İynem bir gün arkadaşının numarasını yanlış tuşlarsa ne olur?
Görelim...
*Fotoğraf*
Evren:Sen bana bunları atıyorsun ama bunun yüz yüze gelmesi de var.
Iynem:Bende yüz yüze gelince yaşanacak şeylere zemin hazırlıyorum işte.
Rezidanstan içeri girdim ve asansöre ilerledim.Asansörün yanına gelince düğmeye bastım ve beklemeye başladım.
Asansör geldiğinde asansöre bindim ve üzerime baktım.Beyaz beli açık dar tişortun altına gri bileği lastikli bir eşofman giymiştim.Beyaz spor ayakkabı ile kombinim tamamdı.Yalan ev haliyle çıktı azgınlıktan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Koyu kahve saçlarım at kuyruğuydu.Gercekten ev haliyleydim.
14.kata gelince asansörden indim ve onun dairesini aramaya başladım.Biraz uğraş sonucu bularak derin bir nefes verdim.
Zili çaldım ve açmasını bekledim.Kapı açıldı ve siz diyin yunan heykeli ben diyeyim yunan tanrısı çıktı.Baştan aşağı süzdüm onu.Altında dizlerine gelen gri nike şort ve üzerinde siyah tişort vardı.Çok seksi!
Yutkundum.
Beni baştan aşağı süzdü.
Yutkundu ve gözlerime baktı.
Onun gözlerimi koyulaşmış?
Evet.
Ona doğru bir adım attım ve cüretkarca gözlerine baktım.
Ani bir hareketle beni belimden yakaladı ve kendine çekti.
Burun burunaydık.
"Hep böyle zamansız mısındır?"dedi gözlerime bakarak.
Gözlerini gözlerimden asla çekmiyordu.
"Planmayan şeyler daha güzel olur derlerdi.Benim de canım gelmek istedi ve geldim.Planlanmış birşey değildi."dedim yutkunarak.Gözlerim saniyelik olarak dudaklarına kaydı.
"Tehlikeli sularda yüzüyorsun."dedi.
"O suların sahibi benin yalnız."dedim cesurca.
Birden beni içeri çekti ve kapıyı kapatarak sırtımı kapıya yasladı.Bunlar neredeyse 10 saniyede olmuştu.Yüzbaşı adam ayrıca özel harekatçı ne bekliyordun ki?
