ne ol-. Melih?"
Melih Ebrar'ın ağzını eliyle kapatmış bize bakıyordu.

"Beni görünce bağırdı, sizi uyandırmasın diye de ağzını kapattım. Ama görüyorum ki siz uyanıkmışsınız zaten"
Melih açıklamasını yaptıktan sonra elini Ebrar'ın ağzından çekti.

"Korktum oğlum, Ebrar öyle bağırınca"
Ebrar'ın bağırmasıyla yataktan kalktığımı bilseydi, her gün böyle uyandırırdı, bu kozu eline vermemeliydim.

"Ebrar öyle bağırınca yataktan zıpladı, ışık hızında kalktı valla" dedi Sena sanki benim düşüncelerimi okumuş gibi.

"Lan sus. İyi ki şu kozu eline verme dedim var ya" Sena'nın ağzını kapatıp susturmaya çalıştım ama çoktan söylemişti...

"Yo demedin ki, desen bile ben gene söylerdim" dedi elimi ağzından çekerek, ardından sırıttı.
Ben bunlara bunca zaman nasıl dayandım acaba?

"Hadi hadi, kahvaltıyı hazırlayalım. Bugün yoğunuz"
Mutfağa geçip buzdolabını açmıştı bile Ebrar.

"Biz zilin sesini duymadık, sen nasıl girdin içeri Melih?"
Mutfağa geçerken Melih'e bu soruyu sormayı da unutmamıştım tabi.

"Ebrar  bana yedek anahtar vermişti bir şey olursa diye"
Kafamı anladım şeklinde sallayıp tekrar Melih'e döndüm.

"Sen niye bu saatte uyandın ki?" kaşlarımı kaldırıp devam ettim.
"Yoksa Ebrar mı?"

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin