İynem bir gün arkadaşının numarasını yanlış tuşlarsa ne olur?
Görelim...
*Fotoğraf*
Evren:Sen bana bunları atıyorsun ama bunun yüz yüze gelmesi de var.
Iynem:Bende yüz yüze gelince yaşanacak şeylere zemin hazırlıyorum işte.
Bir uzun birde kalın zincirli olan kolyeyi boynuma taktım.Köprücük kemiklerime çok yakışmıştı.Kulağıma küpelerimi de takınca tamamen hazırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beyaz uzun balon kollu bir mini elbise giymiştim.Göğsünde çapraz bağlanmış dekoltisi de vardı.Gerçekten çok hoşuma gidiyordu bu elbise.
Sadece senin hoşuna gitmeyeceği kesin.
Belime kadar uzanan saçlarımı da maşalayarak serbest bırakmıştım.Toprak tonlarında bir far sürerek kalın bir eyeliner çekmiştim.Kırmızı ruj ve hafif bir allık sürmüştüm şeftali tonlarında.Ince ve uzun topuklu toprak tonlarında tek bantlı bir ayakkabı tercih etmiştim altına.Son olarakta krem rengi ve beyazın kullanıldığı mini bir çanta seçmiştim.
Çantamı da alarak evden çıktım ve annemlerin evine sürdüm.
Yarım aaat sonra annemlerdeydim.
Zile bastım ve açılmasını bekledim.Kapıyı sandiviç yiyen Alpay açtı.
Onu görünce kaşlarımı kaldırdım.
"Hayırdır ne bu cesaret ya amcam olsaydı gelen?"
"Hayırdır ne bu endişe biricik baldızım beni mi düşünüyor yoksa?"dedi sırıtarak.
"Aman çekil şurdan be!"dedim sinirle.
Sinirle onu iterek eve girdim ve Ayla'nın odasına ilerlemeye başladım.Kapıyı açarak içeri girdim ve iki tane afet beni karşıladı.
Alya iç çamaşırlarıydı ve elbisesini askıdan çıkaryordu.Elif'ta buradaydı ve o da iç çamaşırlarıylaydı.
Islık çaldım ve kapıyı kapattım.
"Genlerden dolayı herhakde bu göğüs bu kalça."dedim dudaklarımı 'iyiymiş' der gibi bükerek.
Onlar senin yengen yengen.
Ha?
Anlarsın ilerde.
"Bize diyene bak."dedi Elif gülerek.
"Ne giyeceksin sen?"dedim.
Eliyle yatağın üstündeki kahverengi elbiseyi gösterdi.
