𝘉Ö𝘓Ü𝘔 8 : 𝘽𝙐𝙇𝙐Ş𝙈𝘼 𝙑𝙀 𝙂𝙀𝙍Ç𝙀𝙆 𝙔Ü𝙕

127 8 0
                                    

Lafı uzatmadan konuya giriyim. Sınır koymak istemiyorum ama daha fazla insana ulaşmak için büyümemiz gerekiyor ve bunu sizler yapacaksınız ❤.



"Ne?"
İzleniyor muydun?

"Kafeye giderken seni gördüm, sen misin diye kontrol etmek için biraz bekledim. Sonra Sena'nın yüzünü görünce sen olduğunu anladım.
Sanırım düğün için sana zorla elbise aldırıyorlar, ama itiraf etmeliyim ki siyah elbiseler kırmızı, yeşil ve lacivert elbiselerden daha da yakıştı sana"

Tanımadığım, daha doğrusu tanıdığım ama tanımadığım adam beni izlemişti, her şeyi görmüştü.
REZALET!! BU TAM BİR REZİLLİK!! HER ŞEYİ GÖRDÜ!! İNANMIYORUM YA!

Ben daha adamın kim olduğunu bile bilmiyordum, adam bana elbisenin yakıştığını söylüyordu.

"Kızım, ne bu hal! Benzin attı. Ne oluyor? Telefonda ki kim??"
Sena'nın dedikleri beynime uyarı veriyordu.

"Yakalanmayı istemiyorum ne yazık ki ya.
15 dakikan var, bekliyor olacağım!" diyip kapattı adam.

Kim bilir nasıl gözüküyordum? Kızlar bana öyle bir korkuyla bakıyordu ki, ben bile korkmuştum nasıl göründüğümden.

"Be-benim çıkmam gerekiyor. Soru sormayın lütfen, anlatacağım daha sonra"
Tekrar kabine girip hızla üzerimi değiştirdim.
Balıkçı yaka siyah bodyimi kafamdan geçirip deri pantolonumu da ışık hızıyla giydikten sonra kabinden bir hızla fırladım.

"Gerçekten özür dilerim ama şu an gitmem gerekiyor. Belki da-"

"Açıklamanı yapmadan gidemezsin Sevgi! Şu sıralar sen de bir iş var, sürekli erteliyorsun daha sonra daha sonra diye!! Biz açıklamamızı şimdi istiyoruz, yoksa burdan dışarıya adımını atamazsın"
Sena keskin bir dille konuşmuştu.

Şu an durumun nasıl göründüğünü bilmiyordum, kızların nasıl hissettiklerini de.
Ama bir çıkmazdayken, onları da o çıkmaza çağıramam.

Çözüm üret Sevgi, çözüm üret Sevgi.
Düşün, bir bahane bul, geçiştir. Bir şeyler yap aptal beynim!!

"Sena! Lütfen, bak gerçekten anlatıcam yemin ediyorum. Eğer tekrar geldiğimde burada olursanız anlatıcam her şeyi, en baştan! Bak beni biliyorsun, anlatırım dersem anlatırım. Ama şimdi olmaz, gerçekten acelem var! Lütfen...!"

Sonunda dayanamayıp gitmeme izin verdi.
Ve mağazadan çıkarken duyduğum son cümle de ondandı.
"Seni burda bekliyoruz, daha elbiseni almadık"
Ve evet, artık fark ediyorum. Onlar bana elbise alma konusunda o kadar kararlılar ki, kendilerini unutuyorlar...

                                                     ☯︎

Sonunda buluşacağımız kafeye ulaştığım da gözlerim, kiminle buluşacağımı bile bilmediğim adamı aradı.
Kim masasında tek, diyerek her masaya göz attım.
Kafenin yarısı tek kişilerle doluydu. Ve eminim ki, neredeyse hepsi birini ya da birilerini bekliyordu.
Peki beni kim bekliyordu...?

Kafasında şapkası olan, yüzünde de sadece gözlerini görebileceğim kadar boşluğu olan bir maske olan bir adam bana el sallıyordu. Bana... Bana!
Bu o muydu acaba?

Cebimden telefonu çıkarıp, bana el sallayan adamın gözlerine bakarak bilinmeyen numaraya mesaj gönderdim.

Ben:
"Hangi masadasın?"

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin