❝ Never felt so lonely
I wish that you could show me love.❞not: her bölüm için medya seçerken pinterest girdabında kayboluyorum🥲 bu şarkıyı tabii ki de haechanxmark(aka markhyuck) için koydum(dotae'ye de uyuyor ama şu an onların sırası değil), tam da Haechan'ın kafasında çalan türden🌚
Taeyong
Söylediklerimin arkasında olsam da sanırım biraz daha kibar olmayı deneyebilirdim. Haechan bana olan bütün ilgisini kaybetmiş gibi içinde hiçbir duygu belirtisi olmayan gözlerini tekrar cama çevirince iç çekip ayakta dikilmeyi bırakıp yatağının yanındaki tekli koltuğa oturdum.
"Diğerleri bu tavırlarına kanmış olabilir ama ben senin içini görebiliyorum."
"Vaktini harcamak için daha iyi şeyler bulabilirsin, mesela Doyoung-"
"Doyoung'a olan hislerim aramızdaki dostluk bağından daha önemli değil."
"O da senin dostun.." Haechan şaşkınlığını gizleyemeyerek bana bakınca huzursuzca saçlarımı karıştırdım.
"Aynı şey değil...o her şeyi bilmiyor."
"Anlatmazsan nasıl bilecek? Biraz haksızlık etmiyor musun ona...senden hoşlandığı için neler çektiğini görüyorsun ama yine de burda oturmuş hiçbir şey yapmıyorsun."
"Sen de bana haksızlık ediyorsun şu an, hayatıma...o anlamda kimseyi alamadığımı biliyorsun. Elimde değil, geçmiş sürekli ensemde gibi. Bunu en iyi senin anlaman gerek."
"Kendimi kestim diye bilge mi sanıyorsun beni? Beni örnek almasan iyi edersin." Haechan sinir bozucu bir şekilde gülerek bana bakınca kaşlarımı çattım.
"Ne zamandan beri Doyoung'un tarafını tutar oldun?"
"Taraf tutmuyorum sadece onu anlayabiliyorum çünkü artık ben de platonik sevginin nasıl acıttığını biliyorum." Haechan'ın Mark'ı kastettiğini bildiğim için o konuda bir şey diyemedim.
"Ama Doyoung'un hisleri karşılıklı.."
"Evet gerizekalı, en büyük sorun da bu. Onun var olmayan bir şey için acı çekmesine sebep oluyorsun." haklı olduğunu bildiğim için sinir olmuş bir şekilde yerimden kalktım.
"Konuyu nasıl bana çevirdin anlayamıyorum. Ben çıkayım da dinlen sen."
"Sorunlardan da böyle kaçamazsın."
Histerik bir kahkaha atıp ona döndüm ama o kendi dediklerinin farkında değilmiş gibiydi.
"Bunu sen mi diyorsun gerçekten? Daha dün intihar etmeye çalıştın.."
Neyden bahsettiğimi yeni fark etmiş gibi ağzını aralayınca bir şey diyeceğini sansam da benden daha gürültülü bir kahkaha atmıştı.
"Delisin cidden.." içinde bulunduğumuz boktan durumu bir süreliğine boş verip ben de onun gibi güldüm ama bir süre sonra ikimiz de sessizleşince daha fazla bir şey demeyip odadan çıkacaktım ama o tekrar konuşunca durdum.
"Mark yanıma gelmediğine göre ailesi zorluk çıkardı sanırım, Jaemin de yok.." onların durumunu ben de tam olarak bilmediğim için endişesini dindirmek adına ağzımda bir şeyler geveledim, "Jaemin halletmiştir meseleyi, birazdan burda olurlar."
.
.
Mark
Nefes nefese bizimkilerin olduğu koridora koştuktan sonra onların Haechan'ın odasının önünde beklediğini görünce gücümü toplamak için soluklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's okay, that's love
Fanfictionçünkü aşk, acıyı da doğurur ne kadar çok seversen o kadar çok acı çekersin. ana çiftler: dotae, renmin, markhyuck