KALBİM SENDE KALDI | TEXTİNG ✔️

altmış iki

Ne dedin sen

Çetin : sevgilim dedim kötümü ettim?

Yok gıı etmedin

Çetin : gıı mı?

He gıı bilmez misin sen?
Biz türklere özgü bir laftır
Gıı.

Çetin : yok hiç duymadım

Neyse bakalım
Ben uyumaya gider
İyi geceler yavuklum

Çetin : iyi geceler sevgilim

Sabah erkenden uyandım ve yatağımda boş boş oturdum. Neden bu saatte kalktığımı sorguladım.

"Off!" Yüksek sesli bir şekilde söylemiştim.

"Efsun kızım, hadi kalk." Annem odama girdiğinde yüzünü buruşturdu.

"Bu koku ne kız? Eşek leşi gibi." Direkt pencereye gitti. Perdeyi çekip, camı açtı.

"Sana da günaydın anne." dedim, ve esneyerek kalktım. Üstümü düzeltirken annemin sesini duydum.

"Sen yine geldin mi?" Dışarıya bakarak demişti. Kollarını da pencerenin kenarlarına koymuştu. Kime dediğini anlamaya çalıştım.

"Geldik kör misin teyze?" Bu sesi geçte olsa tanıdım.

Bu ses Efe'nin sesiydi.

"Lan sus!" Buda Çetin'indi.

Benim odamın önünde ne yapıyorlardı bunlar?

"Teyze ne be? Ben abla denilecek yaştayım." Annemde ona cevap verdiğinde, ben olayı atlatmaya çalışıyordum.

"Abla görmesek, abla diyeceğim de." Annem daha da sinirlendi.

"Sus dangalak herif!" Buda Betül'ün sesiydi. Annemin yanına gittim.

Betül, Rana, Efe ve Çetin buradalardı.

"Ay tansiyonum çıktı! Ben bu çocukla uğraşamam." Annem başını tutarak içeriye girdi.

"Bide abla deyin diyor. Tansiyonun var teyze senin!" Efe konuşunca Çetin kafasına vurdu.

"Terbiyesiz!" Ben hâlâ şaşkınlıkla onları izliyordum.

"Link varmı link!" Rana ortaya saçma sapan bir cümle kurduktan sonra Efeyle ikisi katıla katıla gülmeye başladılar.

"Doktor kendi hâline bırakın dedi enişte, gel biz gidelim." Betül mantıklı bi cümle kurduğunda bana baktılar.

"Saçını mı uzatacaksın rapunzel gibi yoksa kapıyı mı açacaksın?" Bunu Çetin demişti. Betül de kahkaha attı.

"Niye geldiniz ki siz?" Efe hemen cevap verdi.

"Altın günü var dediler geldik." dedi, hepsi gözlerini devirdi.

"Ben 50 gram getirdim fakir bir ailenin çocuğuyum." Cebinden bir kutu çıkardı. Hepsi şaşkınca baktılar.

"Efe sen salak mısın? Yoksa rol falan mı yapıyorsun?" dedi, Çetin. Efe kutudan gerçekten de altın çıkardı. Bana doğru havaya kaldırdı.

"Bak bak yenge, çok cömertimdir." dedi, sonra Çetine döndü. 

"Altını yengeme takacağım. O harcasın, seninde açlıktan nefesin koksun!" Çetin gözlerini devirdi.

"Biz onu kinaye olarak yapmıştık. Sen gidip gerçekten de almışsın." dedi, Betül. Ve katıla katıla gülmeye başladı.

"Ben şimdi parayı boşuna mı verdim?" Ben hâlâ orada boş boş dikilirken, Çetin bana baktı.

"Giyin de aşağıya gel güzelim." dedi, başımı onaylar anlamda salladım ve camı kapattım.

Gardırobumdan elime geçen giysiyi alıp hızlıca giyindim. Odamdan çıktım ve anneme haber ettikten sonra dışarıya çıktım. Çetin'in gözleri bana değdi. Yanlarına ulaştığımda, Çetin şöyle bir süzdü. Onun bir şey demesini beklemeden, parmaklarımın ucunda yükseldim ve yanağından uzunca öptüm.

Ve Çetin kaskatı kesildi.