kırk yedi

5.8K 477 95
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Okuduğum kitabın son sayfasında geçen sözü de okuduktan sonra kitabı kapatıp yerine koydum. Betül ve Efe'nin kavgası üzerinden sadece saatler geçmiş, akşam olmuştu. Ondan sonra Efe koşarak kaçıp gitmişti. Şimdi ise hava o kadar yağmurluydu ki benimde her zaman yapmaktan zevk aldığım şeyi yapıyordum. Sıcak kahvemi ve kitabımı alıp okumaya başladım. Bu kitabın sonu mutsuzdu. Spoileri bilerek almıştım. Her duyguyu iliklerime kadar hissettim.

Aşk bu kadar imkansız mıydı?

Aşk bu kadar zorlu muydu?

Bunu ben en iyi şekilde bilirim. Aşk zordu, aşk imkansızdı. Dışarıya bakarak gözyaşlarının akmasına izin verdim.

Ben kitaplara sığınan bir kızım.

Kitaplarla birleşen bir kızım.

Telefonuma gelen bildirim ile elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Telefonumun ana ekranını açıp bildirime tıkladım.

Çetin : yağmurda dolaşmak ister misin

Sorman en büyük hata

Tabii ki isterim

Çetin : güzel

Çetin : 15 dakikaya orada olurum

Ama yağmur çok yağıyor

Çetin : Efsun 15 dakikaya oradayım

Sohbetten çıktım. Annem zaten çoktan uyumuştu. Üzerime kalın bir şeyler giyinsem olurdu. Gardırobumdan beyaz boğazlı kazak, siyah kot ceket çıkardım. Hızlıca giyinip, siyah bir yağmurluk giydim. Hışır hışır sesiyle daha yavaş olmaya özen gösterdim. Saçlarım yine balık sırtı örgüde olduğu için yağmurluğun şapkasını başıma geçirdim ve telefonumu cebime attım. Sadece 5 dakika sonra mesaj geldi

Çetin : aşağıdayım

Yavaş ve temkinli adımlarla aşağıya indim. Anahtarımı cebime koyup evden ayrıldım. Çetin de aynı benim gibi yağmurluk giymişti.

"Deliyiz biz biliyorsun değil mi?" dedim, yağmur şiddetini artırdı.

"Biliyorum." dedi, dibime kadar geldi. Elini elime kenetledi, gözlerimin en içine bakarak.

"Üşürsen söyle, dönelim." Bu durumda üşümem ihtimal bile değildi ki. Elimi tuttuğunda sıcacık olmuştum.

"Tamam." dedim, saçları alnının önüne gelmişti. Bu hali bile çok tatlıydı.

"Koşacağız." dedi, başımı onaylar bir şekilde salladım.

Evden uzaklaşıncaya kadar koştuk. Nefesimiz tükeninceye kadar. Yağmur biz koştukça daha fazla yağdı. Sonunda bir yerde durduğumuzda Çetin elimi bıraktı, soluklandık.

"Sokaklarda ki tek kişiyiz." dedim, Çetin başında ki şapkayı çıkardı. Gözlerimi belerttim, üzerine doğru gittim.

"Ne yapıyorsun! Zaten hava bozuk." dedim, parmaklarımın ucunda yükseldim ve şapkasını örttüm. Tam geri çekileceğim esnada yüzlerimizin ne kadar yakın olduğunu gördüm.

"Hasta olursun diye şey ettim ben." dedim, Çetin ellerini belime koydu ve kendine çekti. Yağmur damlaları yüzümden aşağıya kayıp giderken Çetin biraz daha yaklaştı.

"Bunca zaman seni nasıl fark edemedim?" dedi, sıcak nefesi yüzümü ısıttı.

"Bu sevgiyi nasıl fark edemedim?" dedi, dudaklarımın üzerinde dudaklarını hissettim.

İşte o an kalbim durdu.

Öpmedi, bekletti.

Nefes aldı.

"Çetin," dedim, nefesim içime kaçarken. Çetin dudaklarımı büyük bir arzu ile öptü.

Gözlerimi kapattım. Yağmur bize eşlik ederken, Çetin dudaklarımda soluklandı. Bacaklarımdan tuttu. Bu sanırım kucağına çıkmam için işaretti. Bacaklarımı beline doladım. Arkamızda kalan, duvara doğru götürdü. Dili ağzımın içerisinde dans ederken ben ne yapacağımı bilemedim.

Sevdiğim adam beni öpüyordu. Elleri bacaklarıma gitti. Kendini de bana bastırdı. Dudaklarımdan ayrıldı, o konuşmadan ben konuştum.

"Hani beni sevmiyordun? Aşık olamazdın?" dedim, Çetin kendini sanki zor tutuyor gibiydi.

"Siktir et." dedi, nefesi içine kaçarken. Ne oldu bu adama?

"Senin suçun." dedi, yağmur damlası tam dudağımın üstüne gelmişti. Ben cevap vereceğim esnada Çetin dudaklarımı öptü, su damlasından öptü.




KALBİM SENDE KALDI | TEXTİNG ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin