❝I don't think I'm meant to be with you
I don't wanna make you sad
All the time just feeling bad
Don't make me fall in love with you
I don't think I'm right for you
I'm just disappointing you.❞(Son iki bölümü üst üste attığım için bu bölüme başlamadan önce bundan önceki bölümü okuduğunuza emin olun bebişler)
Taeyong
"Taeyong!" Haechan'ın sesini kulağımın dibinde duyunca kendime gelip ona baktım.
"Koptun gittin yine, pişman mı oldun?"
"Ne konuda?" Haechan her şeyi bilen bir havayla ukalaca kaşlarını kaldırdığında ona boş bakışlarla baktım.
"Nerden anladın?"
"Aranızda bir şey geçtiğini anlamamak için şu ikili gibi dünyadan kopuk olmam lazım." Haechan'ın işaret ettiği yöne bakıp bir süre Jaemin ve Renjun'in dans edişini izledim.
"Onları kıskanıyorum bazen." böyle bir sözün Haechan'ın ağzından çıktığına inanamayıp hayretle ona baktım.
"Ne var? Ben aşka layık değil miyim?" kendi dediğini komik bulup güldüğünde ben de onunla birlikte güldüm. Gerçekten ikimiz de aşk mevzularına fazlasıyla uzaktık.
"Bizim gibilerin aşka ihtiyacı olduğunu sanmıyorum."
"Herkesin travmaları var Tae." Haechan gülerek içmesine izin verdiğimiz tek şey olan alkolsüz kokteylinden içerken onu süzdüm.
"Bahsettiğim şeyi biliyorsun.."
"Evet, ben babam gibi bir sapık olarak görülmekten korktuğum için ilişkilerden kaçıyorum. Sense...insanlardan korkuyorsun, Dodo'dan bile. İğrenç travman kimseye güvenmene izin vermiyor." Haechan beni benden bile daha iyi anladığı için susup onun konuşmasını devam ettirmesini bekledim.
"Dodo'nun seni mutlu edeceğine canı gönülden inansam da sana bu düşüncelerinin saçma olduğunu söylemeyeceğim. Tıpkı senin beni korkularımdan azat edemeyeceğin gibi.." Haechan derin bir nefes alıp arkasına yaslandı.
"Bazı yaraların kabuklarıyla oynanmamalı. Doyoung istemeden de olsa yaranı kanatınca onun canı senden daha çok yanacak, çünkü o öyle bir insan."
"İçimden bir ses Doyoung hyung'tan çok kendi kırılma olasılığını düşündüğünü söylüyor." Mark biz fark etmeden konuşmamıza katılınca kaşlarımı çattım.
"Beni bencil olmakla mı suçluyorsun?" rahatsızca yerimde doğrulup Mark'a baktım.
"Evet ama bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ben sadece Doyoung hyung için endişeliyim, çünkü seni iyileştirmek için elinden geleni yapacak biri ve bunun ona haksızlık olduğunu düşünüyorum. Zaten ailesiyle yeteri kadar uğraşırken sevdiği adam için de kendini paralaması adil değil...o her şeyin en iyisini hak ediyor."
Haechan sinir olmuş bir ifadeyle Mark'ın gözlerinin içine bakarken benim yerime cevap verince ben de kendi iç hesaplaşmama döndüm, "Ağzını konuşmak için açtığında senden nefret ediyorum.."
"Biliyorum, bunu daha önce de söylemiştin. Artık inandırıcı gelmiyor Haechan." Mark sendeleyerek dans pistine doğru ilerlerken Haechan'ın onu gülümseyerek izleyişini inceledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's okay, that's love
Fanficçünkü aşk, acıyı da doğurur ne kadar çok seversen o kadar çok acı çekersin. ana çiftler: dotae, renmin, markhyuck