elli dört

4.5K 370 59
                                    

Ela Gözlü'm : öhöm öhöm

Ela Gözlü'm : neyse biz geliyoruz kantine

Ben sınıfa çıktım

Çetin : çıkmadın

Çetin : kaçtın diyelim biz ona

Seni ilgilendiren tarafı?

Çetin : hiç bir tarafı

Bende öyle düşünmüştüm.

Efe : öff ne bu car car car

Efe : gidin ötede sokuşun

Efe : sizi dinleyemem

Efe : bu müq gözüm sizi görsün diye yaratılmadı

Efe : arka bahçede hır gür edin

Efe : kozlarınızı paylaşın.

*Efsun çevrimdışı*

Son bir ders kalmıştı. Rana ve Betül sınıfa 10 dakika falan sonra gelmişlerdi. Hocanın acil bir işi çıkması sonucuyla bizi eve gönderdiler. Rana ve Betül ile çıkarken, arkamızdan Çetin ve Efe'nin geldiğini gördüm.

"Yok abi ben gelmem. Evde kıçımı yayıp çiklet yiyeceğim." Bu Efe'nin sesiydi. Ama çiklet neydi?

"Çiklet ne gerizekalı?" Çetin'in sesi ile merakım gidecekti.

"Çikolata cahil!" Okul kapısından çıktığım an Çağanı gördüm.

"Akşam konuşuruz." Koşar adımlarla giderken Çetin'in sesini duydum.

"Koş koş anca yetişirsin." Cevap vermeden Çağan'ın yanına gittim.

"Hadi gidelim hemen." dedim, Çağan ile beraber eve hızlıca gitmiştik. Eve girdiğim an Çağan'ın telefonu çaldı. Annem dibime kadar geldi.

"Hoş geldin çırpı bacak." dedi, ve gülümsedi.

"Hoş buldum anne." dedim, ve odama geçtim. Üzerimdekileri çıkartıp pijamalarımı giydim. Saçımı düzeltirken içeriden sesler duydum.

"Annem rahatsızlanmış Sultan teyze. Acilen gitmem gerek." Yüzümde zafer kazanmış gibi bir gülüş oldu.

"Tabii ki yavrum. Efsun zaten akıllandı." Dediğini duydum. Gözlerimi devirdim.

Cinayet işledim sanki.

"Evet Sultan teyze, çıkışta yakın durduğunu bile görmedim. Benim işim ne zaman biterse yine gelirim." Dedi, annem hemen cevap verdi.

"Acil değil oğlum. Annene selam söyle." Çağan sanırım gitmişti. Çalışma masama geçerek edebiyat ödevimi yapmaya başladım. O esnada da annem geldi.

"İki dakikan var mı annem?" dedi, gözlerim kitaptayken cevap verdim.

"Var." dedim, annem kapımı kapatmadan geldi, yatağımın üzerine oturdu.

"Senin üzerine fazla mı gittim?" dedi, derin bir nefes aldım. Ve anneme döndüm.

"Anne Çetin kötü birisi değil ki. Sen bizi çok yanlış anladın. Ben onu gerçekten çok sev-" dedim, ve sustum. Yanaklarım kızardı.

"Sen onu?" dedi, sorar gibi. Başımı yere eğdim.

"Ben onu çok seviyorum." dedim, annemin tepkisini merak ettiğim için başımı kaldırdım.

"Gerçekten beyefendi birisi. Nerede ne yapması gerektiğini biliyor." dedim, annem yüzüme ciddi bir ifade ile baktı. Sonrasında ellerimin üzerine ellerini koydu.

"Seni her şeyden, herkesten sakındım ben kızım. Bana darılmana gönlüm el vermiyor." dedi, ve gülümsedi.

"Demek çok seviyorsun?" dedi, başımı evet anlamında salladım.

"Çok." dedim, ve annem şöyle söyledi.

"Bu çocukla birde ben tanışayım, görüşeyim. Ama öyle hemen şımarma." dedi, annemin bir anda karar değiştirmesine mi şaşırayım?

Çetin den ayrıldıktan sonra buna ona nasıl söyleyeceğime mi yanayım?

İki ucu boklu değnek senin mevzu. Bu saatten sonra ben bile yardım edemem.

KALBİM SENDE KALDI | TEXTİNG ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin