Dünya barışı için yola çıkılan ancak iki gencecik hayatı dünyanın uzak uçlarına savuran gizli bir deney...
Hesaplandığı gibi gitmeyen bir deneyin sonuçlarını yok etmek için feda edilen iki hayat...
Meryem ve Cynthia...
Biri Amerika diğeri Türkiye'ye...
Camın önündeki koltuğunda oturmuş dışarıda yağan karı seyrediyordu. Kar taneleri adeta dans edercesine ahenkle yeryüzüne iniyordu. Nedense çok huzurluydu. Birden zilin sesini duydu. Tam yerinden kalkacakken:
"Ben açıyorum hayatım." diyen eşinin sesi odada yankılandı.
Hayatının kadınıydı. 'Tanrım iyi ki yollarımızı kesiştirdin.' diye minnetini dile getirdi. Ve sonra o muhteşem varlıklar daldı odaya...
"Baba... Baba..."
İki küçük kız coşku ve sevgiyle babalarına doğru koştular. Yaşları sekizdi. İkisinin de sarı lüleli saçları koşarken rüzgarda dalgalanıyordu adeta.
"Babaaa... Dışarıda çok güzel kar yağıyor gördün mü?"
"Gördüm yavrum... Ben de bu muhteşem manzarayı izliyordum."
"Ama babaaa. Okulda kardan adam yapamadık. Seninle yapalım mı?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Nolur yapalım babaaa!"
"Yaparız tabii ki kuzularım."
Söze anneleri girdi:
"Hadi kızlar. Üstümüzü değişelim yemek yiyelim. Sonra hep beraber bahçeye çıkarız olur mu?"
İki kardeş koro halinde bağırdı:
"Eveeet..."
"Hayatım sen iç kahveni.Biz hemen geliyoruz."
Sevdiği kadın ve kızları mutfağa doğru yöneldiler.
İçinde garip bir duygu hissetti. Sanki onları birdaha göremeyekti. Nedenini anlayamadı. Bakışlarını dışarıdaki aydınlık havaya çevirdi.
Ama o da ne! Neler oluyordu?
Birden hava karardı sanki. O muhteşem kar taneleri yavaş yavaş yok oldu. Etrafı puslu bir hava kapladı. Sanki boğuluyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Derin bir nefes alarak gözlerini açmıştı. Yine camın kenarındaki koltukta uyuya kalmıştı. Dün gibi önceki gün ve ondan önceki gün gibi...
