24. BÖLÜM

450 42 72
                                    

Eveeeğt bu sefer bölüm erken geldi.

Ben de beklemiyordum kendimden ama ne yapim canım sıkıldı yapacak başka bir işim de yoktu

Bayramda evden çıkmayacağım için bunun dışında yeni bi bölüm daha atabilirim sanırım

Finalede yaklaşıyoruz lan yeni fark ettim

Reiner hayatimin anlamı... Hesabımı onun fanficleriyle doldurucucam eheheheheheh

Bölümün yazım yanlislarina baktım da sözde ne bilim emin değilim daha sonra tekrar bakarım cok şey etmeyin yani

Ha bu arada Riu dan devam

___________________________________________

Riu'dan;

Burası sessiz. Bu güzel. O mavi çölün rahatlatıcı görüntüsü ve etraftaki koca sessizlik.

Devler yürüyüşe devam ediyor ve adanın dışındaki diğer Eldialılar deve dönüşmüş halde benim kontrolüm altında adaya getiriliyor.

Bu iyi. Herşey... Planladığım gibi. Bir pürüz yok.

Geriye sadece Reiner'in deve dönüşmesini sağlamak var. Ama ilk önce onunla konuşmalıyım.

Herşeyi açıklamak istiyorum. İlk önce ona açıklayacağım, hem onunla özel olarak konuşmak istediğim şeyler var.

İyiki Kurucu'nun gücü sayesinde onu zihnen bu mavi çölün olduğu yere getirebiliyorum. Yoksa işler biraz zorlaşacaktı.

Şimdi Reiner'i görme zamanı...

...

Reiner, o tam karşımda... Ama baygın bir şekilde, belki de uyuyordur. Bilmiyorum, emin değilim. Gerçi yüzü birçok şeyi açıklıyor.

Tamamen çökmüş...

Sinirle yumruk yaptığım elimi sıktım.

Bunu ona yapmaya nasıl cürret etmişlerdi? Kim bilir neler yaptılar?

İşkence yapamazlar, önceden de dediğim gibi eğer yara alırsa deve dönüşebilir.

Aç bırakmış olabilirler, bu olası bir ihtimal.

Ona doğru adımlayıp yanına çöktüm. Ben onu gerçekten, gerçekten çok özledim...

"Yüzünü yakından görmeyi özledim, Reiner..." Kendi kendime fısıldamıştım.

Onu uyandırmam gerek, tabi eğer uyuyorsa. Gerçi yorgun duruyor, uyuyorsa bile onu uyandırdığım için kendimi suçlu hissedeceğim.

Kusura bakma Reiner ama, seninle konuşmam için uyanık olman gerek.

Elimi koluna koyduktan sonra hafifçe sarsıp adını seslendim.

"Reiner. Pişt, Reiner. Sana diyorum. Uyansana. Uyansana be! Burda gelmiş seninle konuşuyorum bir de uyuyor musun?!" Diye sonlara doğru sesimi yükseltince gözlerini aralamıştı.

Uyandı! Baygın değilmiş!

Heyecanla ona sımsıkı sarılmıştım.

"Uyandın! Baygın olduğunu sanmıştım! Seni şapşal! Beni korkuttun!"

Kafamı kaldırıp yüzüne bakmıştım. Gözleri büyümüştü. Beni görünce şaşırmış olmalı.

Bekle, bizim yüzlerimiz neden bu kadar yakın lan?!

E tabi yerde uzanan birine sarılırsan, bu gayet normal olur. Çünkü bir nevi yanına uzandım.

"R-Riu?"

𝐇𝐞𝐫𝐞 𝐈̇𝐬 𝐓𝐡𝐞 𝐏𝐞𝐫𝐟𝐞𝐜𝐭 𝐒𝐢𝐬𝐭𝐞𝐫 ༒︎ ℝ𝕖𝕚𝕟𝕖𝕣 𝔹𝕣𝕒𝕦𝕟༒︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin