On dört yaşındaki bir lise öğrencisi, markete giderken yaşadığı kaza sonucu hayatını kaybeder ve fanı olduğu anime olan Attack On Titan dünyasına reenkarne olur.
Hemde animenin başrolü olan Eren'in ablası olarak!
...
Eveeet, bir bölüm daha. Dördüncü sezonu fazla sevdiğimden mi ne hemencecik bölümleri yazasim geliyo.
Hatta toplu bölüm atmak istiyorum ama şimdi toplu bölüm atarsam bir anda ikinci parta yetisirim falan, olmaz yani.
Anime final yapana kadar her hafta bir tane atarım sanırım.
Neyyyyyse, siz okuyun Ehe
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
___________________________________________
Reiner bana korku içinde bakarken konuşmaya devam ettim.
"Burası çok hoş bir yer, değil mi? Sahnede olan biten her şeyi duyabiliyorsun. Üstümüzdeki bina da bir apartman. Sahnenin arkasında kalıyor ancak bir sürü yöre insanı gösterinin başlamasını bekliyor. "
Önceden kesik attığım avucumu belli edecek şekilde işaret parmağım ile üst katı işaret ettim ve tekrar konuştum.
"Tam üstümüzde."
Falco elime garip bir şekilde bakarken "Kruger-san, elinizi mi kestiniz?" Demişti.
Gözlerim halen Reiner'in üzerindeyken cevap verdim.
"Ah, evet. Sıyrık sadece."
Elimi indirip Reiner'e tekrardan aynı cümleyi tekrarladım.
"Reiner... Otursana."
Reiner bana öylece bakarken durmuş ve derin bir nefes alıp kendini sakinleştirmişti. Reiner sandalyeye oturduktan sonra Falco konuşmuştu.
"O halde, ben artık gideyim."
"Gitme Falco konuşacaklarımızı dinle."
Söylediklerimden sonra Reiner eliyle Falco'ya durmasını işret edip "Ne derse yap, Falco." Demişti.
"Peki..." (Falco)
Aramızdaki sessizlik bir süre korunduktan sonra Reiner konuşmuştu.
"Riu... Buraya nasıl... Ne diye geldin?"
Bunları yere bakarken söylemişti.
"Senin gibi Reiner. Seninle aynı nedenden geldim. Başka çarem yoktu." Dedim gözlerimi ondan ayırmazken.
Alkış ve trompet sesleri durduktan sonra Willy Tuybr konuşmaya başlamıştı.
"Size bir hikaye anlatayım. Yaklaşık yüz yıl önce Eldia İmparatorluğu Devlerin gücüyle dünyaya hükmetti. Kurucu Ymir'in doğuşundan bu güne kadar Devler, dünyanın şu anki nüfusunun üç katı kadar insanı hayattan kopardı. Devler yüzünden sayısız ırk, kültür ve tarih yer yüzünden silindi. Bu katliam insanlığın ve Eldia İmparatorluğu'nun tarihi haline geldi. Ve Eldia İmparatorluğu düşmanı kalmayınca kendi ırkını katletmeye başladı. Böylece Büyük Dev Savaşı başlamış oldu. Sekiz Deve sahip aileler birbiriyle savaşa girdi, ve kaos ortalığı sarmışken bir Marleyli kurtuluş anahtarını elinde tutuyordu. Kahramanımız Helos. Zeki manipülasyonları sayesinde Eldia İmparatorluğu'nu birbirine düşürüp ölmelerini sağladı. Sonunda Tybur ailesi ile el ele verip kazanma şansı kalmamış olan Kral Fritz'i Paradise Adası'na def etti. Lakin Kral adaya def edilse de gücü elinde tutuyordu. Dünyayı dümdüz edebilecek on milyonlarca Dev halen o adada kol geziyor. Şu ana kadar dünyamızın yok edilmemesi tamamen bir şans. Dev araştırmacılarının tek açıklaması bu."
