☆
Minjeong öfkeyle dolan gözleriyle bana bakarken tam bir şey diyecekti ki kapı birden açıldı. İçeri giren Jisung'u görür görmez Minjeong'un saçlarına doladığım elimi bırakıp onu kendimden uzaklaştırayım derken fazla sert itmemle yere yapışmıştı.
Jisung bir bana bir Minjeong'a ağzı açık bir vaziyette bakarken hızla kapıyı kapatıp yanımıza geldi. Şimdi naneyi yemiştik.
"Siz aptal omegalar ne yaptığınızı zannediyorsunuz?!" dedi çok da yüksek olmayan bir ses tonuyla. Sesinin dışarıya gitmesini istemiyor olmalıydı çünkü burada haberler çok çabuk yayılır ve sonunda da başa bela olurdu. Önce yerdeki Minjeong'a, sonra da yanı başındaki bana bakmıştı.
"Herkes sıra olsun!" diye bağırdı bu sefer yüksek bir sesle. Bayağı sinirlenmiş olmalıydı çünkü öfkeden kızarmaya başlamıştı. Jisung bize çoğunlukla arkadaşcanlısı davransa da söz konusu işi olduğunda hiçbirimizin gözünün yaşına bakmıyordu. Kendisi çok genç olmasına rağmen sanki annemizmiş ya da öğretmenimizmiş gibi bizi sıraya dizip fırçalıyordu.
"Siz ikinizle sonra görüşeceğim." dedi işaret parmağını bana ve Minjeong'a doğrulturken. Ceza alacağımız kesindi. Her zaman olduğu gibi karşılıklı iki sıraya dizildikten sonra "Bu olay haremin dışına çıkmayacak." dedi. Duyulursa onun da başı yanardı. "Bu kapının ardında, olaya dair tek kelime edildiğini duyarsam, hepinizi. Bakın, birinizi değil, hepinizi yakarım."
Cariyeler sessizce onu onaylarken konuşmaya devam etti. "Birazdan İmparatoriçe burada olacak. İzdivaç hakkındaki kararınızı açıklayacaksınız. O buradayken tek bir aksaklık istemiyorum."
Sonrasında ise İmparatoriçe gelmiş ve izdivacı kabul edip etmeyenler olarak iki gruba ayrılmamızı istemişti. Yüz küsür cariyenin neredeyse yarısı gelen teklifleri kabul etmişti. Neyseki harem azalacağından daha sakin olacaktı. Yani umarım.
Kabul eden cariyelerin isimlerini sorduktan sonra bize, yani kabul etmeyenlere dönmüştü. Jisung'un kulağına bir şey fısıldadığında Jisung bir yere gidip ellerinde kağıtlarla geri gelmişti. Kağıtları inceleyen İmparatoriçe bir süre bakındıktan sonra kafasını kaldırıp konuşmaya başladı.
"Bir çoğunuz uzun zamandır haremde eğitim alıyorsunuz. Zarafet, şan, müzik, dans, sanat, matematik, astroloji ve daha birçok şey. Harem ağasının gözlemlerine dayanarak eğitimlerinde başarıya ulaşmış kişiler gözde cariye seçilecektir."
Gözde cariye seçimi olduğunu ilk kez duyduğumdan şaşırmıştım. Bugüne kadar gözdelerin yalnızca İmparator ile yatan kişiler olduğunu sanıyordum. Ve derslerdeki başaramızın bir önemi olduğunu da bilmiyordum. Bu sebeple çoğu kişi dersleri pek umursamıyor, yalnızca hazinedarlardan azar işitmemeye bakıyordu. Seçim başarıya göre yapılacaksa kimlerin seçileceği belliydi; Seungmin, ben, mâlum kişi ve Jungwon. Dersleri ciddiye alan tek kişiler bizdik çünkü.
"Kim Minjeong." dedi İmparatoriçe. Minjeong bir adım öne gelirken eğilip "Buyurun Majesteleri. " diye yanıtladı onu.
"Bundan böyle İmparatorun hususi cariyesisin." demesiyle kafamı kaldırmış ve şaşkınlıkla İmparatoriçe'ye bakmıştım. Minjeong'u Hyunjin'in özel cariyesi yapmak da ne oluyordu? Belki Minjeong'u tanımıyor olabilirdi ama benimle Hyunjin'in ilişkisinden haberdarken ne diye başka bir cariyeyi odasına sokuyordu?
"İmparatorun yemeği, giyimi, uyanması, uyuması, tüm istekleri senin görevin. Başhazinedar sana yapman gerekenleri anlatacak." dediğinde ciddi olup olmadığını sorguluyordum. Minjeong uyandığı andan uyuduğu ana kadar tüm gün Hyunjin'in yanında olacaktı. İkisinin bir odada başbaşa kaldığını düşünmek bile deli ediyordu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphrodite | Hyunlix
Fiksi PenggemarTahta çıkacak olan Delta Prens Hwang Hyunjin ve hareminin gözde cariyesi Omega Lee Felix.