39.Bölüm - "Haber"

361 18 2
                                    

-Hakan arkasını döndüğünde Ali ve Barış'ı gördü.
Hakan:Abi..
-Hakan koşarak abisinin yanına geldi.
Ali:Abin seni görmek istemiş kardeşim.
Barış:Ben gel-dim Hakan.
Hakan:Hoşgeldin abim hoşgeldin. Ali?
Ali:Bakımevinden aramışlar seni ama ulaşamamışlar emniyeti aramışlar sonra ben gittim aldım geldim. Söz vermişsin gitmeyince ortalığı ayağa kaldırmış abin.
Hakan:Söz vermiştim evet.. Gezmeye gidecektik birlikte.
-Hakan tekerlekli sandalyeyi alır ve Barış'ı yoğun bakım önüne getirir.
Hakan:Bu yüzden gelemedim abi, Aylin'i bırakamadım.
Barış:Ne oldu?
Hakan:Kaza.. Uyanmadı hala. Burda bekliyorum onu ama uyanmıyor.
-Hakan abisine doğru eğilir, Barış, Hakan'ın yüzünü sever.
Barış:O seni bırakmaz.
Hakan:Bırakmaz değil mi?
Barış:Se-seviyor seni.
Hakan:Bende onu seviyorum çok seviyorum.
Kerem:Ben gideyim sonra yine gelirim. Selin haberdar edersin durumdan.
Selin:Ederim ederim. Sağol Kerem.
Kerem:(sessizce) Hakan'a dikkat edin Selin ruh hali çok kötü görünüyor.
Selin:Gözümüz hep onda zaten.
-Akşam olduğunda Mesut gelmiş,Selin gitmişti. Barış'ta hala hastanedeydi.
Hakan:Abi git hadi bıraksınlar seni. Söz ben gelicem sana.
Barış:Bı-bırakmam.
Mesut:Hakan? Nasıl durumlar?
Hakan:Aynı abi.
Barış:Abi? Ben abi, Hakan.
Mesut:Arkadaş kim?
Hakan:Abim Barış, bahsetmiştim ya hani.
Mesut:Hatırladım hatırladım.
Hakan:Abi,Mesut abi de Aylin'in abisi.
Barış:Aylin'in abi. Bende Hakan'ın abi.
Mesut:Memnun oldum Barış.
Barış:Bende bende bende..
-Hakan ne kadar uğraşsa da Barış gitmez ve sabaha kadar Mesut,Hakan, Barış Aylin'i bekler. Mesut sabah uyandığında Hakan'ı göremez camdan içeri baktığında Aylin'in yanında olduğunu görür. Hakan, Aylin'in başına gelmiş ona şarkı dinletiyordur. "Kalbim Ege'de Kaldı" şarkısı ikisi içinde özeldi ve kızlarının ismini o şarkıdan vermek istemişlerdi. Şarkı çalarken Hakan da mırıldanıyordur.
Hakan:"Bir elimde defne, bir elimde sevdan,
Kalbim Ege'de kaldı..." Kalbim hem sende hem Ege'de kaldı Aylin.. Bir ay oldu sesini özledim hadi kalk artık.
-Az sonra hemşire gelir ve Hakan Aylin'in yanından çıkıp Mesutların yanına gelir.
Hakan:Günaydın abi.
Mesut:Günaydın aslanım. Uyanır uyanmaz yanına mı girdin yine?
Hakan:Her sabah olduğu gibi abi, şarkı dinledik biraz biraz da kitap okuyup sohbet ettim onunla. (Gülümser) Hala cevap vermiyor ama.
Mesut:Az kaldı aslanım az. Uyanacak kardeşim benim.
-Hakan, Barış'a döner.
Hakan:Abicim günaydın.
Barış:(gülümser) Günaydın Hakan..
Hakan: Bakımevinden aradılar bugün geri dönmem gerekiyor.
Barış:Hayır hayır hayır. Ben burda seninle.
Hakan:Abi söz gelicem yanına. Aylin'in durumundan haber edicem seni.
Mesut:Barış, Hakan'a gerek yok ben alır getiririm kardeşim seni hiç merak etme sen.
Barış:Söz?
Mesut: Söz kardeşim söz.. Hadi ben götüreyim seni.
Hakan:Abi,Ardayı ararım ben ya.
Mesut:Yok yok bırakırım ben. Merkeze geçip bakayım bı.
Hakan:Sağol abi.. Ben yeni izin dilekçesini geçtim merkeze Rıza babaya söylersin.
Mesut:Sıkıntı yok aslanım da az gelsen işe mi versen kendini? Biraz kafan toplanır.
Hakan:O zaman aklım burda olacak abi. Size zarar veririm o şekilde de.
Mesut:Karar senin aslanım..
-Mesut,Barışla birlikte gider. Hakan da akşama kadar hastane koridorlarında gider gelir. Akşam Hakan hastanenin önüne çıkmış sigara içiyordu. Az ileriden gelen babasını görmesiyle ayağa kalktı.
Hakan:Baba?
Kemal:Oğlum, nasılsın?
Hakan:Sen nerden?
Kemal:Iş için geldim, aradım açmayınca sorup soruşturup öğrendim. Sen sigara mı içiyorsun?
Hakan:Evet.
Kemal:Iyi de ağzına sürmezdin.
Hakan:Içime sığamadığım zamanlarda.. Derdime çare yoksa eğer ne yapayım?
-Kemal kafasını sallar. Hakan içeri geçerken o da peşinden gider.
Kemal:Durumu ne kızın? Nasıl olmuş?
Hakan:Kaza.. Bir ay oldu komada.
Kemal:O kadar mı kötü?
Hakan:Bak işte orda bakıp anla ne kadar kötü. Öyle hareketsiz yatıyor bir aydır.
Kemal:Daha önce beni niye aramadın?
Hakan:Neden arayayım ki? Hangi sebeple?
Kemal:Bak Hakan..
Hakan:Baba hiç sırası değil..
-Hakan yoğun bakımı izlerken Kemal konuşmaya devam eder.
Kemal:Tedavi ettirebiliriz. Yurtdışına göndeririz gerekirse.
Hakan:Ne?
Kemal:Ama ondan uzak olacaksın Hakan. Iyileşmesi için ne gerekiyorsa yaparım ama sen değil..
Hakan:Ya ne saçmalıyorsun sen? Ben bir aydır gözümü kırpmadan onu bekliyorum. Sen gelmiş uzak kalacaksın diyorsun. Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu baba?
Kemal:Hakan...
Hakan:(bağırır)Ya o benim çocuklarımın annesi çocuklarımın. Nasıl uzak kalırım?
Kemal:Ne? Ne çocuğu? Ne zaman?
Hakan:Hamileydi Aylin... Kazada kaybetti bebeği.
Kemal:Ben bilmiyordum..
Hakan:Bilmediğin kaybettiğim bebeğim değil sadece baba. Ölen kızımı da bilmiyorsun sen!
Kemal:Ne? Ne zaman?
Hakan:Bir yıl kadar önce küçücük kızım öldürüldü.
Kemal:Neden haberim yok benim?
Hakan:Benim haberim var mıydı sanıyorsun? Yıllarca benden uzakta büyüyen bir kızım vardı bir anda yok oldu. Ege'm..Daha onun acısı geçmemişken şimdi Aylin, bebeğim...
-Hakan'ın gözünden birkaç damla yaş düşer, Kemal ise sadece susar. Bir süre öylece sessizce Hakan'ın yanında durduktan sonra gider. Akşam olduğunda Selin,Mesut ve Rıza gelmiştir hastaneye. Mesut elindeki poşeti Hakan'a uzatır.
Mesut:Al aslanım,yiyecek bir şeyler aldık.
Hakan:Sağol abi..
Selin:Aynı mı?
Hakan:Aynı..
Rıza:Sen nasılsın Hakan? Yine izin dilekçesi göndermişsin.
Hakan:Gördüğün gibiyim baba. Kusura bakmayın gelemiyorum işte bırakıp.
Rıza:Ne kadar devam edecek peki? Izin işinden sormuyorum kendin için soruyorum. Burada böyle daha perişan etmiyor musun oğlum kendini?
Hakan:Çalışsam daha kötü baba.. Aklım burda olacak. Her an bir haber gelecek diye gözümü kırpmadan bekliyorum ben.
Selin:Haklısın da Hakan..
Mesut:Bende burada duramıyorum işte. Burda dursam daha kötü ama o burda dururken iyi hissediyor kendini.
Hakan:Baba eğer izin işinde sıkıntı olur diyorsan..
Rıza:Yok yok onu düşünme sen.
Mesut:Tunç gelecekti geldi mi?
Hakan:Geldi abi kantine indi Metinle Tekin vardı yanında.
Mesut:Ben bi bakayım.
Selin:Gerek yok geliyorlar.
-Çocuklar Mesutların yanına gelir.
Tunç:Baba, geldiniz mi?
Mesut:Geldik oğlum. Ne yaptınız?
Tunç:Geldik aynı baba işte.
Metin:Mesut amca biraz takılalım kafası dağılsın diyoruz ama.
Tunç:Halam bu haldeyken mi? Derse kafamı veremiyorum ben.
Rıza:Ayla Ablan bahsetti sınav iyi geçmemiş.
Tunç:Nasıl olacak ki Rıza amca?
Rıza:Olacak Tunç olmak zorunda. Hepimiz devam ediyoruz bak.. Baban,Selin ablan,biz,ekip... Istediğimizden değil mecbur olduğumuz için. Sende devam etmek zorundasın. Halan orda iyileşmeye çalışıyor.
Hakan:O da seni bu halde görmek istemezdi inan bana aslanım. Aklın sürekli burdayken devam edemezsin.
Tunç:Sen peki Hakan abi? Sen burda halamın başındayken devam mı etmiş oluyorsun hayatına? Babam,herkes çalışıyor bir şeylerle uğraşıyor ama sen buradasın hep.
-Hakan, Aylin'e bakar. Tunç'un saçlarını karıştırır.
Hakan:Benim hayatım burda aslanım. Geçmişim o geleceğim o..
...
-Sabaha kadar Mesut ve Hakan hastanededir yine. Hakan gözlerini açtığında Mesut camın önünden Aylinle konuşuyordur.
Mesut:Çok uzattın ama kızım. Tamam oyun olur da bu kadar da değil. Sıkıldım ben bak. Annem de kızıyor artık. Hadi Aylin yeter ama. Hadi abicim söz kızmam sana hadi kızım.
-Hakan, Mesut'un konuşmalarını duyar ve yanına gelir.
Hakan:Abi günaydın.
Mesut:Günaydın günaydın Hakan.
Hakan:Bu sabahta sen erkencisin.
Mesut:Uyku tutmadı. Annemi gördüm rüyamda.Annemizi yani...
Hakan:Annenizi mi?
Mesut:Aylin'e sahip çık diye kızıyordu bana. Sahip çık bırakma onu dedi.. Dinlemiyor ki inatçı keçi aynı anneme çekmiş.
Hakan:Inatçılık anneden yani. Sana benziyor sanmıştım.
Mesut:Ee bende annemden almışım aynı huyu.
-Hakan gülümser.
Mesut:Bu seviyor böyle sessiz oyunları ya.. Küçükken de böyleydi. Bir köşeye siner hiç sesini çıkarmadan saatlerce dururdu. Tüm azarı, dayağı ben yerdim tabi sahip çıkmadım diye. Bu inatçı da gelir özür dilerdi benden ama aynısını yine yapardı.. Çok deli bir çocuktu Aylin. Küçük yaşta bıraktım onu tabi uzun uzun abilik yapamadım.
Hakan:Neden peki? Yani o kadar mesafe, yıl neden?
Mesut:Hasan amca yüzünden babası yani Aylin'in... Annem evlendiğinde 8-9 yaşlarında falandım babamın ölümünden bir yıl falan geçmişti. Annem tek başına yapamadı bakamadı bana. Bir de çevrenin lafları... Mahalleden komşunun oğluymuş babası. O da evlenip boşanmış. Görüşmüşler evlendiler sonra.. Başta sıkıntı yoktu adam okul eşyalarıma,harçlığıma kadar veriyordu. Aylin doğduğu zaman da iyi devam etti yine, bir iki yaşına kadar tabi. Sonra içmeye başladı bu ama nasıl içiyor görmen lazım. Ayık gezdiği an yok. Annem temizliklere gidiyor Aylin küçük daha gündüz komşuda duruyor okuldan gelince ben oyalıyorum. Öyle öyle devam etti bir süre. Benim ergenlik zamanları aramız bozuldu babasıyla, adam istemiyor beni. Annem hep arada beni savunmaya çalışıyor ama bende inadım babasına karşı gelince yapacak bir şeyi kalmıyor kadının.. Lise son sınıfa geçtiğimde Aylin'de ilkokuldaydı daha dayım vardı Ankara'da. Biliyor durumları aradı beni durma gel dedi polis yapalım seni. Ileride anneni kardeşini de alırsın yanına bakarsın onlara.. Aklıma yattı annemin de çaresi yok tabi olmuyor evde sürekli kavga gürültü gönderdi zar zor beni.. Ilk zamanlar gelip gittim sürekli gördüm Aylin'i bırakmadım ama zaman işte ne olduysa oldu mesafe girdi araya.
Hakan:Almadın mı yanına okul bittikten sonra?
Mesut:Gelmediler ki... Çok söyledim anneme ama bırakmadı Aylin'in babasını. Sen evlenecek yuva kuracaksın olmaz bizimle dedi. Aylin gelmek istedi ama işte babası gönderir mi..?
Hakan:Babasıyla Aylin'in arası nasıldı peki? Kötü davranır mıydı ona?
Mesut:Yok hiçbir kötü davranışı olmadı Aylin'e. Ha benim bildiğim kadarıyla olmadı sonra yoktum zaten. Olsaydı eğer orda o an alırdım canını... Ben kendi öz oğlu değildim ya zoru ondandı benimle Aylin kendi çocuğu tabi...
Hakan:Zor zamanlardı desene.
Mesut:Öyle öyle.. En son annemin vefatında görmüştüm Aylin'i. O günden sonra bir başına kalmıştı gel dedim gelmedi tabi. Mesleği de elinde ya... Ama durmadım sürekli bir elim üstündeydi. Nereye gitse ne yapsa haberim oldu..
Hakan:Benden bile.
Mesut:Senden bile.. Başta kızdım ha yalan yok. Araştırdım seni mal mülk zenginlik.. Dedim nerden çıktı bu lavuk ne buldu bizim kız bunda diye.
-Ikisi de güler.
Mesut:Sonra anladım ne kadar düzgün olduğunu ha bir gün yanılmadım tabi.
Hakan:Bizim ayrılığımız peki abi. Onu da biliyordun. Niye çıkmadın karşıma? Veya neden anlatmadın Aylin'e?
Mesut:Sonradan öğrendim doğruyu bende.. Sorup soruşturup Rıza babadan doğru.. Sonra sen geldin zaten ekibe. Ne diyecektim sana ben eski karının abisi mi?
Hakan:Ege? Onu da biliyordun ama onu da söylemedin bana.
Mesut:Anlatmadım evet anlatamadım.. O konuda ne desen haklısın aslanım. Belki bilsen o kız yaşıyor olurdu şimdi, sen onu o seni görmüş olurdu belki..
-O esnada gelen sesler dikkatlerini çeker.
Hakan:Ne oluyor ya?
Mesut:Şşt ne oluyor? Bu gürültü ne?
Hastabakıcı:Adamın biri intihar ediyor çatıya çıkmış.
Hakan:Intihar mı?
Mesut:Çıkıp bakalım Hakan hadi..
-Çatıya geldiklerinde etraf çok kalabalıktır. Adamın biri hem bağırıyor hem ağlıyordur.
Mesut:Bu kalabalık ne ya? Açılın şuradan.
Polis:Komiserim adam dinlemiyor atlayacak. Ikna edemiyoruz.
Hakan:Derdi neymiş?
Polis:Kazada karısını kaybetmiş.. Yaşayamam deyip duruyor.
Polis2:Iki tane küçük çocuğu varmış aşağıda tedavi görüyorlar.
Mesut:Hay Allah'ım ya!
-Mesutla Hakan insanları uzaklaştırıp adama yaklaşmaya çalışır.
Adam:Gelmeyin atlarım gelmeyin!
Hakan:Dur dur sakin ol.
Mesut:Gelmiyoruz tamam. Derdin ne onu anlat.
Adam:Karım öldü karım! Ne olsun daha?
Hakan:Başın sağolsun ama çözümü bu mu?
Adam:Ya ne olacaktı? Ben ne yaparım ondan sonra şimdi? Söylesene ne yaparım Esra olmadan?
Mesut:Adın ne kardeşim senin?
Adam:Sezgin.
Mesut:Bak Sezgin,iki tane çocuğun varmış onları da mı düşünmüyorsun?
Sezgin:Karım öldü, Esra öldü diyorum size!
Hakan:Ama sana iki emanet bırakmış Sezgin. Iki tane melek bırakmış giderken.. Sende ölürsen ne olacak? Kim bakacak o çocuklara? Anneleri ölmüş babaları da mı ölsün bu yaşta?
Mesut:Aslanım senin onların başında olman,onlara sahip çıkman lazım.
Sezgin:Nasıl yaparım ya nasıl? Bilmiyorum ben hiçbir şey.
Hakan:Öğreneceksin Sezgin.
Sezgin:Ya siz nasıl böyle konuşabilirsiniz ki? Hiç sevdiğinizi kaybettiniz mi?
Mesut:Kaybettik hemde çok.. Kardeşim aşağıda komada benim bir aydır.
Hakan:Benimde karım oluyor.. Bir aydır ne sesi ne nefesi var.. Hamileydi kaza geçirdiğinde biliyor musun? Karnında öldü bebeği.. Ondan önce beş yaşında kızım öldü benim. Küçücüktü daha.. Benimde atmam gerekmez mi kendimi şimdi?
Mesut:Bak Allah karını almış ama çocuklarını bağışlamış sana.
Hakan:Bana bak bir de.. Iki çocuğumu da aldı ama karım yaşıyor bende onun için yaşıyorum. Senin de çocukların için yaşaman lazım Sezgin.
-Hakan,Sezgin'i tutar ve kenara getirir. Sezgin hıçkıra hıçkıra ağlar.. Hakan ve Mesut aşağıya indiklerinde yoğun bakımda ki hareketliliği görür.
Hakan:Abi abi ne oluyor?
Mesut:Ne?
Hakan:Abi bir sürü kişi var içeride. Ne oluyor ya?
Mesut:Bu ne lan şimdi?
Hakan:Abi..
-Hakan cama vurmaya başlar.
Hakan:Bize de bir şey söyleyin ne oluyor? Ses verin ya!
Mesut:Kimse yok mu bir bakın!
-Birkaç dakika sonra doktorlardan biri Aylin'in yanından çıkar.
Mesut:Ne oluyor? Bize neden bir şey söylemiyorsunuz?
Hakan:Bir şey mi oldu Aylin'e?
Doktor:Haberler iyi. Aylin komadan çıkıyor. Solunumu düzeliyor ve tepki veriyor.
Hakan:Ge-gerçekten mi? Uyanıyor mu?
Mesut:Emin miyiz doktor? Kendine geliyor mu kardeşim?
Doktor:Değerleri de düzelmeye başladı. Uyanmasını bile bekliyoruz.
Hakan(ağlar):Abi uyanıyor uyanıyor Aylin.. Geri döndü abi.
-Hakanla Mesut birbirine sarılır ikisi de ağlıyordur.
Mesut:Döndü aslanım duydu bizi döndü geri.. Ne zaman uyanacak peki? Ne zaman göreceğiz?
Doktor:Her an uyanabilir. Sandığımızdan hızlı gelişme kaydetti Aylin.
Hakan:Allah'ım sana şükürler olsun..
...
-Ertesi sabah olduğunda tüm ekipte hastaneye gelmiştir. Aylin'in değerleri düzelmiş,hayati tehlikeyi atlatmıştır. Hakan sevinçten yerinde duramaz. Sürekli doktorlara soru sorar gezinip durur.
Ali:Deli gibi dünden beri çocuk.
Hüsnü:Bir aydır kafayı yiyecekti ne yapsın aslanım.
Mesut:Kaç saat ağladı biliyor musunuz dün haberi alınca.. Usta yok yani böyle bir şey..
Hakan:Abi abi açıyor gözlerini uyanıyor Aylin.
Mesut:Ne?
-Doktorlar hemen Aylin'in yanına girer.
Hakan:Aylin,Aylin sevgilim burdayım bak Aylin.
Mesut:Aylin,abim..
Selin:Bı sakin olun.
-Aylin etrafına bakar ama hiçbir tepki vermez. Doktorlar Aylin'in muayenesi yaptıktan sonra ekibin yanına gelir.
Doktor:Gözümüz aydın kendine geldi.. Tüm tehlike geçti.
Hüsnü:Çok şükür.
Tunç:Ne zaman görürüz halamı? Yanına girebilir miyim?
Doktor:Dur bakalım delikanlı.. Kontrollerini yapalım odaya alıcaz halanı. Yormamak kaydıyla o zaman görürsün.
Hakan:Hemen mi geçecek odaya?
Doktor:Akşamı bulabilir de.. Ama önce yakınlarından iki kişi gelebilir benimle.
-Mesutla Hakan birbirine bakar.
Mesut:Biz gelelim.
Doktor:Olur...
-Hakan ve Mesut giydirilip Aylin'in yanına girer. Aylin yanına gelenlere baktığında önce sessiz kalır. Gülümseyerek Hakan'a bakar.
Aylin:Hakan..
Hakan:Canımın içi güzelim.
-Mesutta maskesini indirir. Aylin şaşırır.
Aylin:A-abi..? Sen?
Mesut:Güzelim,benim burdayım.
Aylin:Sen nasıl ne zaman?
-Mesut bir şey anlamaz. Aylin camdan onu seyredenlere bakar.
Aylin:Oradakiler kim? Ne zamandır bu haldeyim ben Hakan? En son seninle tatile gidiyorduk biz.
Hakan:Ta-tatile mi..?
-Doktorlar birbirine bakıp kafasını sallar.Mesutta Hakan'da bir şey anlamamıştır ama ikisi de Aylin'in elini bırakmaz.

___________________________________ 39.BÖLÜM SONU

Yara 🍃Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin