"Meryeeeem, Meryeeemmm!"
Meryem sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştı. Koca ormanda yalnız olduğunu zannediyordu. Beyaz elbisesiyle sanki bir kuğu gibi süzülüyordu ağaçların arasından.
Eteğine sürülen yeşilliklerle adeta o da ormanın şahane üyelerinden biri gibiydi."Meryeeemmm!"
Yine o ses... Arkasını döndüğünde genç bir delikanlı gördü. Boyu oldukça uzun, sanki o da ağaçlar gibi ormana kök salmış dimdik duruyordu.
"Burdayım, biliyorum beni arıyorsun."
Yüzünü tam seçemiyordu Meryem. Yaklaşmak istedi; sesin sahibini, o görkemli bedenin kime ait olduğunu ve neden ona seslendiğini öğrenmek istedi.
"Meryeeeeemmmm, Meryeemmm!"
"Kız kalksana öğlen oldu. İşe gitmeyecek misin sen? Bak hala uyuyor!"
Annesi meryemi sarsarak uyandırdı.
Odanın perdelerini açarken söylenmeye devam ediyordu."Kız kalk haydi, geç kalacaksın. Böyle gidersen atacaklar seni işten. Sonra üniversite falan hayal olur bak ona göre."
"Offf anne ya! Niye uyandırıyosun sabah sabah uyuyacam ben!"
"Kız kalk diyorum sana saat 11 oldu."
"Bugün gitmeyeceğim işe."
"Kız kovuldun mu yoksa eyvahlar olsun! Tabi olacağı buydu. Ne yaptın da kovdular seni?"
"Kovulmadım, izinliyim."
"Tabii izinlisin, kesin."
"Anne bir kere de inan bana lütfen... İzinliyim işte ..."
"He he inanayım sana, başlarsın yine saçmalamaya. Milleti kapı arkasından dinle. Sonra o öyle düşünüyor, bu böyle düşünüyor diye dedikodu yap." dedi annesi.
"Sen niye beni sevmiyorsun."
Oda buz kesti sanki...
Hacer hanım Meryem'den defalarca duyduğu cümleyi tekrar duydu. Her seferinde ilk kez duymuş gibi garip hissediyordu. Aslında Meryem'i seviyordu. Ama garip hallerine bir türlü alışamamıştı. Yıllar önce verdiği kararın doğru olup olmadığını defalarca düşünmüştü ve onu bu garip halleriyle kabul etmişti. Ama Meryem'deki tuhaflıklar hiç değişmemişti. Onu bi çok kez uyarmasına rağmen Meryem bu huylarını hiç bırakmamıştı.
"Anne, sana diyorum! İnsan doğurduğu çocuğu niye sevmez,neden sevmiyorsun beni ?"
"Bak yine saçmalıyorsun kızım. Niye sevmeyeyim seni? Kim baktı büyüttü seni bu yaşına kadar ,çamaşırlarını kim yıkadı, kim yedirdi?"
"Onlardan bahsetmiyorum. Sen benim ne demek istediğimi çok iyi anladın."
Hacer hanım Meryem'in yüzüne baktı. Meryem'de küçük bir saksıda büyümeye çalışan sardunyanın hüznü ve yaşam mücadelesi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEY
Ciencia FicciónDünya barışı için yola çıkılan ancak iki gencecik hayatı dünyanın uzak uçlarına savuran gizli bir deney... Hesaplandığı gibi gitmeyen bir deneyin sonuçlarını yok etmek için feda edilen iki hayat... Meryem ve Cynthia... Biri Amerika diğeri Türkiye'ye...