20. BÖLÜM

482 34 35
                                    

Lütfen, lütfen tiktok'ta bol bol edit yapıp beni etiketleyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lütfen, lütfen tiktok'ta bol bol edit yapıp beni etiketleyin. Kitabımızın büyümesine yardımcı olun...

Yorum yapmayı unutmayın. Minik yıldıza da basmayı unutmayın❤❤

Keyifli okumlar;

Melekler ve şeytanlar. İkisinde tanrının yaratığı varlıklardı. Birsi iyi değeri kötü. Hata yaptığımız zaman şeytana uyduk diyorduk, güzel birşey olduğunda da meleklerden bahsediyorduk. Peki ikisinde tanrı yaratmadı mı, ikisinde görevleri olduğu için yapmıyorlar mı? Ben şeytana uydum diyemezdim çünkü seçme şansım yoktu bana şeytan ol dediler ve ben şeytan oldum. Sonradan da melek olmazdım. Bugüne kadar içimdeki şeytanlığı durdurdum bu saatten sonra şeytansa en kötüsü ben olacaktım. Kendi yarattıkları şeytan onların sonu olacak. Onların sonu olacağım...

Çünkü aşk olduğum adama zarar verdiler.

Gözlerimi diktiğim duvardan çekip ellerime baktım. Zincirle tavana bağlanmıştım. Hiç bir şeyin önemi yoktu aklım, kalbim Cesur'daydı. Cesura ölmüş olma düşüncesi bile kalbimin durması için yeterliydi. Ufak odanın içinde tavana zincilenemek berbat. Kapının açılmasıyla Osman ve Karan girdi. Osman ellerini arkada birleştirip, sarı dişleriyle bana gülümsüyordu. Gözlerimi Osman'dan çekip Karana çevirdim düşünceli gözlerle ellerimin bağlı olduğu zincire bakıyordu.

" Zincir Çok mu hoşuna gitti. İstiyorsan götünden bağıylabilirim." Dedim, sinirle. Karan gözlerini zincirden çekip gözlerime baktı.

"Ah küçük kadınım bu söylediklerini yapmayacaksın." Dedi Osman alayla.

Tek kaşımı havaya kaldırıp "Ellerimi aç sana göstereyim sikik kafalı!" Dedim bağırarak. Osman aramızdaki mesafeyi kapatıp karşımda durdu. "Küçük kadınım sana üzgün bi haberi vermek için geldim." Gözlerini hüzünlü gibi açıp, kapattı. "Cesur öldü. Hemende ateşler içinde öldü." Elini çenesine koydu "Gece kulübü bilinmeyen nedenden dolayı Havaya uçtu" Dedi, Osman. İçimde fırtınalar kopsa bile fark ettirmedim. "Ölsün! Umrumda bile değil." Dedim düzce. Osman çenemden tutup gözlerime baktı. "Yalan söylüyorsun!" Dedi. Emin degildi. Ufak bi tebessümle "cidden benim aşık olacağımı falan mı sandın? Eğer öyle sandıysan kıçımla gülerim sana" Ufak bir kahkaha atıp pis yüzüne baktım. Yüzünde şaşkınlık vardı. Elini çenemden çekip havaya kaldırd. "Çık dışarı Karan" Dedi bağırarak. Gözlerimi Osman dan çekmedim. Kapının sesiyle gelmesiyle Karan'ın çıktığını. Osman aramızdaki bir adımlık mesafeyi de kapattıp kulağıma yaklaştı. "Seni uzun zamandır seviyordum değil mi?" Dedi. Nefesini kulağıma üfleyip boynuma yöneldi aklıma gelen anılara gözlerimi kapatıp güç topladım ellerim uzun zamandır havada bağlı oldu için hareket ettirmesi çok zordu. Zinciri tutup geri çekildim Osman geri çekilmemle daha fazla sırıtıp "Her seferinde direnmene bayılıyorum" Dedi. Kaşlarımı kaldırıp "Seni gerçekten bayıltabilirim." Dedim konuşmasına müsade etmeden zincirden güç alıp havaya çektim bedenimi ayaklarımı birleştirip Osman'ın organına tekme atım. Beklemediği darbe sayesinde daha fazla acı çekti. Büyük haykırışla yere düştü. Kapı hızla açıldığında Karan şok olmuş gözlerle bakıyordu.

ZEMHERİ ( Yeniden Yazılıyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin