𝘉Ö𝘓Ü𝘔 24: 𝙏𝙐𝙏𝙐𝙇𝙈𝘼𝙔𝘼𝙉 𝙎Ö𝙕

46 5 22
                                    

Şarkılar;
Sahibisin Kalbimin,
Müslüm Gürses - Seni Yazdım,
Anıl Emre Daldal - M. ,
Dolu Kadehi Ters Tut - Gitme.

Evden çıkalı onbeş dakika olmuştu ve eve on dakika uzaklıkta olan salonu bir türlü bulamamıştık.

"Şuradan gir bu sefer de" dedim Ulaş'a bakarak. Beş dakikadır bizi dolaştırıp duruyordu.

"Orası çıkmaz sokak diyorum, niye anlamıyorsun?"

"Ya sanki senin girdiğin yerlerden çıkabildik ya!"

"Oradan girmeyeceğiz, eminim" dedi sağda bir sokağa girerek.
"Şuralarda bir yerde olması lazım"

"Yok, bu böyle olmayacak" diyerek telefonumu çıkarıp annemi aradım.
Düğün salonunu kızlarla o seçmişti sonuçta.

"Alo, anne. Bana konum atar mısın?"

"Aa, bulamadınız mı salonu? Kızım kaç defa geldiniz buraya. Şu bizim bakkalın üç dört sokak gerisinde. Sokağa girerken bir gelinlikçi var, yanında da market" dediğinde sinirle Ulaş'a döndüm.

"Ah Ulaş, senin ben..."

"Efendim kızım?" dedi telefondan annem.

"Yok bir şey anne, bulduk biz geliyoruz" dedim ve kapattım.

"Ulaş! Çık şu sokaktan. Dediğim yerden girecekmişiz"
Sinirli halime gülmeye başlayan Ebrar'a Melih eşlik etti.

"Tamam, kızma hemen. Karıştırmış olamaz mıyız ya, Allah Allah?"

"Her gün olur da bugün olmaz, olmamalı!" dedim kızgınca.
"Bir de inat ediyor benimle"

"Sena'gili arayayım bari de onlar oradan girsin" dedi Ebrar.
Bizim hemen arkamızda olamamalarının sebebi, yolda Ayşe Teyze'nin onları durdurması ve onu da götürmeleri için hazırlanmasını beklemeleriydi.

"Allah'tan yanımda oturmuyorsun ha" dedi bu sefer.
Arkada Ebrar ile oturmamı kastetmişti.

"Aynen abi, yoksa gelinlikle boğardı Sevgi seni" dedi benim yerime Melih.

"Hiç sıkıntı etme canım, o masada yanında oturuyor olacağım" dedim kocaman gülümseyerek.

"Offf! Sevgi vurdu gol oldu" dedi Ebrar da beni destekleyerek, telefonu kulağına götürürken.
Ve Ebrar'dan sonra da susarak gülmeye başladılar. Sonunda ara sokaktan çıktık ve dediğim sokağa doğru sürmeye başladı.

Ebrar ise Sena'yı aradığında çoktan o sokağa girdiklerini ve hemen önümüzde olduklarını fark ettiğimiz için aramayı sonlandırdı.

"Adamlar zeki ya, biliyorlar işlerini" dedim Ulaş'a dik dik bakarak.
Dikiz aynasından baktığında göz göze geldik.

"Evet, işimi bildiğim için şu an benimlesin" dedi sırıtarak. Mütevazilik denilen şey Ulaş'ta hiç yoktu.

"Bu iyiydi enişte"
Gözlerim Ebrar'a döndü, haklı olduğunu bildiğim için ses etmedim ve hafifçe gülümsedim.

"Bak bak bak, nasıl da hoşuna gitti" dedi, hâlâ dikiz aynasından baktığını fark ettim.

"Önüne dön, Ulaş"
Gözlerimle onu uyardıktan sonra gülümseyerek sol yaptı ve marketten sonra ilerideki salonu görünce yavaşça durdu.

"Arkadan girsek daha iyi olurdu sanki" dedi Ebrar ve Ulaş'ta ona hak vermiş olacak ki arabayı tekrar çalıştırıp salonun arkasına sürdü arabayı.

İlk Ve SonuncuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin