𝘉Ö𝘓Ü𝘔 13 : 𝙎𝘼𝙍𝙄𝙇𝙄𝙉𝘾𝘼 𝙆𝘼𝙇𝙋𝙇𝙀𝙍 𝙏𝘼𝙈𝘼𝙈𝙇𝘼𝙉𝙄𝙍

96 10 2
                                    

Keyifli ve heyecanlı okumalarrrr... <3

Şimdi boku yemiştim. Ulaş'ın babamın elini öpmesi, benim için baya kötü olacaktı. Çünkü babam sorgulayıcıydı.

"Seni bir yerlerden hatırlıyor gibiyim oğlum ama..."
Derken annem babamın sözünü kesti.

"Sevgi'nin mezun olduğu lisenin müdürü vardı ya Aydın'cım. O adamın oğlu işte. Ünlü manken ve avukat ya! Nasıl hatırlamazsın?"
Ben bile unutmuşken sen nasıl hatırlıyorsun anne?

"Haa, bak görüyor musun hanım, yaşlandık yaşlandık"
İkisi gülüşürken Ulaş bana göz kırptı.
Tamam, biliyorum hayatımın çoğu bu yavşak adamlarla geçiyordu. Kurtulamıyordum bir türlü.

"Ee oğlum işler nasıl gidiyor?"
Gerçekten sorman gereken bu muydu anne?

"İyi Beyza teyze, Allah'a şükür çok iyi"

"Sen bizim kızı nasıl buldun oğlum? Konuşuyor muydunuz?"
Hah, babamda bunu sorduğuna göre... Şimdi çık işi içinden. Hadi bakalım...!

'Hayır baba o bir kaçak olarak girdi evime' mi diyecektim?
Ağzımı açtığım sırada Ulaş konuştu.

"Sayılır Aydın amcacım"
Çok güzel!!

"Oh oh ne güzel. Bana 'Aydın amcacım' diyip durma oğlum. Sen benim oğlum sayılırsın, baba de bana evladım"

"NE?"
Tabağıma koyduğum sarmalar, bu sözle birlikte yere düştü. Haliyle tabak da kırıldı.

"Yavrum, biraz dikkat et kızım"
Annem elimi kontrol ederken, ben sadece bir Ulaş'a bir babama bakıyordum.
"Ne dedin baba sen?"

Benim bağırışımı ve kırılan tabak sesini duyan Aslı, Ebrar ve Sena mutfağa daldı.
"Ne oluyor ne bu gürül-"
Ulaş'ı görmesi ile Ebrar'ın sözü kesildi.
"Ne işin var senin burada?"

"Aaa kızım, niye öyle diyorsun oğluma?"

"Oğluma derken?"
Sena çatık kaşlarıyla bana bakarken Ulaş'a da göz gezdiriyordu.

"Siz buna niye bu kadar taktınız acaba?"
Soruyu yönelten annemdi.

"Yani şey yüzünden Beyza teyze. Şey..."

"Ney yüzünden canım?"

"Aydın abi Sevgi'nin daha bugün tanıştığı birine oğlum demesi garip açıkçası"
Bir çırpıda söyledi Sena. Allah kazamızı kabul etsin!

"Bugün tanıştığı mı?"

"Biz daha önceden de tanışıyorduk, ama konuşmuşluğumuz fazla yoktu Beyza teyze"
Aman sen eksik kalma.

"Neyse ne. Açım ben, sizin bu kaç- yani Ulaş'la konuşmalarınızı dinleyecek değilim"
Sert tepkimi ortaya serdikten sonra eğilip cam kırıklarını elime toplamaya başladım.

"Bana şu makineyi bi getirin"
Elimdeki büyük kırıkları çöpe attıktan sonra Ebrar'ın getirdiği makine ile süpürdüm bu kısmı.
"Daha bugün almıştım evi ya"

Ben kendi kendime söylenirken annem gözlerini dikip bana bakıyordu.
"Ne yaptın ne yaptın?"

"Temizlik anne"

"Sen? Hayırdır kızım kafana taş falan mı düştü?"
Herkes gülüşürken ben de gözlerimi devirdim.

"Ayıp anne ayıp"

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin