Şarkılar;
Sezen Aksu - Kaçın Kurası,
Ebru Gündeş - Seni Anan Benim İçin Doğurmuş.
"Sen de çok kez bu konuda hata yapmış gibisin" dedim kendimi tutamayarak.
"Sıra bana geldiğinde anlatırım" dedi ve devam etmemi söyledi.
"Affedişlerim" dedim ve düşünmeye başladım.
"En başta ailemi affetmiştim, sonra arkadaşlarımı ve Kemal'i. Sonra belki kendimi, nedenini bilmiyorum. Belki de kimseyi affetmemişimdir sadece öyle hissediyorumdur, bilemiyorum" dedim dürüstçe.
"Birbirimize ne kadar da çok benziyoruz" dedi.
"Sevdiğin şeyler?"
"Uykuyu, müziği, arkadaşlarla gezmeyi, Ebrar ve Melih'in ilişkisini, yağmuru, kitap okumayı, umursamamayı, belki seni" dediğimde masanın üzerinden eğildi.
"Belki mi?"
"Belki" dedim gülerek.
"Olsun, gene de sevdiğini söyledin" dediğinde ben de ona doğru eğildim.
"Emrivakiyi hiç sevmem, erken uyandırılmaktan nefret ederim. Karşılaştırma yapılmasını, haksız yere suçlamayı, kıskandırılmayı ve daha birçok şeyi sevmem" dedim onun dediğini görmezden gelerek.
"Cidden çok benziyoruz" dedi ve devam etti.
"Peki, neden muhasebeci oldun?"
"Babam küçükken çok diyordu bana, o zamanlar şirketimiz vardı. Şirkete muhasebeci olmamı istemişti ama şirketi Eren'e sattı, tabi ben hâlâ orada çalışıyorum. Şirketin başında kimse yok, belki ben geçerim" dediğimde itinayla pişmiş olan bonfileler ve kolalar geldi.
"Doğru söyle, bonfileyi daha önce sipariş ettin değil mi?"
"Evet, seni beklerken Sena'ya sordum" dedi dürüstçe.
"Beyin bedava" dedim gülerken.
☯︎
"Beğendin mi yemeği?" diye sordu çayları sipariş ettiğinde.
"Olmuş olmuş"
"Evet, anlatma sırası sen de" dedim arkama yaslanıp.
O da benim gibi arkasına yaslandı.
"Sevdiklerime zarar vermekten korkuyorum ve onlara zarar gelmesinden. Bir insanın hakkını yemekten, hakkını yedirtmekten bilmeden, belki de karanlıkta kalmaktan da korkuyorumdur bilmiyorum" dediğinde şaşırdım.
"Karanlıktan mı korkuyorsun? Neden?"
"Travmam var sanırım, başka bir açıklaması olamaz"
"Hm, belki aşarsın bu korkunu" dedim gülümseyerek, yanında olduğumu bilmesini istedim belki de.
"Yanımda olursan yenerim" dedi o da gülümseyerek.
"Peki ya sevinçlerin? Ne seni mutlu eder?"
"Sabahları seninle uyanmak, Eftelya'nın beni öperek uyandırması ve Kaan'ın aşık olup bana anlatması" dedi.
Kendisini mutlu eden şeyler gelecekti, belki uzak belki yakın gelecekti.
"Geçmişinde mutlu olduğun hiç anın yok mu?"
"Var tabi. Seni ilk kez öptüğümde, baba olacağımı öğrendiğimde, evine ilk girdiğimde, seni ilk gördüğümde ve dün birlikte yattığımızda" dedi.
"İçinde benim olmadığım mutlu anların yok mu Ulaş?" dedim ciddi ciddi.
"Yok" dedi ve iç çekerek devam etti.
"Önceden, yani tanışmadan önce de mutlu olduğum çok an oldu. Mesela bir davayı kazandığmda, ki haklı olan müvekkilim ise mutlu olurum. Ama bir yanım hep eksik, yani insan başkalarının mutluluğunu paylaşmaktansa kendi mutluluğunu paylaşacağı hayat arkadaşı istiyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Ve Sonuncu
Teen Fiction-Küfür içerir! - '"Hayatını adayabileceğin birini bulduğunda bütün hatalarını sil Sevgi, çünkü o kişi o hataları yalnızca sana yapmaz" diyen Ulaş'a baktım. Gözleri gözlerimden dudaklarıma kaydı. O yüzüme yaklaşırken kalbim hızlanıyordu, ne yapaca...
