𝘉Ö𝘓Ü𝘔 11 : 𝘿𝘼𝙑𝙀𝙏𝙎İ𝙕 𝙈İ𝙎𝘼𝙁İ𝙍

119 10 0
                                    

Sınırı geçmeyi unutmayın lütfen, keyifli okumalar :)



Korku filmi için ısrarlarım, bir saat on beş dakika sonra sonuç almıştı.
Bir saat on beş dakika boyunca romantik komedi izlemiştik, berbattı.

Romantikliği zerre sevmezdim, ailede adım  'odun'  bile olmuştu.
Ama şükür, sonunda açtırmıştım çok sevdiğim o filmi.

Birçok kez izlediğim için, hatta filmi ezberlediğim için bana korkunç gelmiyordu ama diğerleri için bunu söyleyemezdim. Filmin adı Sinister-Lanet  idi.

Gerçekten korkutucu bir filmdi, ilk izlediğimde çığlıklar attığımı biliyorum. Şu an Ebrar, Esma ve Aslı'nın da olduğu gibi.

Melih donmuştu, filmi izleyebildiğine emin bile değildim. Sena ise benimle bu filmi defalarca izlediği için, onların bu hallerine gülüyordu.

Filmin sonlarına doğru, en korkutucu saydığım yerde telefonum çaldı. Sena ve ben bile çığlıklar attık çünkü filme kendimizi kaptırmıştık.

Bir mesaj vardı, Eren'den. Bilinmeyen numaradan yani.
0541*******:
"Dışarı çıksana, bekliyorum."

"Bağırmayın lan"
Mesajı okuduktan sonra bağırmamaları için baya dil döktüm ama, onlara bu filmi izletmem iyi olmamıştı herhalde.

"Bakın ben bi dışarıya çıkıyorum, oturun yerinizde tamam mı?" dedim gülerek.

"Kapıyı üç kere kitle!!"
Ebrar korku ile bağırınca ben daha çok güldüm.

"Tamam!"

Kapıyı kitlemeden dışarı çıktım, kitlemeye gerek duymadım çünkü Eren balkondaki sandalyelerden birine oturmuş bana bakıyordu.

"Tahmin edeyim, Lanet değil mi?"

"Yaklaşık üç saattir çığlık atıyorlar" dedim kafa sallayarak.

"İçeri geçelim o zaman?" dedi soru sorar gibi.

"Emin misin?"
Sonuçta kimseye göstermiyordu kendini.

"Emin değilim Eren'im"

"Ha-ha-ha. Aman ne komik"
Gözlerimi devirdim, onun bu şakalarını bile özlemiştim.

"Bu gece misafirperverliğini ölçmek istedim diyelim" dedi sanki amacını açıklar gibi.

Açık olan kapıdan girip kapıyı kitledim.
"Kim o?"
Şu an Esma'ya "öcüü" diyesim var.

İç sesimi duymuş gibi Eren, sessizce salona girdiğinde "ÖCÜÜ" diye bağırdı.
Ebrar Melih'in kucağına atlarken Aslı ile Esma birbirlerine sarılmış, gözlerini sıkıca yummuşlardı.
Sena ise şaşkınlıkla ayağa kalkıp bize bakıyordu.

Eren kafasındaki şapkayı ve yüzündeki maskeyi çıkardığında herkes şoka dönmüştü.

"Niye öyle bakıyorsunuz?" diye şakaya karışık sordu Eren.

"B-bu... Ö-öcü ne ya?"
Aslı baya korkmuştu anlaşılan.

"Hadi ya, saat sababın beşi olmuş, bir hâlâ ayaktayız"
Gerçekten uykum gelmişti, ve dinlenmem gerekiyordu.

"Oha, o kadar olmuş yaa?"

"Evet sarım, olmuş o kadar"
Ebrar'ın sorusunu yanıtladıktan sonra televizyonu kapattım.

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin