otuz dokuz

6.2K 512 109
                                    


EFSUN KOCATAŞ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

EFSUN KOCATAŞ

Çetin'e belkide geç olmadan her şeyi anlatmalıydım. Beni bu hâlimle sevmeliydi.

Onunda bilmeye hakkı yok mu?

Sınıfa çıktığımda sırama oturdum. Rana benden sonra yaklaşık 20 dakika sonra gelmişti. Hemen yanıma geldi. Uykusu gözlerinden belli oluyordu.

"Ya amına koyayım. Sabah sabah ne okulu!" diye, söylenmeye devam etti.

"Okulu bulanın ben ta!" dedi, kendini sıraya attığında sıram sallandı resmen.

"Okul ne ya? Buraya geliyoruz bıt bıt işliyoruz ders bıt bıt sonra gidiyoruz bıt bıt!" Çantasını sertçe sıraya koydu.

"Tamam yeterli bugünlük kotamızı doldurduk." dedi, sonrasında kitaplarını çıkardı. Masaya koydu. Bakışlarını bana çevirdiğinde ona hayretlerle bakıyordum.

"Ne bakıyorsun knk öyle? Çetin evlenme teklifi etti de benim mi haberim yok?" dedi, gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Ne alakası var?" dedim, Rana hemen cevap verdi.

"Ne bileyim? Bir an öyle bir vibe verdin." Gözlerimi devirdim.

Rana benimle uğraşmayı bırakmışken telefonumdan bildirim geldi.

Çetin : ne o artık beni okulda takip etmeyi bıraktın mı?

Tıslayan Kedi : yoo hâlâ bir gözüm sende

Çetin : nerdesin ki şuan?

Tıslayan Kedi : sınıftayım nerede olabilirim?

Çetin : güzel kal orada

Tıslayan Kedi : kalkmaya niyetim yok zaten

Kendimden eminim. Bugün Çetin'e ben olduğumu söyleyeceğim. Her ne olursa olsun, bilecek.


Dersler bir şekilde bitti ve çıkış saatine geldiğimizde çantamı toplayıp, hızlıca sınıfımdan çıktım. Çetin'in sınıfına uğradım fakat sınıfta yoktu.

Büyük bir hayal kırıklığına uğradım.

Cesaretim yerle bir oldu.

Koşar adımlarla okuldan çıktım. Bahçe kapısından çıktığımda hiçbir yere bakmadan düz yolda yürümeye başladım. Buralar tenha oluyordu.

"Abi kız aşırı iyi!" Arkamı döndüm iki tane benimle aynı yaşıt erkek vardı. Ben baktığımda yüzlerinde alaycı bir ifade oldu.

"Yavrum yaş kaç?" dedi, derin bir nefes aldım.

"Sana kaç lazım?" dedim, uzun boylu olan beni şöyle bir süzdü.

"Fazlaya gerek yok. Senin gibi olsa yeter." dedi, sinirlerim bir an alt üst olmuştu.

"Güzel benim gibisini bulmak zordur ama bak az ötede dişine göre bulabilirsin." dedim, yerdeki gübreyi kast etmiştim.

Çocuk bozulmuşa benziyordu. Tam üzerime yürüyeceği esnada arkamda bir noktaya baktılar. Ve ikiside hızlıca gittiler.

"Eh tabi benimle uğraşmak kolay değil." dedim, arkama döndüğüm esnada yüzüm Çetin'in göğsüne denk geldi.

Ellerini arkada birleştirmiş, bacaklarını omuz hizasında açmış bir şekilde duruyordu.

"Senin ne işin var burada?" dedim, Çetin ciddi bir ifade ile suratıma bakıyordu.

"Seni ilgilendiriyor mu?" dedi, gözlerimi devirdim.

"Düzgün cevap ver." dedim, Çetin yüzüme doğru eğildi.

"Sakin ol, niye bu kadar agresifsin?" dedi, sessiz bir şekilde yutkundum.

"Bir sebebi yok." dedim, Çetin cebinden telefonunu çıkardı.

"Güzel." dedi, derin bir nefes aldım.

Şimdi söylemezsem bir daha asla söyleyemezdim.

"Benim sana bir şey söylemem gerek." dedim, Çetin telefonda ki bakışlarını bana çevirdi. Cebine koydu telefonu.

"Buyur." dedi, etrafıma baktım. Kimseler yoktu.

"Ben..." dedim, ve kaldım. Çetin tek kaşını kaldırdı.

"Sen?" dedi, derin bir nefes aldım.

"Ben Tıslayan Kediyim."

Söyledim!

Cidden söyledim.

Bunu ben yaptım mı?

Yaptım.

Çetin öylece kalırken, bende ona baktım. Şaşırmışa benzemiyordu.

"Ne dedin sen?" dedi, ve işaret parmağıyla beni gösterdi.

"Tıslayan Kedi benim." dedim, Çetin öylece kaldı. Ama sinirlenmişti, alnında ki damarlar belirginleşti.

Aynı zamanda yanımdan geçip gitti.

Bana inanmadı.

Tıslayan Kedi'nin ben olduğuma inanmadı. Beni beğenmedi belkide.

Belkide beni onun gibi göremedi.

Arkasından sadece bakmakla yetindim.

KALBİM SENDE KALDI | TEXTİNG ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin