16. BÖLÜM

531 42 30
                                    

Evet, yine bir bölüm daha. Bir ara toplu bölüm atıcam ama üşeniyorum. En iyisi daha okul açılmadan bir bölüm atayım da.

Neyse, vallahi boş yapcak bişi bulamadım. O yüzden siz okuyun.
___________________________________________

Şu anda "One-chan~~!" Diye bağırıp saçlarımı çekiştiren veletuslarla uğraşıyordum.

Historia kraliçe olduktan sonra yer altında yetişen çocuklara yetimhane gibi bir yer açmıştı. Biz de onlarla ilgileniyorduk.

Bu çok sinir bozucu! Saçımı çekip duruyorlar be!!

Saçlarımı çekiştiren çocukları bir anda gıdıklamaya başlayınca kahkahalara boğulup beni bırakmışlardı.

Evet işte şans! Kaç kızım kaç!

Hemen ayağa kalkıp onlardan kaçarken Historia'nın yanına doğru koştum.

"Historia!! Kurtar beni!!"

Çocuklar da arkamdan koşuyorlardı. Historia'nın arkasına geçip çocuklara dil çıkarmıştım.

"Çocuklar, Riu ile uğraşmak yerine şu tembel tenekeler ile uğraşmaya ne dersiniz?" Demişti Historia çocuklara Eren, Armin ve Jean'ı işaret ederken.

Veletler de başlarını sallayıp Jean, Armin ve Eren'e doğru gitmişlerdi. Haha! Aldılar başlarına belayı.

Historia eline içinde erzak bulunan torbaların birkaçını almış ilerlerken konuşmuştu. Ben de bir kaç tane alıp onun yanında yürümeye başlamıştım.

"Sertleştirme deneylerinin iyi gittiğini duydum."

"Ah, evet... Ama eğer acele etmezsek geri gelecekler." Dedim bende.

"Ne yapardın? Reiner ve Bertholdt'le karşılaşsan ve yeniden onlarla yüzleşmek zorunda kalsan?"

"Şey... Bilmiyorum ama sanırım onları öldürmek zorundayım." Bu söylediğim tabiki de bir yalan.

"Umarım yakında öğreniriz. Bu dünyanın neden böyle olduğunu. Yaptığımız şeylerden pişman olmak istemiyorum. Son zamanlarda yer altındaki çocuklar bile gülümsüyor."

"Evet, iyi iş çıkardın."

"Hiç de bile..." Dedi Historia kızaran yüzünü saklarken.

İlerlerken karşımızda buz gibi bakışlarıyla duran Mikasa'yı görmemiz ile durmuştuk.

"Eh?" (Historia)

"Ver şunu." Diyip elimdeki erzak paketlerini almıştı Mikasa.

"Riu deneylerde yoruldu." (Mikasa)

"Doğru, üzgünüm Mikasa." (Historia)

Kollarımı arkadan Mikasa'nın boynuna sarıp "Canım ya, nasıl da beni düşünüyor. Çok seviyorum seni be!" Diyip yanağını öpmüştüm. Mikasa ise hafifce gülümsemişti.

Jean, sen gerçekten şanslısın. Mikasa gibi bir bebekle olmak...

...

Surun üzerinde yeni geliştirdiğimiz dev silahının ilk denemesini izliyorduk.

Dev iyice kapıya yaklaştıktan sonra kocaman olan kütüğü serbest bırakmışlardı. Veeee tam isabet. Ensesi tamamen ezilmişti.

"Ohoho!! Enseye doğrudan isabet!! Başardık! Bu on iki metrelik bir ezik!" (Hange)

Dizlerimin üzerine çöküp "Başardık." Dedim yorgun bir şekilde.

"Evet! Bununla tek bir asker bile savaşmadan devleri öldüreceğiz! Gece gündüz devleri haklayacağız!! Cehennemden cellata merhaba de! Başardık, Riu! Riu?" (Hange)

𝐇𝐞𝐫𝐞 𝐈̇𝐬 𝐓𝐡𝐞 𝐏𝐞𝐫𝐟𝐞𝐜𝐭 𝐒𝐢𝐬𝐭𝐞𝐫 ༒︎ ℝ𝕖𝕚𝕟𝕖𝕣 𝔹𝕣𝕒𝕦𝕟༒︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin