-Aylin emniyetin revirine getirilmiş ve sakinleştirici yapılmıştır. Sakinleştirici zor da olsa onu sakinleştirmiş ve uyutmuştur. Ekip kapının önünde doktoru bekliyodur. Hakan endişesini ne kadar belli etmemeye çalışsa da deli gibi dolanır etrafta.
Hakan:Abi hastaneye götürseydik. Ya kendine gelmezse.
Hüsnü:Aslanım doktor çıksın bakalım bi.
Hakan:Çok kötüydü niye öyle oldu ki?
-Kimseden ses çıkmaz,Hakan Mesut'un yanına gelir.
Hakan:Mesut abi neyi var Aylin'in?
Mesut:Sonra aslanım şimdi iyi olsun da.
Hakan:Ya ne sonra abi?
Mesut:Hakan sonra dedim!
Hakan:(yüksek sesle)Neyi var abi bu kızın? Neden sinir krizi geçiriyor sürekli? Anlatsanıza ya!
Mesut:Hakan!
Rıza:Kesin sesinizi! Burası yeri değil.
-Doktor Aylin'in yanından çıkar.
Doktor:Sakinleştirici biraz rahatlattı,şimdi dinlensin.
Mesut:Hastaneye götürelim mi?
Doktor:Gerek olduğunu sanmıyorum. Biraz dinlenmesi yeterli olacaktır. Ama sorum şu neden sinir krizi geçirdi? Ne yaşadı yani orada?
Selin:Kimse yoktu yanında tek başınaydı.
Rıza:Öncesinde yaşadıkları etkiledi belkide.
Doktor:Olabilir ama şimdi iyi merak etmeyin. Yalnız kalmasın yeter.
-Doktor yanlarından ayrılırken Mesut'ta doktorla gider ve konuşur.
Rıza:Selin sen buradasın, Mesut'ta dursun. Toparlayınca eve götürün kalın yanında.
Selin:Tamam baba.
Hüsnü:Bizde çıkalım yukarı.
-Hüsnü, Rıza ve Ali giderler. Hakan yarı açık kapıdan uyuyan Aylin'e bakar. Selin, Hakan'ın telaşını anlamıştır, arkadaşının omzuna dokunur.
Selin:İyi işte merak etme.
Hakan:Nasıl merak etmeyeyim Selin? Çok korktum onu öyle görünce. Şimdi sanki hiçbir şey olmamış gibi masum masum uyuyor.
Selin:Anlıyorum seni. Şimdi yukarı gidince aklında burda olacak hep.
Hakan:Evet..
-Hakan etrafa bakınır, Mesut ortada yoktur.
Selin:Hadi gir yanına, burdayım ben.
Hakan:(gülümser) Sağol.
-Hakan, Aylin'in yanına gelir, tabureyi çekip oturur. Önce Aylin'in saçlarını sever sonra elini tutar.
Hakan:O kadar korktum ki seni öyle görünce... Ne bu halin? Niye kriz geçiriyorsun sürekli? Nasıl bir acı var içinde..?
-Aylin'in yüzünü sever, gözünün kenarında hala duran bir damla yaşı siler.
Hakan:Ne oldu? Senin yüzünden olan ne Aylin? En önemlisi Ege kim... Ben bunların cevabını en kısa zamanda alıcam senden.
-Hakan, Aylin'i alnından öper ve odadan çıkar.
Hakan:Haber verin bana durumundan Selin, aklım onda hep.
Selin:Merak etme, git hadi Mesutta gelir şimdi.
Hakan:Tamam...
-Hakan gidince Selin içeri girer birkaç dakika sonra da Mesut gelir. Selin, Aylin'in başucunda oturuyordur.
Mesut:Uyanmadı mı hala?
Selin:Yok, bırak uyusun. En rahat hali uyurken baksana.
Mesut:Geçmiyor acısı Selin.. Abisiyim diye geziyorum ortalıkta ama acısını dindiremiyorum.
Selin:Nasıl olacak ki Mesut? Senin elinde olan bir şey değil bu. Aynı şeyi Allah korusun biz yaşasak nasıl olurduk kim bilir. Aylin'den farkımız kalır mıydı?
Mesut:Haklısın haklısın da baksana kaç ay geçti aradan ama hala aynı.
Selin:Belki açsa içini bir nebze de olsa rahatlar. Ege'yi anlatsa..
Mesut:Psikolog işi mi? Gidiyordu.
Selin:Hayır daha yakınlarına.
Mesut:Biz biliyoruz zaten ama kendin de görüyorsun değişen bir şey yok.
Selin:Biz değil.. Ege'yi asıl bilmesi gereken kişiye anlatsa.
Mesut:Hakan'a mı? Bende söyledim bilmek hakkı dedim ama yapamam diyor kendisi gibi Hakan'ın da acısından korkuyor.
Selin:Nereye kadar yaşayabilecek böyle?
Mesut:Bilmiyorum Selin bilmiyorum...
...
|Akşam/Devriye|
-Devriyede Ali ve Hakan vardır.
Ali:Düzelt şu suratını oğlum hadi ya.
Hakan:Aklım nerde biliyorsun.
Ali:Biliyorum biliyorum ama iyi olmasa haber verirler zaten. İçin rahat etmeyecekse ara Aylin'i.
Hakan:Arayayım mı? Mesut abi varsa yanında.
Ali:Ara oğlum ne olacak ya?
-Hakan, Aylin'i arar, telefonu Mesut açar.
Mesut:Alo Hakan.
Hakan:Abi? Şey ben Aylin nasıl diye aradım da kendine gelebildi mi?
Mesut:İyi gibi dinleniyor şimdi. Konuşacak mısın?
Hakan:Yani bi geçmiş olsun desem.
Mesut:Tamam tamam.
-Mesut telefonu Aylin'e götürür.
Aylin:Efendim.
Hakan:Nasılsın?
Aylin:İyiyim dinleniyorum işte.
Hakan:Çok korkuttun beni. Aklım çıktı seni yine öyle görünce.
Aylin:İyiyim ben, korkma.
Hakan:Demesi kolay, aklım hep sende sabahtan beri.
Aylin:Hadii, düşünme beni iyiyim ben, devriyene bak sen.
Hakan:Peki, bir şey olursa ara hemen.
Aylin:Tamam, dikkatli ol.
Hakan:Tamam..
-Hakan telefonu kapatır.
Ali:Rahat etti mi için?
Hakan:Sesini duydum iyi geldi biraz. Bi de görebilsem.
Ali:O kadar da değil kardeşim, biliyorsun Mesut abi var.
Hakan:Yarın görürüm ne yapalım.
Ali:Siz Mesut abiye niye söylemiyorsunuz barıştığınızı?
Hakan:Aylin istemiyor şimdilik, abisi sonuçta. Biraz zaman geçsin de.
Ali:İyi bakalım...
...
|MesutEv|
-Mesutla Selin balkonda oturmuş konuşuyorlardır.
Mesut:Bir şey sorucam sana.
Selin:Sor.
Mesut:Bu Hakanla Aylin arasında var mı bir şey? Hani tekrardan falan..
Selin:Barışma falan mı?
Mesut:Hı hı.. Tuhaflık var ikisinde de kanlı bıçaklı gibilerdi, son zamanlarda su sızmıyor aralarından.
Selin:Ee ben bilmem ki.. Yani Aylin anlatmadı hiç bana.
Mesut:Emin misin?
Selin:Eminim Mesut hem bir şey olsa ne olacak? Eskiden karı kocalardı sonuçta.
Mesut:Bir şey olacağından değil ama abiyiz kızım burda.
Selin:(gülerek) Abiye bak abiye.
Mesut:Beğenemedin mi?
Selin:Yoo beğendim. (yüzüğünü gösterir) Bak almışım kendime.
Mesut:İyi yapmışsın.. Bana bak bizim evlilik işi de kaldı kaç aydır. Aylin, Ege derken..
Selin:Sırası mı Mesut? Aylin iyice toparlansın önce ona da sıra gelir.
...
-Gece Selin gidince Mesut, Aylinle konuşmaya gelir.
Mesut:Nasıl oldun?
Aylin:İyiyim iyi, sormayın artık.
Mesut:Ne demek sormayın ya? Ne haldeydin hatırlıyor musun sen?
Aylin:Hatırlamıyorum abi ama iyiyim görüyorsun sende.
Mesut:Ne oldu peki? Neden yani?
Aylin:Bilmiyorum dedim ya hatırlamıyorum diye. Ama son günlerde kabuslar halüsinasyonlar var yine.
Mesut:İlaçları alıyor musun?
Aylin:Bıraktırmıştı doktor almıyorum.
Mesut:Görüşelim şu doktorla yine, anlat durumu.
Aylin:Hı hı.
-Mesut, Aylin'i saçlarından öper.
Mesut:Korkutma öyle bir daha abini, hadi yat uyu dinlen.
Aylin:(gülümser) Tamam...
...
|Sabah/MesutEv|
-Mesut tam evden çıkacakken Aylin hazırlanmış salona gelir.
Mesut:Hayırdır nereye?
Aylin:İşe abi.
Mesut:Olmaz, evde kalıp dinleniyorsun sen bugün.
Aylin:Abi canım sıkılır benim evde tek başıma hem iyiyim, kendimdeyim.
Mesut:Aylinn!
Aylin:Abi lütfen ya.
Mesut:Gözümün önünden ayrılmak yok, şu psikoloğu da ara randevu al.
Aylin:Tamam tamam, çıkalım hadi. Selin geç kaldık diye kızacak bak.
Mesut:İyi hadi...
...
|Emniyet|
-Ekip öğlene kadar merkezdeydi. Öğleden sonra ihbar gelince Aylin, Hakan ve gençler hariç ekibin kalanı ihbara gider.
Aylin:Hande bak bunlarda Rıza babanın imzası, kaşesi eksik, hallet onları azar yemeyelim.
Hande:Tamam abla.
-Hakan fırsat bulur bulmaz elinde iki bardak kahveyle Aylin'in yanına gelir.
Hakan:Kahve içeriz diye düşündüm.
Aylin:(gülümser) İyi düşünmüşsün.
Hakan:Konuşalım mı biraz?
Aylin:Olur..
-Sessiz bir köşeye geçerler.
Hakan:Gözümün önündesin ama gelip konuşamıyorum da aklım sende dünden beri.
Aylin:İyiyim iyiyim merak etme Hakan artık.
Hakan:Sorucam duramam daha fazla neden kriz geçirdin sen? Ne oldu orda?
Aylin:Bilmiyorum hatırlamıyorum ki.
Hakan:Nasıl yani?
Aylin:Kriz geçirdiğim anı yani ama sanırım şu olanlardan sonra Serhat falan yani.
Hakan:Bir kez daha olmuştu. O zaman da dünde benim yüzümden diye ağladın Aylin.
Aylin:Dedim ya hatırlamıyorum kendimde olmuyorum zaten o an.
Hakan:Hm..Bir şey daha.
Aylin:Ne?
Hakan:Ege kim? Sayıklayıp durdun.
Aylin:Ege?
Hakan:Evet Ege. Kim o?
-Aylin birkaç dakika susar ardından Hakan'ı geçiştirir.
Aylin:Konuşmasak bunları? Geçti gitti işte iyiyim şimdi.
Hakan:Peki sen nasıl istersen. Akşam abinin devriyesi var biraz çıkalım mı? Hava alır, dolanırız biraz.
Aylin:Bilmem, olabilir.
Hakan:Hadi Aylin, iyi gelir hem.
Aylin:Tamam bakarız...
...
|Akşam/Sahil|
-AyHak sahile köfte ekmek yemeye gelmiştir.
Hakan:Baya acıkmışım.
Aylin:Şaşırmadım.
Hakan:(gülerek) Sende acıkmışsın.
Aylin:Güzelmiş ama köftesi.
Hakan:Öyledir, çok güzel yapar Salih Usta. Ekipçe çok gelirdik baya zaman geçti ama.
Aylin:Ankara da meydanda vardı bi köfteci hatırlıyor musun? Enfesti o da.
Hakan:Hatırlamam mı? Acılı falan muhteşemdi ya... (gülerek) Hatta seni ilk köfteciye götürmüştüm yemeğe.
Aylin:(gülerek) Hatırlıyorum dün gibi. Devriye arasında çok acıkmıştın yine hemen oraya gitmiştik.
Hakan:Baya acıkmıştım ama.
Aylin:Tamam canım demedim bir şey.. Hadi yürüyelim biraz.
Hakan:Olur...
...
Hakan:Aylin anlatacak mısın artık?
Aylin:Neyi?
Hakan:İçindeki sıkıntıyı.. Ya görüyorum var içinde bir sıkıntı ve bunu saklıyorsun benden. Anlat artık rahatla.
Aylin:Yok bir şey Hakan, daha önce de dedim sana.
Hakan:Aylin seni çok iyi tanıyorum. Her bakışının sözünün bir anlamı, altında yatan bir şeyi var. Görebiliyorum içindeki sıkıntıyı.
Aylin:Gerçekten Hakan yok bir şey... Hem olsa anlatmaz mıyım sana?
Hakan:Anlatır mısın?
Aylin:Tabiki de.
...
|BirkaçGünSonra|
Aylin:Kemera kayıtlarını geçelim merkeze Volkan.
Hakan:Aynen biz gidene kadar kimlik falan tespit etsinler.
Volkan:Tamam abi.
Aylin:Görgü tanıklarını da toplayalım.
Hakan:Tamam.. Adamla kim gitti hastaneye?
Aylin:Resmiler gitmiş, Selin'de yoldaydı o geçiyor.
Hakan:Bizim başka işimiz yok herhalde.
Aylin:Kalmadı geçelim bizde.
Hakan:Hadi... Akşam devriyemiz yokmuş.
Aylin:Aynen abimlerde, isyan ediyor ama.
Hakan:Yapar mıyız bir şeyler?
Aylin:Yorgun gibiyim ben ya çıkmasak?
Hakan:Tamam.. Doktora falan gidelim mi?
Aylin:Gerek yok eve gider dinlenirim geçer.
Hakan:İyi..
-Birkaç gündür Aylin Hakanla fazla yan yana gelmiyor, soğuk davranıyordu. Hakan durumu garipsese de pek bir şey demek istemez.
...
|Akşam/MesutEv|
-Aylin odasında oturmuş elinde Ege'nin fotoğrafı onunla konuşuyordur.
Aylin:Olmuyor Ege, yapamıyorum... Baban anlıyor bir şeyler olduğunu ama anlatamıyorum. Onun canının yanmasına sebep olmak istemiyorum. Sürekli yakın olmak bir şeyler yapmak istiyor ama ben içimde böyle bir acı varken yapamıyorum. Üzülüyor benimle görüyorum.
...
-Hakan ise Mesut'un evinin önünde arabanın içinde aynada saçlarını düzeltiyordur.
Hakan:Ne alaka şimdi bu saçlar Hakan? Eski ukala mısın sen?
-Arabanın arka koltuğunda ki bir demet papatyayı alır ve koklar.
Hakan:İnci tanesinin en sevdiği çiçekler.
-Hakan güler yüzle iner ve apartmandan içeri girer. Kapının önüne geldiğinde üstüne çeki düzen verir.
Hakan:Sanki görücüye geldin oğlum ya.
-Hakan kapıyı çaldığında Aylin hala elinde Ege'nin fotoğrafıyla oturuyordu. Çalan kapı sesiyle kendine geldi. Tunç'un geldiğini düşünerek kapıyı açmaya gitti. Kapı açıldığında bir demet papatyayı gördü direk.
Aylin:Bunlar?
-Hakan papatyaları indirdi ve kendini gösterdi.
Hakan:İnci tanesinin en sevdiklerinden.
-Aylin tepkisiz kalmıştı.
Hakan:İçeriye almayacak mısın?
-Aylin kapıyı tam açarak geçmesini işaret etti Hakan'a. Kendisi fazlasıyla durgun ve soğuk duruyordu.
Hakan:Tunç'ta yok galiba.
Aylin:Arkadaşına gitmişti ders çalışmaya.
Hakan:Sen iyi misin?
Aylin:Hı hı.
-Çiçekler hala Hakan'ın elinde duruyordu.
Aylin:Neden geldin?
Hakan:Seni görmek istedim, özledim biraz da. Ama sende bir şey var.
Aylin:Hakan ben... Gelmen iyi oldu, konuşmamız gerek.
-Hakan, Aylin'in elini tutar.
Hakan:Ne oldu?
-Aylin'in elini çekmesiyle ayağa kalkması bir olur. Hakan Aylin'in tepkisine şaşırır.
Hakan:Aylin?
Aylin:Benim sana bir şey söylemem lazım.
Hakan:Söyle hayatım.
Aylin:Hakan ben... Yani..
Hakan:Neyin var Aylin?
-Aylin derin bir nefes alır, saatlerdir düşündüklerini söyleyecektir artık.
Aylin:Hakan olmuyor, yapamıyorum ben. Yani biz olmuyor.
[BU SAHNEYİ "SEZEN AKSU - VAZGEÇTİM" İLE DİNLEYEBİLİRSİNİZ]
-Hakan anlamayarak ayağa kalkar.
Hakan:Nasıl ne olmuyor Aylin?
Aylin:Biz olmuyoruz işte Hakan. Yok yani.
Hakan:Neden? Bir şey mi yaptım seni incitecek?
Aylin:Hayır hiçbir şey yapmadın ama olmuyor işte.
-Hakan'ın gözleri dolmuştur, Aylin'in gözleri en başından doludur zaten. Hakan Aylin'in elini tutar.
Hakan:Seviyorduk hani? Niye olmuyor diyorsun şimdi?
-Aylin yavaşça elini geri çeker.
Aylin:Seviyorum sandım ama istemiyorum olmuyor. Ayrılalım..
Hakan:A-ayrılalım? Aylin ne dediğinin farkında mısın sen? Seviyorum sandım ne demek?
Aylin:Açıkça söyledim işte Hakan.
Hakan:Bana soğuk davranman, uzak durman bu sebepten miydi?
Aylin:Hı hı.. Olmayınca zorlamamak gerek değil mi?
Hakan:Aylin seviyorum ben seni.. Yıllarca sende başkasını düşünmedim, görmedi gözüm. Şimdi birbirimizi bulmuş, gerçeğe kavuşmuşken ayrılmak ne demek?
Aylin:Gerçeği bulmak bulmamak bir şey ifade etmiyor Hakan ben istemiyorum olmuyor yapamıyorum seninle.
Hakan:Başkası mı var?
Aylin:Ne?
Hakan:Hayatında başkası mı var Aylin? Varsa söyle saklama benden.
Aylin:Hayır ya yok hiç kimse. Sende olma hatta.
Hakan:Bende olmayayım öyle mi?
Aylin:Evet.. Teşekkür ederim her şey için ama buraya kadar. Hiç yeniden başlamamış gibi bırakalım.
Hakan:Kolay mıydı öyle?
Aylin:Hakan zorlamaya gerek yok lütfen ya.
-Hakan'ın boğazına bir yumru oturmuştur,zorla yutkunur. Gözünden bir damla yaş düşerken Aylin'e cevap verir.
Hakan:Peki Aylin, sen nasıl istersen..
-Hakan koltuğun üzerine bıraktığı papatyaları alır ve Aylin'e bakar.
Hakan:Senin kadar güzel geldiler gözüme ilk gördüğüm anda.
-Hakan papatyaları bırakır, çiçekler yere düşer ve Hakan hiçbir şey demeden çıkıp gider. Hakan'ın çıkışıyla Aylin gözyaşlarına boğulur ve yere çöker.
Aylin:Bunu yapmak zorundaydım, özür dilerim Hakan...
___________________________________ 20.BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yara 🍃
FanfictionBu yaranın acısını aşk iyileştirecek! 'darmadağın iki hayat... sevmekten uzak yaralı iki kalp, bir araya gelir mi? sevmek istese ne olur? geçmiş geride bırakılır mı?' 01.05.2020 /01.01.2022