Tıslayan Kedi : Çetincim kapının önüne ufak bir sürpriz bıraktım alırsan sevinirim. (16.06)
Çetin : yataktayım ben (16.08)
Tıslayan Kedi : almayacak mısın yani hediyeyi
Çetin : alıyorum
Yataktan kalktım ve üzerimi düzelttim. Üzerimde siyah ince bir tişört onun altınada gri eşofman vardı. Kapımı açıp, etrafa bakındım hiçbir şey yoktu.
Tıslayan Kedi : aşağıya eğil :)
Kafamı aşağıya eğdiğimde küçük bir kutu olduğunu gördüm. Onu aldım ve etrafa bakındım. Kimsecikler yoktu. Arkamı döndüğümde adım sesini duydum, hızlıca yine arkamı döndüm fakat kimseler yoktu.
Kapıyı sertçe kapattım ve içeriye girdim. Annem mutfaktan çıkıyordu. Elinde havlusu ile, sanırım ellerini kuruluyordu.
"Oğluşum kapı bir daha lazım olur eve girip çıkmak için." Annemin sesini duyduğumda sinirim gitti. Annem ise elimdeki kutuya baktı. "O elindeki kutu ne?" dedi, kutuya baktım sonrada anneme.
"Bir şey değil annem ben odamdayım." diyerek odama gittim. Kapımı kapatıp, yatağımın üzerine oturdum. Kutunun ipini açtıktan sonra kutunun kapağını açtım.
Çok güzel bir saatti. O anda bildirim geldi.
Tıslayan Kedi : güle güle kullan bende de gümüş renginde olanı var :)
Çetin : teşekkür ederim
Tıslayan Kedi : bileğinde nasıl duruyor baksana bi
Telefonu yana bıraktım ve saati bileğime taktım. Rengi falan çok güzeldi, tarzı iyi biri olsa gerek.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tıslayan Kedi : benimki böyle
Çetin : çok yakışmış
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tıslayan Kedi : eline düştüğüm çocuk
Çetin : düşme artık sen
Tıslayan Kedi : sus düşerim düşmem o benimle elin aranda bir mesele karışma sen
Çetin : yüksek müsaadenle elimi alabilir miyim
Tıslayan Kedi : önce ben hayrını göreyim sonra sen :)
