•3 ay sonra•
"Duruşmaya geç kalıcaz Sevgi, hadi çık şu tuvaletten"
"Midem bulanıyor diyorum sana Ulaş, anlamıyor musun?"
Yaklaşık bir aydır böyleydim. Sürekli mide bulantısı, baş dönmeleri vardı.
Nedenini ise bir türlü anlayamıyordum. Hasta olduktan sonra düzenimin tutmaması olabilirdi sebep, ama bu kadar süre olması garipti ve anlaşılamazdı.
"Hastaneye gidelim diyorum gitmiyorsun, ben ne yapayım?"
Bu sefer gidecektim galiba çünkü artık dayanamıyordum.
"Tamam duruşmadan sonra gideriz"
Tuvaletten çıkıp üzerimi giydim.
Saat 14 olmuştu, evde kimse kalmamıştı, herkes işine gitmişti.
Ulaş bir anda eve gelmiş, duruşma saatine yetişmemiz gerektiğini söylemişti.
Bu olayın avukatı Ulaş'tı, mahkemeye de erkenden gitmesi gerekiyordu.
Ben de tanık olarak orda bulunacaktım.
☯︎
"Sayın hakim bey; Kemal Mutlu'nun ve Eren Altay'ın kanında adı kayıtlı olmayan ama içeriğinde uyuşturucu ve ölüm tehlikesi olan maddeler bulunan bir sıvı tespit edilmiştir.
Bu madde ise aldıkları alkolün içinde bulunduğu tespit edilmiştir"
Beynim şimdiden zonklamaya başlamıştı. Mide bulantım tekrardan baş göstermişti.
Hakimin karşısında böyle olmak utanç vericiydi.
"Dosyada da yazdığı gibi, silahta ki parmak izi Kemal Mutlu'ya aittir ve silahtan çıkan üç kurşunun bir tanesi Kemal Mutlu'ya gelmiştir. Eren Altay'a gelen iki kurşunun isabet ettiği yerler kolu ve karın boşluğudur. Fakat ikisi de riskli değildir. Buradan yola çıkarak, içkiyi aldıkları küçük marketin sahibi İlyas Tunç'un ve kasten adam öldürmekten dolayı bir aydır cezaevinde olan Kemal Mutlu'nun ceza almalarını talep ediyorum"
Tek bir solukta o günü anlatmıştı. Aldığımız içki de bu maddenin olmasından şüphelenerek o gün polislerin arkasından hastaneye gitmiştik. Midemiz yıkanmış, serum yemiştik. Şikayetimizi de yazmıştık fakat marketin sahibi ortada yoktu. Ve elimiz de de çok bir kanıt yoktu.
Polislerin marketi aramaları üzerine içkilerin içki dışında her boku barındırdığını buldular. Bilmediğin yerden içki alırsan öyle olur Sevgi. Allah'tan içmemiştik.
☯︎
Mahkemeden çıkıp hastaneye geçmiştik. Kemal ile marketin sahibi birkaç yıllık içeri de yatacakları bir ceza almışlardı.
Hak etmişler miydi? Çok daha fazlasını. Kemal'in suçu büyük değildi belki de ama silahı yanında taşıması da ayrı bir suçtu.
Ve belki de burada en büyük suçlu bendim. Onları birbirine düşüren bendim belki de, istemeden de olsa.
Ulaş tüm düşüncelerimi bozarak elimden tuttu. Arabadan inmem için uzattığı elini görmediğim için kendisi çekmeye karar vermiş olmalıydı.
"Yavaş yavaş, insan bi haber verir"
"Sesleniyorum da duyuyor musun sanki?"
"Tamam duymamışım da böyle çekmen mi gerekiyor? Kolum koptu kolum"
Abartmakta üstüme yoktu galiba.
"Hadi Sevgi hadi"
Önden önden giderken bir anda durdu ve bana döndü.
"Kimliğini aldın mı?"
Kafam o kadar allak bullaktı ki almayı unutmuştum.
"Şey, unutmuşum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Ve Sonuncu
Novela Juvenil-Küfür içerir! - '"Hayatını adayabileceğin birini bulduğunda bütün hatalarını sil Sevgi, çünkü o kişi o hataları yalnızca sana yapmaz" diyen Ulaş'a baktım. Gözleri gözlerimden dudaklarıma kaydı. O yüzüme yaklaşırken kalbim hızlanıyordu, ne yapaca...
