𝘉Ö𝘓Ü𝘔 17 : İ𝙇𝙆 İÇ𝙏𝙀𝙉 Ö𝙋ÜŞ

60 4 13
                                    


"Sena'yı karakolda bırakacak değiliz herhalde?" dedi soru sorar gibi Ebrar.

"Tabikide bırakmayacağız ama şu an elimizden bir şey gelmez. Kahvaltımızı yapıp gidelim, Ulaş da dosyaya velayetini koysun"
Tane tane açıkladıktan sonra bitkinlikle masaya oturdum.

"Cidden Sena parmaklıkların ardındayken kahvaltı mı yapacaksın Sevgi?" dediğinde şaşkınlıkla Ebrar'a döndüm.

"Ne yapmamı istersin Ebrar? Bağırayım, çağırayım, kendimi yırtayım da Sena'yı oradan çıkarayım mı? Benim adalet konusundaki görüşümü biliyorsun. Araba çalmışlar" dedim ayağa kalkarak.

Ve devam ettim.
"Onları nasıl kurtaracağız? Sena'nın suçlu olmasını istemezdim ama sahte araba çalmışlar"

Ulaş hak verir gibi oynattı başını.
"Haklısın tabi ama detayları bilmiyoruz. Öğrenmek için sağlam kafayla gitmek lazım yanlarına" dediğinde Ebrar oflayarak oturdu masaya.

☯︎

~Ulaş'tan~

"Evet" dediğimde devam etmelerini istedim, olayın ayrıntılarını bilmem gerekiyordu. Sena'nın dediği gibi değildi olay, araba çalmamış ya da kaza yapmamışlardı. Kaza yapan kadını, o araba ile hastaneye götürmüşlerdi sadece.
Ama Sena olayı uzatmadan, ki Sevgi'nin anladığına eminim, alttan mesajlar vererek anlatmıştı.

"İşte sonra kadına çarpan adam indi arabadan, elinde çantayla. Kaçmaya başladı, Sena kadınla ilgilenirken ben de adamın peşinden koşmaya başladım.
Ana caddeye çıkmaya yakın Sena araba ile geldi, bin dedi ve hastaneye sürdü arabayı.
Şansımıza polisler o arabayı arıyormuş, kadını hastaneye götürdüğümüzü söylediğimiz için bizi bıraktılar ama peşimizden geldiler.
Olayı anlatmamız için dün gözaltına alınacaktık ama kadın uyandığında bizim ona çarpmadığımızı söyledi.
Sonra Sena'yı Ebrar aradı, eve gelmesini söyledi. Biz de başımızda kimse olmayınca adreslerimizi kağıda yazıp masaya koyduk, sonra da Sena'yı eve bıraktım, ben de kendi evime geçtim"

Dün Sevgi ile hastanedeyken onların da hastanede olması bir tesadüftü ama ne onlar bizi görmüştü ne de biz onları.

"Peki. Eklemek istediğin bir şey var mı Batu?" diye sordum hem resmi hem samimi bir dille.

"Hayır, zaten her şeyi anlattım" dediğinde başımı salladım.

"Umarım kanıt bulabiliriz" dedim ve Sena'yı göndermeleri için görevlilerle konuştum.
Batu çıkarken Sena'ya iyice bir baktı, Sena ona baktığında ise önüne döndü.

"Evet, Sena" dedim ellerimi birleştirip masanın üzerinden ona eğildim.
"Anlar bakalım, dün neler oldu?"

"Dün Batu ile dışarı çıktık-"
Sözünü kestim.

"Neden? Ne için çıktınız?"

"Özel hayatımızla ilgili konuşmak için çıktık"

"Nerelere gittiniz?"

"Kahvaltı yapmak için Kahvaltı Dünyası'na, sonra da Osmanlı Kahvecisi'ne gittik"

"Ne kadar durdunuz ve ne zaman gittiniz?"

"Yaklaşık saat oniki buçuk gibi kahvaltı yapmaya gittik, ikiye yakın kahve içmeye gittik. Bir saat falan durduk sanırım, saat üç gibi Ebrar aradı, o yüzden kalktık"

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin