Dünya barışı için yola çıkılan ancak iki gencecik hayatı dünyanın uzak uçlarına savuran gizli bir deney...
Hesaplandığı gibi gitmeyen bir deneyin sonuçlarını yok etmek için feda edilen iki hayat...
Meryem ve Cynthia...
Biri Amerika diğeri Türkiye'ye...
Semiha duydukları karşısında ne yapacağını şaşırmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Meryem için evlatlık mı dedi o? ' 'Hayır canım... Ne evlatlığı? Yanlış duymuş olmalıydı!'
"Yanlış duydum heralde!" dedi komşuya.
"Ah canım... Kadın şok geçirdi tabii. Yanlış duymadın komşum... MERYEM EVLATLIK! Daha bebekken geldi Hacer hanımın eline yavrucak. Ama burda konuşmayalım Beren duymasın, Muazzez çok hassas bu konuda... Hacer gibi değil yani. Ah Hacer! Az çektirmedi kıza..."
Semiha'nın elleri titremeye başlamıştı. Şaşkınlıktan mı, korkudan mı bilemedi... Soracak çok sorusu vardı ama önce kendine gelmeliydi. Birden gözlerini Ayşe'ye çevirdi. Ayşe kendine doğru hedeflenmiş bakışların arkasındaki fırtınayı tahmin edebiliyordu. O yüzden biraz mahçup biraz da 'bana ne'ci bir maske takınmıştı yüzüne.
Nereden bilebilirdi Semiha'nın evlat edinilmiş çocuklara karşı ön yargılı olduğunu.
'Zorla kimseye bir şey yaptırmadım bana ne!' diye geçirdi içinden.
Her ne kadar kendini teselli etmeye çalışsa da olmuyordu. Semiha'nın hışmından korkuyordu...
"Ayşe biz kalkalım mı artık?" dedi Semiha. Ayşe cevap verdi titrek bir sesle:
"Ay biraz daha otursaydık komşum, daha tatlı yemedik."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yok yok biz kalkalım, yediklerimiz yeter hem!" dedi sert bir ses tonuyla.
Ayşe mecbur Semiha'nın direktiflerine uymuştu. Biliyordu artık kaçarı göçeri yoktu bu işin. O ifade geç de olsa verilecekti. Keşke önce Hacer'le konuşabilseydi...
'Ama o taraf da karışık.' diye düşündü. 'Amaaaan' dedi sonra. 'Ne olacaksa olsun. Ay yeter elin kızı için ne stres yaptım.'
Apartmanın kapısından çıkar çıkmaz Semiha yapışmıştı koluna;
"Sen gel bakayım benimle. Bi su içelim! Soğuk soğuk."
