3. BÖLÜM

1.4K 72 12
                                    

Sertab Erenler -Bir çaresi bulunur-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sertab Erenler -Bir çaresi bulunur-

İyi okumalar,

Hızla yanımda olan silahı ellerime alıp kapıya doğrultum iki elinde silah olan Baran, içeri girdi

"Allah'ım bulduk sonunda" Dedi iki silahı birden indirdi hızla üzere yürüyüp bağırdım!

"Salak ev basar gibi niye giriyorsun" elimdeki silahı indirmiştim.

"Senin içeride olduğu bilmiyorduk dört saattir seni arıyoruz bu Orman'da! Merhaba dostum" arkama bakıyordu tabi ya Cesur vardı onu unutmuştum. Arkama dönüp Cesura baktığımda kaşlarını çatmış gözleri ben ve Baran arasında gidip geliyordu elindeki saattin tuşlarına basıp allarım gönderdi. Saniyeler sonra güzeller güzeli Berna içeri girdi.
"Ödüm koptu sana bir şey oldu diye "dedi ellerini hareket ettirip. Berna konuşma ve duyma yetisini kaybetmişti, Osman almıştı elinden. Çünkü bizim gibi güçlü değildi Osman'a göre narindi, verdiği bir görevde başarısız olmuştu Osman'da ceza olarak yapmıştı.

Ellerimi kaldırıp işaret diliyle konuşmaya başladım. "Güldürme beni Berna bana bir şey olmaz!" Ellerimi indirdim. Berna tekrar ellerini hareket ettirdi.

"Bu kibrin seni bir gün öldürecek" Dedi gözlerini devirip. Ölüm benim için ödül olurdu. Ben Osman izin vermediği sürece ölemezdim bile. Daha fazla konuşmasına izin vermeden aramızdaki mesafeyi kapatıp kollarımı Berna'ya sardım, saçları ölü papatyalar gibi kokuyordu. Ruhunu iyileştirmek için her şeyimi verirdim ama bazı yaralar hiç kapanmazdı.

"Eğer sarılmanız bittiyse çıkalım" Dedi Baran. Bu süre zarfında Cesur konuşmamıştı.

"Baran iki dakika bizi yalnız bırakır mısın?"

Bir şey demeden Berna'yı belinden kavrayıp dışarı yönlendirdi

"Sen her zaman böyle misin?" diye sordum. Cesura gözlerimiz çakıştığında birkaç saniye bakıp konuştu.

"Nasılım" tek kaşı havaya kalkmıştı.

"Suskun hiç konuşmuyorsun"

"Hayır değilim. Ama sizin ne çevirdiğinizi merak etmiyor değilim. Kimsin! Bir kadına göre fazla eğitimlisin. Kimsin karaca! Gerçek adın ne" diye sordu bir süre gözlerine bakıp kendimi tutamadan kahkahalarla gülmeye başladım. Sonunda karnım ağrıdığında sustum.

"Gerçek adım! Karaca önceden de söylediğim gibi babam askerdi. Bu lanet yerden çıktıktan sonra gidip araştır istiyorsan" bir müddet susup devam ettim

"Ama siz erkekler kadınları hep böyle güçsüz görmeniz deli ediyor beni. Egonu zedeledim herhalde" baş parmağım ile ileriyi gösterip "Şurada ağlaya bilirsin" arkamı dönüp diş kapıya yöneldim ama dışarı çıkmama izin vermedi, kolumu tutup kendine çekti.

ZEMHERİ ( Yeniden Yazılıyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin