Dünya barışı için yola çıkılan ancak iki gencecik hayatı dünyanın uzak uçlarına savuran gizli bir deney...
Hesaplandığı gibi gitmeyen bir deneyin sonuçlarını yok etmek için feda edilen iki hayat...
Meryem ve Cynthia...
Biri Amerika diğeri Türkiye'ye...
Meryem yeşil saçlı kızın anlattıklarından çok etkilenmiş, kendini onun yerine koyarak duygularını anlamaya çalışmıştı. Evlatlık olmak, ailenin nerede olduğunu, neden senden vazgeçtiklerini bilmemek, kardeşini bulmaya çalışmak... Bunlar normal bir insanın üstesinden gelirken epeyce zorlanacağı işler diye düşündü. Yine de her şeye rağmen evlatlık olmadığı için ve bir ailesi olduğu için Allah'a şükretti.
Bir yandan da genç kızın kardeşini nasıl bulabilecekleri konusunda beyin yoruyordu. Akşam eve geç geldiği için anne ve babasıyla konuşamamıştı. Bugün işten gelir gelmez ilk işi bu olacaktı. Bütün gün boyunca mutfakta 'Bu konuyu nasıl çaktırmadan sorabilirim?'in provasını yaptı. Mutfakta çalışırken arkadaşı Nazlı onu yokluyordu:
"Meryem sen neden mutfaktasın bugün? İçeride çok müşteri de yok. Gelsene bi yüzünü görelim."
"Gelemem. Metin abiden rica ettim. Bu hafta mutfaktayım."
"Tamam da niye?"
"Geçen gün Ahmet aradı. Korkuyorum ya yine gelirse. Bak herkese tembihledim. Gelirse ben işten ayrıldım o günden sonra. Tamam mı?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aaaa. Ah canım yaaa. Tamam tamam.Serseri ne olacak. Meryeeeeemm. Meryeeeem."
"Kız burdayım ne Meryem Meryem?"
"Çağatay'la görüştün mü? Benden bahsetti mi?"
Meryem arkadaşının gözlerindeki merak ve heyecanı görüyordu. Ancak gördüğü bir şey daha vardı ki o da Çağatay ile Cynthia arasındaki elektrik. Arkadaşını üzmeden bunu ona anlatmak istiyordu. Ama nasıl?
"Görüştüm işte öylesine. Hem niye bu kadar merak ediyorsun ki. Soğuk biri değil mi? Bak sen daha iyilerine layıksın. Bence o sana uygun değil."
"Ya niye öyle diyorsun. Çok yakışıklı değil mi ama."
"Tamam yakışıklı ama. Yani adamın haberi yok ki senin duygularından. Belki başka biri vardır hayatında. Böyle kendi kendine gelin güvey olma sonra üzülürsün diye diyorum. Sakin ol... Etrafına bak... Kim bilir sana hayranlıkla bakan ne gözler vardır."
"Öyle mi diyorsun. Doğru pek pas vermiyor bana ama. Ben yine de seveceğim onu."
"Sevecek misin? Hayatında başkası olsa bile mi?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
