𝘉Ö𝘓Ü𝘔 3 : 𝙈𝘼𝙎𝙆𝙀𝙇İ 𝘼𝘿𝘼𝙈

138 10 0
                                    

Beklenmeyen olaylar bizi bekliyor :)
Keyifle ve merakla okumanız dileğimle... <3

Kucağına alıp muavin koltuğuna oturmamı sağlayan patron bozuntusuyla, nerdeyse hiç susmayarak şirkete gelmiştik.
Yağmur şiddetini iyice arttırmış, yolun kayganlık oranını da aynı doğrultu da arttırmıştı.
Ve ben, şimdiden şifayı kapmıştım.

Evet, bu adam gıcıklığıyla bile samimi bir arkadaş olabilirdi, böyle tanışmasaydık...

                                                      ☯︎

Saat 3 olmuş, ben hâlâ patron bozuntusunun verdiği evraklarla uğraşıyordum.
Yarın defnetme işlemi olacaktı, yani yorucu bir gün beni bekliyordu.

Melih'in söylediğine göre Eren ölmemişti, saklanması gerekiyor demişti ama neden?

Fazla hasta olan biri olmama rağmen, hasta olduğum zaman ölü gibi olurum, yataktan kalkacak halim olmaz ama patron yüzünden hasta halimle iş yapıyorum.

Az kalmış kağıt parçalarının işlerini de yapıp bilgisayarı kapattım, üç buçuk olmuş saate aldırmayıp kafamı masaya koyup dinlenmeye başladım.
Gözlerimi kapatıp yorgunluğumun üzerinden gitmesi için uykuya dalmaya çalıştım.

                                              • 3 saat sonra•

"6 buçuk olmuş saat ve sen burada uyukluyorsun"
Ozan'ın beni uyandırmak için yapmadığı şey kalmamıştı, en sonunda gözlerimi açıp dik dik bakmaya başladım ona.

"Hastayım lan ben, uyuyan hasta uyandırılır mı ya?"
Sesimin kısıklığı da, görünen halsizliğim de hasta olduğumu doğruluyordu.

"Islandın mı yağmur da?"

"Nerden bildin?"

"Saçların kabarmış çünkü"

"Ciddi olamazsın"
Hemen sandalyeden kalkıp Ozan'ı odada bırakarak tuvalete koştum.
Evet gerçekten saçlarım kabarmıştı ve düzleştirdiğim saçlarım, eski dalgalı haline dönmüştü, artı olarak kabarıklaşmıştı.

Saçlarımı tepeden dağınık topuz yaparak tuvaletten çıktım ve odama geri döndüm.
Döndüğüm de masam da maskeli bir adam oturuyordu ve Ozan da odada yoktu.

"Sandalyemden kalkar mısınız beyefendi lütfen?"
Adam istifini bozmadan bilgisayarımla uğraşmaya devam ediyordu.
Ya bilgisayarıma virüs bulaştırmaya çalışıyorsa? Ya da şirket hakkında ki bilgilere ulaşmaya çalışıyorsa?
Hemen adamın önünden bilgisayarımı kapatıp elime aldım, zaten laptopdu.

Adam ayağa kalkıp elimde ki laptopu almaya çalıştı ama başarılı olamayınca bunca zaman elinde olan ama benim fark etmediğim bıçağı bana doğrulttu.

Yani tamam, bu holding Bursa'nın en büyük ve en ihtişamlı şirketi, pek çok ünlü isimle en çok işbirliği yapan şirket. Evet, bu durumlar çok kez başımıza geldi ama bir muhasebe müdürü olarak ilk kez başıma geliyordu, ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.

Belki uzlaşma yoluna gidebilirdim ama bu adam konuşmuyordu ki??
Yine de denemekten zarar gelmez.

"Ne istediğinizi sorabilir miyim? Ve kim olduğunuzu? Nerden ve neden geldiğinizi?"

Robotik bir sesle konuştu, anlaşılan tanınmak istemiyordu.
"Laptopunu istiyorum, kim olduğumu yakında öğrenirsin, kapıdan geldim, laptopunu almak için geldim"

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin