9.Bölüm - "Silmek"

358 20 4
                                    

-Ali olduğu yerde Serhat gidene kadar bekler. Serhat gidince Aylin'in yanına gidecekken vazgeçer ve yukarıya çıkar. Hakan da oturmuş telefonla ilgileniyordur.
Ali:Kardeşim naber?
Hakan:İyi, kardeşim.
Ali:Acıktım ben ya, çıkıp bir şeyler yiyelim?
Hakan:Olur valla, karşıdaki dürümcüye gidebiliriz.
Ali:Çok iyi fikir.
-AlHak yemek yemeye gelir. Ali'nin aklında hala Aylin'den duydukları vardır.
Ali:Şu Aylin'in arkadaşı var ya yine gelmiş.
Hakan:Gelsin.
Ali:Tanıyor musun sen? Eskiden falan.
Hakan:Yok, burdan önceki görev yerinden falandır.
Ali:Siz nerdeydiniz ayrılmadan?
Hakan:Ankara.. Sonra Gaziantep'e gitmiş bende önce TEM'e sonra sizinle işte.
Ali:Anladım.. Hiç anlatmadın nasıl ayrıldığınızı?
Hakan:Karışık şeyler be Ali, boşver.
Ali:Peki çocuk olmadı mı hiç? Tamam kaç yıldır yan yanayız yok biliyorum da.
Hakan:İstedik de olmadı, zamanımız yetmedi bir de sevgimiz... Aylin çok düşkündü çocuklara, çok istemiştik çocuğumuz olsun diye ama ayrılınca..
Ali:Sende seviyorsun çocukları.. Bizimkilerden biliyorum e bir olay olsa o an da görüyorum.
Hakan:Öyle öyle de olmadı işte... Hayırdır sen ya?
Ali:Sordum öylesine be... Peki hala kimseyi almak istemiyor musun hayatına?
Hakan:Bunun cevabını daha önce de verdim sana.
Ali:Verdin verdin de hiç mi yani?
Hakan:Bak Aylin'den önce hayatımda birileri oldu ama Aylin'i gördüğüm andan itibaren hep onu sevdim, ondan başkasını düşünmedim ben.. En çok ona değer verdim.. Ayrıyız ama kalbimde hala bir değeri var.
Ali:Yeniden deneseniz? Belki tekrar...
Hakan:Zor be Ali... Dağılan hayat yeniden toparlanır mı? Geçti bizden, benden.
Ali:Hiç belli olmaz kardeşim...
...
-Ali'nin aklında hala Aylin'den duydukları vardır. Hakan'a söylemeyecektir ancak Aylinle konuşup konuşmamakta kararsızdır. İki gün sonra akşam devriyesinde Aylin ve Ali yalnızdır. Ali kendini daha fazla tutamaz ve Aylinle konuşur.
Ali:Aylin.
Aylin:Efendim.
Ali:Sana bir şey sormak istiyorum.
Aylin:Sor tabi..
Ali:Geçen gün arkadaşın gelmişti ya hani.
Aylin:Serhat mı?
Ali:Evet.. Ben siz konuşurken kulak misafiri oldum.
Aylin:Evet..
Ali:Sen dedin ki benim kızımın babası Hakan.
Aylin:Se-sen duydun mu onu?
Ali:Evet.. Dediklerin doğru muydu? Hakanla sizin çocuğunuz mu var?
Aylin:Hakan biliyor mu bunu Ali?
Ali:Hayır.. Seninle konuşmak istedim önce. Hakan'ın haberi yok değil mi?
Aylin:Hayır.. Zaten bir çocuk da yok.
Ali:Nasıl yani? Yalan mıydı anlamadım?
Aylin:Doğruydu dediklerim. Evet Hakanla çocuğumuz vardı ve Hakan'ın bundan haberi yok.
Ali:Vardı derken?
-Aylin biraz bekler.
Aylin:Kızımız vardı Ege.. Hakanla ayrıldığımız zaman yeni hamileydim o yüzden yok haberi Hakan'ın.
Ali:(gülümser) Ege.. Nerde peki şimdi? Hiç bahsetmediniz de.
Aylin:Öldü çünkü.
Ali:Ne?
-Aylin derin bir nefes alır, gözleri dolmuştur.
Aylin:5 yaşındaydı.. Yaşasa geçen hafta 6 yaşına girecekti Ege.. Aldılar onu benden.
Ali:Na-nasıl?
Aylin:Ekibe gelmeden hemen önce kaybettim Ege'yi. Abim geldi aldı beni, daha kötü olacağımı düşündü.
Ali:Ben ne diyeceğimi bilemiyorum Aylin.. Peki nasıl?
Aylin:Benim yüzümden...Kurtaramadım.. Ağladı çok ağladı anne diye ama kurtaramadım.
-Aylin ağlamaya başlar.
Aylin:Benim suçum.. Aldılar onu elimden küçücüktü daha Ege, Ali..
Ali:Şşt tamam, sakin... Ben özür dilerim, seni üzmek istemedim.
Aylin:Sorun değil.. Hakan bilmiyor değil mi?
Ali:Yok, dedim ya geldim seninle konuşmak istedim.
Aylin:Sağol.. Yine bilmesin olur mu?
Ali:Söylemeyecek misin?
Aylin:Bilmiyorum.
Ali:Babası ama o yani babasıydı.
Aylin:Bilmese daha iyi belki de Ali. Ege artık yok hem öğrenipte benim gibi acı çekmesini istemem.
Ali:Haklısın ama kızınız ölmüş olsa da bilmek hakkı.
Aylin:Of...
...
|ErtesiGün/Emniyet|
Hüsnü:Akşam maç var.
Mesut:Biliyorum, Tunç başımda kaç gündür izlemezsek vurur valla beni.
Hüsnü:Eze eze alıcaz oğlum.
Mesut:Hadi lan ordan.
Hakan:Hüsnü abi doğru diyor abi, akşam bizde maç.
Mesut:Görürüz lan, yediririm laflarınızı.
Hüsnü:Görürüz ustacım.
Selin:Yine başladı maç muhabbeti.
Aylin:Bitmez artık akşama kadar.
Mesut:Ali sende desene alırız diye.
Ali:Ben karışmam abi sizin takımların maçı benim değil ki.
Mesut:Hadi lan ordan.
-Rıza ve Arif müdür gelir.
Rıza:Hazırlanın çocuklar.
Hüsnü:Baba, ne oldu?
Rıza:TEM hücre evlerini tespit etti, destek veriyoruz operasyonlara.
Arif:Yaklaşık 15 hücre evi var tespit edilen ve sıkı bir eylem peşindeler. Engel olmamız lazım bir an önce.
Hüsnü:Anlaşıldı müdürüm, hadi arkadaşlar.
...
|Baskın|
-Ekip iki hücre evinin ardından üçüncüye gelir. Ancak baskın haberini alanlar çoktan çatışma için hazırlamışlardır. 
Hüsnü:(bağırarak) Dikkatli olsun herkes! Herkesi sağ istiyorum.
Mesut:Hadi alalım şunları arkadaşlar. Aylin, Selin!
Selin:Tamam..
-Çatışma hararetli bir şekilde devam eder. Aylin ve Hakan bir tarafta Mesut ve Selin karşıda diğerleri de etrafta çatışıyordur. Kimse kafasını kaldıramaz.
Ali:Abi ben bir yer bulup geçiyorum.
Hüsnü:Geç geç, indir şunları hadi.
Ali:Bende abi.
Hüsnü:Dikkat et...
-Aylinle Hakan'a doğru atılan el bombasını Hakan son anda fark eder ve Hakan, Aylin'i de çekip bombadan uzağa atlar.
Hakan:Bomba! Aylin dikkat!
-İkisi de yerdedir. Hakan yavaşça doğrulur ancak birbirlerine çok yakındırlar. Hakan, Aylin'in gözlerine dalar. Aylin'in dürtmesiyle kendine gelir.
Hakan:İ-iyi misin?
Aylin:İyiyim sen?
Hakan:Hı hı...
-Hakan kalkar ve Aylin'i de kaldırır.
Aylin:Hayatımı kurtardın yine sağol.
Hakan:Sende beni kurtarmıştın...
...
|Flashback|
-Aylin ve Hakan ekiple birlikte operasyon yapacakları eve gelmişlerdir. Katili almaları için son fırsatlarıdır. Herkes eve girdiğinde odaları aramaya başlar. Hakan dışarıda evi gözlüyordur. Aylin'in bakacağı odanın penceresine geldiği an katilin silahı Aylin'e doğrultmuş olduğunu görür. Aylin kapıyı açar.
Hakan:Aylin dikkat!
-Hakan adamı yaralar ve Aylin hemen elinden silahı alır.
Aylin:Kurtardın beni yine, sağol.
Hakan:Sevdiğim değil misin kurtarıcam tabiki. Ayrıca yaşadığım sürece korurum hep seni, zarar gelmesine izin vermem. Sen hayatıma girerek beni kurtardın zaten.
Aylin:Cıvıtma hemen, tamam.
Hakan:Ne dedim ya...
...
|Emniyet|
-Operasyon sonrası herkes emniyettedir.
Mesut:Aylin iyisin değil mi?
Aylin:İyiyim dedim ya abi.
Mesut:Hakan eyvallah, kardeşim.
Hakan:Abi ne demek o ya? Ekibiz biz bombanın gelişini seyredecek değildim.
Mesut:Sağol aslanım.
...
-Hakan kafeteryada oturuyordur. O esnada Serhat gelir ve Hakan'ın karşısında ki masaya oturur. Aylin'i beklerken telefonla konuşur, Hakan da pür dikkat dinler.
Serhat:Aylin'i bırakmam diyorum sana. Öyle ya da böyle kabul edecek beni başka yolu yok.. Zorla falan değil ama aklımda var bir şeyler. Ya o beni sevecek ya da beni reddetmenin cezasını çekecek.
-Hakan'ın kaşları çatılır. Serhat konuşmaya devam eder.
Serhat:Hele bi seviyorum seni desin durmam zaten burda alır gelirim.. Ege'ye gideriz gerekirse.
-Aylin'in geldiğini gören Serhat hemen telefonu kapatır. Hakan'da oturduğu yerden kalkıp ofise çıkar.
Hakan:Ne ayaksın sen Serhat?
...
Aylin:Evet, ne istiyorsun Serhat?
Serhat:Otutmayacak mısın Aylin?
Aylin:Serhat ben sana seni görmek istemiyorum demiyor muyum? Sen neden sürekli karşıma çıkıyorsun?
Serhat:Aylin,seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun.
Aylin:Bilmiyorum Serhat, bilmek istemiyorum.
Serhat:Aylin, bak yapma.. Birlikte çok mutlu olacağız. Neden inanmıyorsun bana?
Aylin:Serhat ne zırvalıyorsun sen? Benim geçmeyen, tükenmeyen acım var sen gelmiş seni seviyorum diyorsun. Anlamak istemiyor musun beni?
Serhat:Aylin..
Aylin:Serhat uzatma daha fazla, git çıkma karşıma.
-Aylin başka bir şey demeden Serhat'ın yanından ayrılıp ofise çıkar.
Hakan kafeteryadan ayrıldığından beri Serhat'ın telefonda dedikleriyle ilgili düşünüyordur.
...
|ErtesiGün/Merkez|
-Aylin telefonda konuşuyordur. Hakan da elinde kahvesiyle gelir ve her zaman oturduğu yere oturur.
Aylin:Anladım tamam tamam.. Gelirsin o zaman yine, gideriz.
-Hakan, Aylin'in Serhatla konuştuğunu düşünür. Aklında hala Serhat'ın geçen gün Aylin yokken söyledikleri vardır. Aylin arşive giderken Hakan'da peşinden gider. Serhat'tan duyduklarını daha fazla tutamayacaktır içinde.
Hakan:Aylin.. Aylin bakar mısın bi?
Aylin:Efendim Hakan. Ne oldu?
Hakan:Bir şey söylemek istiyorum.
Aylin:Dinliyorum, evet.
-Hakan arşive girer, kimse olmadığını görünce Aylin'in gelmesi içinde işaret eder.
Aylin:Evet Hakan.
Hakan:Şu arkadaşın sürekli gelen.
Aylin:Serhat mı?
Hakan:Evet.
Aylin:Ne olmuş Serhat'a?
Hakan:Ne kadar yakınsınız ya da ne kadar tanıyorsun onu?
Aylin:Bu seni neden ilgilendiriyor?
Hakan:Aylin bir soru sordum.
Aylin:Yeteri kadar tanıyorum ve  gerektiği kadar da yakınız. Bu seni neden ilgilendiriyor onu söyler misin?
Hakan:Serhat'ı gerektiği kadar tanımadığını düşünüyorum da.
Aylin:Ne demek istiyorsun sen Hakan?
Hakan:Demek istediğim açık Aylin. Serhat'ı yeteri kadar tanımadığını düşünüyorum. Uzak, mesafeli durman iyi olacaktır senin için.
Aylin:Bana karışmaya hakkın yok ki senin.
Hakan:Karışmıyorum uyarıyorum sadece.
Aylin:Serhat'ın bir zararını görmedim şimdiye kadar ama ne kadar yakın durmam gerektiğinin de farkındayım.
Hakan:Aylin bak.. Zarar verecek o adam sana.
Aylin:Hakan karışma bana olur mu? Kimden zarar gördüğüm açıkça ortada.
Hakan:Ne?
Aylin:Bana diyorum zarar verenin kim olduğu belli.
Hakan:Benden mi bahsediyorsun sen? Benim sana ne zararım dokundu ki?
Aylin:Ne zararın mı dokundu? Hayatımı yerle bir etmedin mi sen?
Hakan:Hayır Aylin.. Sen beni bir kere dinleseydin eğer..
Aylin:Ben seni dinledim Hakan, yeterince dinledim ama pişman olmadım mı? Bunları tekrar tekrar konuşacak mıyız?
Hakan:Eskileri açan sendin Aylin. Gerekirse konuşalım.
Aylin:Ama sen başlattın Hakan. Madem Serhat hakkında bir düşüncen var gizlice değil açık açık söyle. Bak benim senin hakkında ki düşüncelerim açık ve belli.
Hakan:Serhat'ın senin hakkında fikirleri..
Aylin:Neymiş?
Hakan:Zarar verecek sana Aylin anlasana.
Aylin:Karışma bana olur mu? Ben zarar gördüklerimi hayatımdan bir bir çıkarıyorum Hakan.
-Aylin odadan çıkarken Hakan seslenir.
Hakan:Bir anda silmeyi seversin zaten sen. Tıpkı beni sildiğin gibi.
___________________________________
9.BÖLÜM SONU

Yara 🍃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin