Dünya barışı için yola çıkılan ancak iki gencecik hayatı dünyanın uzak uçlarına savuran gizli bir deney...
Hesaplandığı gibi gitmeyen bir deneyin sonuçlarını yok etmek için feda edilen iki hayat...
Meryem ve Cynthia...
Biri Amerika diğeri Türkiye'ye...
Bembeyaz hayallerin üzerinde süzülen bir kuğu gibi hissetti kendini. Uçağın camından bakınca sanki ruhunda esen siyah rüzgarların aksine her yer ona yardım etmek için aydınlanıyordu. Uçak bulutların arasından geçip İstanbul'un silüeti ortaya çıkınca siyah rüzgarlar tekrar esmeye başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İstanbul'a ineli iki saat olmuştu. Bindiği taksi onu aylardır merak ettiği kişiye götürmek üzereydi. Ne ile karşılacağını bilmiyordu. Etrafa bakındı. Kendini yaşadığı ülkeden çok farklı bir ülkede bulmuştu. Acaba nasıl bir insanla karşılaşacaktı ? Bütün bunları düşünürken taksici : " Nereye abla ?" diye sordu. Türkçesi iyi olmadığı için anlamakta zorlansada nereye gitmek istediğini sorduğunu anladı.
"Bağdat Caddesi lütfen . "
Cynthia 3 ay öncesine kadar sadece Türkiye'nin varlığından haberdardı. Ta ki o gizemli mektup eline geçene kadar... Mektup eline geçtikten sonra direkt Türkiye'ye gelmek istedi. Ama o da biliyordu ki bu yolculuğa çıkmadan önce birazcık da olsa Türkçe öğrenmek gerekiyordu. Bu nedenle üç ay Türkçe kursuna gitti. Daha sonra biletini alıp yola koyuldu. İçinde garip bir heyecan , bir o kadar da merak vardı. Şu ana kadar yaşadığı hayatının bir yalan olduğunu öğrenmesi onu darmadağın etmişti. Ama gerçekleri de çok merak ediyordu. Bunun için hedefine emin adımlarla ilerliyordu.
Taksici: " Geldik abla." dedi.
Neden yaşlı adamın kendisine abla dediğine bir türlü anlam veremedi. Teşekkür edip arabadan indi. Amerika'daki arkadaşı Melisa'nın ona gönderdiği konuma göre ulaşmak istediği kafeye 5 dakika kalmıştı. Heyecanlı adımlarla ilerlemeye başladı. İlerlerken bir yandan da kafelerin isimlerine bakıyordu. Ve işte Spring Cafe karışındaydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir an duraksadı. Derin bir nefes aldı. Cesaretini toplayıp kafeden içeri girdi. Boş masa var mı diye bakındı. Sonra köşede bir masa gördü. Yavaşça ona ilerleyip oturdu. Merakla etrafı gözlemeye başladı. Acaba hangisiydi ? Genç , düzgün giyimli bir garson yanına yaklaştı.
