Selamlar sevgiler. Bolca sevgiler.💚 Nasılsınız? Umarım ki iyisinizdir.
Bölüme başlamadan bu satıra en son kullandığınız 5. emojiyi bırakabilir misiniz?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yarın olmuştu. Gardırobumu açtım ve içerisinden bir kaç parça kıyafet çıkardım. Bugün tatil günümüzdü ve ben dışarıya çıkmayı düşünüyordum. Tam o anda da telefonuma bildirim sesi geldi.
Ela Gözlü'm arıyor...
Hemen yanıtladım.
"Günaydın bebeğim." dedim, neşeli bir ses tonu ile. Ama Betül benim gibi değildi.
"Günaydın aşkım." dedi, ama sesi çok yorgun çıkmıştı.
"Hepimiz bir yerlere gidelim mi? Kafa dağıtırız." dedi, üzgün olduğunu anlıyordum ve kesinlikle gidecektim. Ne olduğunu bilmiyorum ama fazla üzerine gitmek istemiyorum. Kendi anlatır.
"Gidelim ben diğerlerine haber edeyim." Telefonu kapattıktan hemen sonra Çetin, Efe ve Rana'ya haber verdim. Saat 5 gibi toplanacaktık. Evden hızlıca çıktım daha sokağın başına gelemeden Çetin'i gördüm.
"Çetin." dedim, kollarını göğsünün altında birleştirmişti.
"Gel." dedi, koştum ve boynuna sarıldım. Kokusunu içime çektiğimde huzur buldum. Geriye çekildiğimde Çetin üzerime şöyle bir baktı.
"Etek giymişsin." dedi, başımı onaylar bir şekilde salladım.
"Çok yakışmış değil mi?" dedim, Çetin ağzının içinde 'hıhı' dedi.
Klasik türk kalası.
"Beğenmedin, yakışmamış." dedim, ve dudaklarımı büzdüm. Çetin gözlerini kaçırdı.
"O zaman yakışmış, hatta çok." dedi, ve üzerime bir adım yaklaştı.
"Nefes kesici." dedi, dudağımın yanı kıvrıldı. Bende onun gibi yüzüne yaklaştım.
"Sende nefes verici mi oluyorsun o zaman?" dedim, Çetin alt dudağını yaladı.
"Galiba." dedi, ve tek kaşını hızlıca indirip kaldırdı.
Diğerleri de geldikten sonra bir klübe gitmiştik. 5 kişilik masaya oturup, önümüze içeceklerin gelmesini bekledik.
"Eee böyle somurtmaya mı geldik?" dedi, Efe. Sonrasında sandalyeden kalktı, eline beline koyup kıvırdı.
"Yok mu şöyle karşılıklı göbek atacak bir aslan parçası." dedi, Çetin omzundan tuttu ve sertçe sandalyesine otutturdu.
"Salak salak hareketler yapma. İki seksen yeri yalarsın." dedi, Efe kollarını göğsünün altında birleştirdi.
"Buda hep bana çalışıyor." dedi, Rana Efe'nin yanaklarına ellerini koydu.
"Oyy çen küstün mü?" dedi, Efe de dudaklarını büktü.
Açık kalan dizimde bir el hissettiğimde bakışların oraya kaydı. Çetin elini dizime koymuştu. Damarlı eli bacağımın her bir noktasında gezintiye çıktı. Kalbim küt küt atmaya başlarken, aynı zamanda ağzımın içinde garip bir ses çıktı. Klüpte müzik sesi benim sesimi çoktan bastırmıştı. Çetin'e durması için yalvaran bakışlar atarken, aynı zamanda da oturur pozisyona geldim. Bu en kötüsü oldu. Çetin'in eli biraz daha yukarıya kaydı. Kulağına doğru yaklaştım.
"Dur." dedim, Çetin de yüzünü bana çevirdi. Bu seferde dudaklarımız yakın oldu.
"Durdursana." dedi, bacağımı sıktığı an kendimi zorlukla durdurdum. Bir inleme peydah oldu. Diğerlerine baktığımda Betül'ün dalgın olduğunu, Rana ve Efe'nin de birbirleri ile uğraştıklarını gördüm. Çetin'e baktığımda keyiflice güldüğünü gördüm.
"Hoşuna mı gitti?" dedi, eli bir anda durdu. Bacağımdan yavaşça çekti.
"Hiç sorma." dedim, ve tek kaşımı kaldırdım. Çetin yüzüme birazcık daha yaklaştı.
"Devam edebiliriz," dedi ve alt dudağını yine yaladı. "...tamda şuan, burada."
Bende elimi kaldırdım ve kasıklarında dolandırdım. Bana yaşattığını kendi de yaşamalı. Adaletli olalım.
Kudurdunuz mu kız?
İç sesimi görmezden gelerek devam ettim. Çetin'in bedeni kasılmıştı.
"Elini çekmezsen hiç iyi şeyler olmaz." dedi, keyiflice gülümsedim.
"Olmasın." dedim, ve bir anda elimi çektim.
Kendime çeki düzen verdim ve sandalyemi geriye doğru ittim.
"Lavaboya gidip geliyorum." dedim, Çetin bana şaşkınca bakarken eteğimi düzelttim.
Bana az önce yaptığı şey tam anlamıyla buydu. Kadın bölümüne giremeden birisi bileğimden tuttu. Bu kişiye bakmak için arkamı döndüğümde daha ne olduğunu anlayamadan kendimi duvarda buldum.
Al uğraş şimdi küçük Çetinle.
Dudaklarıma doğru yaklaştı, Çetin.
"Yanlış sularda gezindin." dedi, başımı duvara, kollarımı boynuna doladım. Çetin kendini bana bastırdığında, dudaklarımı öpmeye başlamıştı. Günler sonra dudaklarında soluklanmak, iyi gelmişti.
"Gezinmek güzeldir." dedim, Çetin dilini ağzımın içerisinde gezindirdi.
"Çok zorluyorsun beni." dedi, bu seferde ben yaklaştım ve dudaklarından öptüm.
"Zoru seversin sen." dedim, Çetin alt dudağımı dişlerinin arasına aldı. Öptü.
