|Sabah/Emniyet|
-Sabah erken saatlerde ekip gelmeye başlamıştı.
Sena:Hakan komiser gelmiş diye duydum.
Arda:Aynen geldi dün akşam.
Hande:Aylin abla da geldi.
-Sena gülümser.
Sena:Aa ne güzel. Bu arada neredeydi onlar? Birlikteler miydi yani?
-Ali gelmiştir o sırada.
Ali:O işler karışık Senacım.. Ee millet nerde gençler?
Hande:Gelmediler abi daha. Aylin abla hastaneye geçecekmiş Mesut abiyle.
Ali:Niye?
Hande:Bilmiyorum ki işimiz var dedi.
Ali:Neyse.. Hadi bi kahve getirin ya.
Eda:Hemen komiserim.
Ali:Ee devriye de çıktı mı bir sıkıntı Sena?
Sena:Yok komiserim, sakindi gece.
Ali:Güzel güzel.
-Az sonra Selin ve Hüsnü gelir. Otururlarken Sena, Selin'in yanına gelir.
Sena:Selin aklımda bir şey var da sana sormak istedim.
Selin:Sor tabi canım.
Sena:Hakan ve Aylin komiser yoktu ya birkaç gündür.
Selin:Evet.
Sena:Birlikteler miydi onlar? İkisi de aynı anda kayboldular ortadan.
Selin:Aylinle Hakan mı?
Sena:Evet, Ali de karışık konu dedi.
Selin:Aslında...
-Mesut, Aylin ve Hakan'ı gören Selin hemen ayağa kalkar.
Selin:Hah sonunda be. Nasıl oldun Aylin?
Aylin:İyiyim canım iyiyim.
Hüsnü:Hoşgeldiniz arkadaşlar. Aylincim geçmiş olsun.
Aylin:Sağol abi.
Hüsnü:Hakan sende hoşgeldin aslanım, nasıl gidiyor?
-Hakan, Ali'nin yanına otururken tebessüm ederek cevap verir.
Hakan:İyiyim abi iyiyim.
Hüsnü:Güzel güzel.
Ali:Aylin nasıl oldu bu kaza ya? Ne hale gelmiş yüzün gözün.
Aylin:Bende anlamadım valla Ali. Bariyerlere çarpmış araba, gözümü açtım hastanedeyim.
Sena:Geçmiş olsun komiserim, ciddi bir şey yoktur inşallah.
Aylin:Sağol canım, yok bir sorun. Ufak tefek sıyrıklar falan.
Ali:Kızlar hastanede dedi sizi.
Mesut:Pansumana gittik ya.
-Az sonra Rıza gelir.
Rıza:Günaydın çocuklar.
Ekip:Günaydın müdürüm.
Rıza:Aylin, Hakan hoşgeldiniz. Nasılsınız bakalım?
Hakan:Sağol baba iyiyiz.
Aylin:Aynen baba sıkıntı yok.
Rıza:Sana da geçmiş olsun kızım. Ucuz atlatmışsın.
Aylin:Sağol baba.
Rıza:Hande ve Eda siz gelin bakalım buraya.
Hande:Buyrun müdürüm.
Rıza:İkiniz bir iki haftalık kursa gidiyorsunuz.
Eda:Kurs mu?
Rıza:Evet bilişim kursuymuş, yeni prosedür.
Hande:Hemen mi peki?
Rıza:Yarın başlıyorsunuz.
Hüsnü:Handeyle Eda gidince kim destek olacak merkezden bize?
Rıza:Onu da düşündük. Kızlar gidince Aylin geçiyor masa başına.
Aylin:Ben mi?
Rıza:Evet. Sahada olduğu kadar masa başında da tecrübeli olduğunu duydum bile. O yüzden iki hafta boyunca gözümüz kulağımız sensin.
Aylin:Peki müdürüm.
-Hakan, Aylin'in yanındadır. Sessizce Aylin'e doğru eğilir.
Hakan:Maziye mi dönüyoruz acaba?
Aylin:Ne alakası var?
Hakan:Seninle ilk tanışmamız da öyleydi hatırlarsın.
Aylin:Doğru..
Rıza:Sen biliyorsundur zaten ama kızlar eksik şeyler varsa göstersin bugün sana. Zaten bu halde sokaklara çıkamazsın.
Aylin:Peki müdürüm.
Rıza:Herkes geldiğine göre sokaklara alsak mı sizi arkadaşlar?
Hüsnü:Tabi baba, çıkıyoruz hemen zaten.
Rıza:Hadi bakalım..
-Rıza odasına gider.
Hüsnü:Aylin burda zaten.
Mesut:Aynen aynen, kızlarla takılsın bugünde.
Aylin:Sağol abi ya.
Hakan:Ee abi bende bir iki saat izin istesem? Küçük bir işim var da.
Hüsnü:Hayırdır aslanım?
Ali:Bana bak kaybolma yine işim var diye.
-Hakan çaktırmadan Aylin'e bakar.
Hakan:Yok kardeşim, kaybolmak yok. Küçük bir işim var sadece.
Hüsnü:Tamam aslanım, haberleşiriz. Hadi kalanlar devriyeye bakalım.
Hakan:Sağol abi.
-Hüsnü ekiple birlikte çıkar. Hakan, Aylin'in yanına gelir.
Aylin:Hayırdır ne işin varmış?
Hakan:Yanii pek önemli değil. Tabi gönül isterdi ki burda seninle kalayım ama işte malum durumlar..
Aylin:Neyse hadi bak işine sen. Görüşürüz.
Hakan:Görüşürüz..
-Hakan gider, Aylin kızların yanına geçer.
Aylin:Ee kızlar bilmediğim bir şey varsa öğretin bakalım. Malum kaç sene geçti.
Eda:Estağfurullah abla, sen bizden daha iyisin bu konuda.
Hande:Aynen.
-Aylin kızlara gülümser.
...
-Hakan emniyetten ayrıldıktan sonra arabada giderken yanına gideceği kişiyi arar.
Hakan:Evet evet, yarım saate oradayım. Fazla vaktinizi almayacağım zaten.. Teşekkürler.
...
-Yarım saat sonra Hakan aradığı kişinin yanına gelir. Arabadan inip binaya baktığında derin nefes alıp içeriye girer. Kapısında Psikolog Kerem Gümüş yazan kapıyı çalar ve içeriye girer.
Hakan:Merhaba Kerem Bey.
Kerem:Hakan Bey değil mi?
Hakan:Evet hocam.
Kerem:Buyrun lütfen.
-diyerek oturmasını işaret eder ve Hakan, Kerem'in gösterdiği yere oturur.
Kerem:Telefonda Aylin hakkında konuşmak istediğinizi söylediniz. Danışanlarım hakkında pek bilgi vermeyi tercih etmem mesleğim gereği ama Aylin'in durumu farklı biraz.
Hakan:Sağolun hocam... Öncelikle Aylin ne zamandan beri size geliyor onu sorsam?
Kerem:İstanbul'a geldiğinden beri. Sinir krizleri sonrası. Bu arada siz..
Hakan:Ben her şeyi biliyorum hocam. Ege'yi, olanları.. Hatta Aylinle de iyiyiz diyebilirim.
Kerem:Çok sevindim. Çünkü Aylin için çok zordu saklamak,acıyı tek başına içinde yaşamak. En zoru da sizi severken sizden ayrı kalmak.
Hakan:O mu söyledi bunları?
Kerem:Söylemese bile ruh hali, duruşu bile belli ediyordu bunu.
-Hakan derin bir nefes alır.
Hakan:Hocam, Aylin'in 2 defa intihara kalkıştığını biliyor musunuz?
-Kerem birkaç dakika sessiz kalır.
Hakan:Haberiniz var anlaşılan..
Kerem:Çok zordu Aylin için yaşadıkları, hayatta tutunacak bir şey kalmayınca kendi canına kıymakta bulmuş çözümü.
Hakan:Bunu benden saklıyor hala abisinden de belki de.. Benim size sorum Aylin'in bunu tekrar etme ihtimali var mı?
Kerem:Nasıl yani?
Hakan:Aylin Antep'te bir kaza geçirdi. Arabası feci bir şekilde bariyerlere çarpmış.
Kerem:Çok geçmiş olsun, nasıl peki şimdi?
Hakan:Iyi çok şükür. Ufak sıyrıklarla atlattı.
Kerem:İntiharla alakası ne peki bunun?
Hakan:Kazanın garip olması. Tamamen şerit dışında ama son hız gidiyor ve çarpıyor. Sorduğumuzda kontrolü kaybettim dedi bize. Benim korkum bunun intihar ihtimali olması.
Kerem:Bunun için bir gerekçe var mıydı?
Hakan:Vardı, biz baya kavgalıydık o gün. Sinirle ona gitmesini, istemediğimi söylemiştim.
Kerem:Yani detayını bilemiyorum ama bir ihtimal tabiki bu. Sizinle yaşadığı kavga ve Ege'yi göz önünde bulundurunca intihar etmeye çalışmış diyebilirim.
Hakan:Peki ben bunun önüne nasıl geçerim? Aylin her yaşadığı travmada canına mı kıymak isteyecek?
Kerem:Hayır tabiki ama bütün her şeyin üst üste gelmesi yordu mental olarak onu. Bunun çözümü hep yanında olmak, ona sevginizi derinden hissetirmek. Yalnız olmadığını, sizin sevginizin her şeyin önüne geçtiğini görür ve anlarsa Aylin kısa sürede iyileşecektir.
Hakan:Ben çok seviyorum onu canımdan çok.. Ve o kadar korkuyorum ki ona bir şey olacak diye.
Kerem:Anlaştığımızı düşünüyorum o halde. Aylin'i ancak siz iyileştirebilirsiniz.
Hakan:Hı hı...
...
-Hakan, Kerem'in yanından çıktıktan sonra bir uçurumun kenarına gelir. Arabaya yaslanarak uzun uzun düşünür.
Hakan:Nasıl yaptın Aylin? Kendi canından vazgeçmeye nasıl çalıştın? Beni nefessiz bırakmaya nasıl razı geldin?
...
|Flashback|
-Aylin'in kaza yaptığı gün Oğuz, Hakan'ın yakasına yapışıp hesap sormaya gelmişti. Hararetli bir tartışma esnasında Oğuz'un ağzından çıkanlar Hakan'ı şoka sokmuştu.
Oğuz:Ya o kız ölmeyi bile tercih etti sen hala neden bahsediyorsun Hakan?
Hakan:Ne?
Oğuz:Ege'den sonra ölmek istedi. O ölmeyi denedi sen hala acı mı çekiyorum diyorsun?
Hakan:Nasıl ölmeyi denedi? Ne diyorsun Oğuz sen?
Oğuz:Ne duymak istiyorsun ki? 2 defa intihar etti Aylin bu hayatta tutunacak bir dalı kalmayınca.
-Hakan birkaç adım geri gider, duvara yaslanır.
Hakan:Sonra peki?
Oğuz:Ne sonrası? Son anda kurtardık her seferinde bir an yalnız kalmadı sırf tekrar edecek diye. O acıya böyle engel olmaya çalışırken sen kalbini kırdın ve acı çekiyorum diyorsun şimdi.
Hakan:Be-ben..
Oğuz:Hiçbir şey söyleme sen Hakan! Aklını başına al.
...
-Hakan gömleğinin cebinden sigara paketini çıkarır ve bir sigara yakar.
Hakan:Beni bu uçurum gibi sonsuzluğa düşürmeyi göze aldın mı sen Aylin?
-Hakan telefonuna gelen mesajla sigarayı yere atıp söndürür ve arabasına binip ordan uzaklaşır.
...
|Akşam/AyHakAraba|
Aylin:Nereye gidiyoruz söylemedin hala Hakan.
Hakan:Az sabret canım.. Ee nasıl geçti bugün?
Aylin:Normal, merkezde dön dolaş bütün gün. Sıkıcı ama.
Hakan:Sıkıcı falan yok, mecbur oradasın bir süre. Hem daha iyi böyle.
Aylin:Daha iyi derken?
Hakan:Şu haline dön bak.. İyileşene kadar yani. Pansumana gittin mi sen bugün?
Aylin:Sabah emniyete gelmeden götürdü ya abim.
Hakan:İyi iyi...
...
|MesutEv|
-Selinle Mesut balkonda oturmuş çay içiyordur.
Mesut:Aylin iyiydi sanki?
Selin:İyi ya, ciddi bir şeyi yokmuş zaten.
Mesut:Yok şükür de onu demiyorum. Ege için.. Olanlar malum.
Selin:İyi iyi yani iyi olmaya çalışıyor.
Mesut:Hakanla peki?
-Selin çayından bir yudum alır.
Selin:Anlamadım?
Mesut:Ne anlamadım Selin? Belli olmuyor mu sanki aralarının iyi olduğu?
Selin:O zaman niye soruyorsun ki?
Mesut:Başka ağızdan duymak için.. Bana bak eğer Hakan üzerse Aylin'i.
Selin:Ayy Mesut! Başlama klasik abi laflarına. Kaç yaşında insanlar onlar.
Mesut:Olsun kızım, kardeşim sonuçta.
Selin:İyi o zaman bunu bana değil Hakan'a söyle.
Mesut:Ona da söyliycem zamanı gelsin de.. Bak gelmedi Aylin onunla kesin.
Selin:Of Mesut.
Mesut:Sende de var bir şeyler anlat bakalım.
Selin:Ne olacak canım bende. Aylin iyi, düzeliyor.
Mesut:Bırak Selin anlamıyor muyum sanki ben? Sende de var bir şeyler tamam Aylin kardeşim, senin de dostun ama sende önemlisin benim için Selin.
Selin:Yok bir şey Mesut. Neyse kalkıyorum ben. Yoruldum zaten bütün gün.
Mesut:Peki görüşürüz sabah.
Selin:Görüşürüz.
...
-Hakan, Aylin'i denize bakan bir tepeye getirmiştir. Aylin arabadan inip etrafa bakınırken Hakanda elinde iki kadehle iner arabadan.
Aylin:Neden geldik buraya?
Hakan:Ankara'yı hatırlıyor musun? Böyle bir yer vardı hep geldiğimiz.
Aylin:Hatırlamaz mıyım hiç? Ne severdim orayı.
Hakan:Burda da olsun dedim böyle sevdiğimiz, anı biriktirecek bir yer.
-Kadehin birini Aylin'e uzatır ve şarap koyar.
Hakan:Severdik bunu.
Aylin:Hemde nasıl..
-Aylin yere oturur, Hakan'da tam yanına gelip sarılır.
Aylin:Ya bir şey sorucam sana.
Hakan:Sor güzelim.
Aylin:Sena, nasıl bir kız?
Hakan:Niye sordun şimdi bunu?
Aylin:Davranışları, konuşmaları bir farklı sanki.
Hakan:Nasıl farklı?
Aylin:Sana karşı Hakan. Görmüyor muyum sanıyorsun?
Hakan:Boşuna şey yapma Aylin ben hiç görmedim bana karşı bir hareketini kızın. Hem ekibe geleli ne kadar oldu ki? Tanımıyoruz bile doğru düzgün.
Aylin:Ama Hakan..
Hakan:Ön yargılı olma bence.
Aylin:Haklısın belki de.
-Hakan sırıtır.
Hakan:Sen yoksa kıskandın mı beni?
Aylin:Ne alakası var? Hemen nereye çekiyorsun?
Hakan:Anladığımı anladım ben.
Aylin:Aman Hakan...
-Bir süre öyle sessizce oturup manzarayı seyrederler.
Aylin:Bir gün gidersem kızar mısın bana?
Hakan:Ne?
Aylin:Ege'nin yanına diyorum gidersem kızar mısın bana?
Hakan:O nerden çıktı şimdi Aylin?
Aylin:Aklıma geldi bir an.. Bir gün yıldız olup Ege'ye gitsem kızar mısın diyorum?
Hakan:Bilmiyorum.. Ama benim sensiz yaşama ihtimalim var mı onu düşün bir de.
-Aylin, Hakan'a döner, gözleri doludur.
Hakan:Ben yıllardır sensizliğe bir çare bulmaya çalışırken geldin hasretimi dindirdin ama şimdi gitmekten bahsediyorsun. Ben sensizliğe daha fazla katlanamam Aylin.Beni bir daha kendinle sınama olur mu?
-Aylin,Hakan'ın yüzünü sever ve ardından öpmeye başlar. Hakan'da karşılık verir ve birkaç dakika boyunca öpüşürler. Aylin, Hakan'ın göğsüne sığındığında Hakan, Aylin'in saçlarını sever.
Hakan:Bir daha asla gitmekten bahsetme bana.
___________________________________
29. BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yara 🍃
FanfictionBu yaranın acısını aşk iyileştirecek! 'darmadağın iki hayat... sevmekten uzak yaralı iki kalp, bir araya gelir mi? sevmek istese ne olur? geçmiş geride bırakılır mı?' 01.05.2020 /01.01.2022