Karar Eşiği

7 1 0
                                    

Bir kaç saniye sonra anonimin merdivenleri çıktığını duyduğumda hızla başka bir odaya girerek kapıyı kapattım. Etrafa baktığımda balkonun kapısına doğru ilerledim. Balkondan aşağı baktığımda altta duran tahtaları gördüm. Canımın acıyacağını bilsem de başka şansım yoktu. Balkondan aşağı atladığımda kolumun ağrısı ile ayağa kalktım. Koşarak uzaklaşırken arkadan anonimin bağırmasını duyabiliyordum.

Anonim: Kaçman bir şeyi değiştirmeyecek.

Bir ara sokağa girip şapkamı çıkarttım. Kolumun ağrısı biraz dinmişti. Derin bir nefes alıp kutunun içine baktım. Verici hala benimleydi. Ufak bir gülümseme ile yavaşça yürümeye başladım. Bu zamana kadar beni tehdit eden çok kişi olmuştu. Hatta yoluma engel koymak isteyenler de vardı ama kimse benim hakkımda bu kadar bilgiye ulaşamamıştı. Bu işe başlamadan önce dünya ile tüm iletişimimi kesmiştim. Adıma ait ne bir belge ne de ufak bir not bırakmıştım. Bu zamana kadar işimi engelleyen her canlıyı ortadan kaldırmıştım. Anonimin sonu da onlardan farksız olmayacaktı. Yoldan çevirdiğim taksi ile evime döndüğümde bahçe kapısını açarak evime uzaktan göz gezdirdim. Her şey yolunda gözüküyordu. Kameralar aktifti. Bu da sistemimin hala çalışıyor olduğunun göstergesiydi. Demek ki anonim sistemlerimden uzak bir intikam yolu düşünüyordu. İçeri girdiğimde kendimi koltuğa bıraktım. Kolumun ağrısı tamamen geçmişti ama yine de sızlıyordu. Ayağa kalkıp ilk yardım çantasını aldım. Aynada suratıma baktığımda kaşımın üstündeki ve yanağımda ki sıyrığı fark ettim. Taksici ona yaraları hakkında hiçbir şey söylememişti. Oysa onu bu halde kim görse nedenini sorardı. Yaralarımı temizleyip üstümü değiştirdim. Kendime yaptığım kahveyi terasımda yudumlarken anonimden gelen mesajla ciddileştim.

Anonim: Kaderin yargısı, kendinle alakalı dosyayı yok etmiş olabilirsin ama unutma yedeği hala benimle.

Ata: O kadar emin olma.

İçi boş bir şantajdı bu. Dosyanın yedeği yoktu. Bunu anonimin evindeyken anlamıştım. Gözümü korkutmak için atmıştı bu mesajı ama bu işe yaramazdı. Ben işini şansa bırakan biri değildim. Ayrıca eğer gerçekten yedek bir dosya olsa da bu benim sistemime düşecekti. Sistemlerini çökerttiğimi unutmuştu. Her bilgisi artık benimleydi. Sadece onları açığa çıkarmak için birkaç koda ihtiyacım vardı. Güneşin batışıyla birlikte bilgisayar odasına yöneldim. Sistemim sorunsuz çalışıyordu. Vericiyi kendi bilgisayarıma takarak anonimin dosyalarına göz gezdirmeye başladım. Annesi hala yaşıyor olmalıydı. Geçen hafta bir konuşma yapmışlardı. Diğer dosyalara baktığımda kısa haber kesitleri vardı. Bu haberlerin hepsi benimle ilgiliydi. Biri hariç. Denizde boğularak ölen genç kadın haberi. Bu annemin haberiydi. Anneme kadar öğrenmiş miydi? Çene hatlarımın gerilmesiyle diğer dosyalara göz gezdirdim. Bu zamana kadar polislerle ilgili yapmış olduğum verilerin hepsi vardı. Diğer verilerim yoktu. Bu da sadece tek bir şeyi işaret ediyordu. Anonimin bir polis ya da polisler için çalışan bir hacker olduğunu...

Başımı ellerimin arasına alarak sıkıntıyla nefes aldım. Onu öldürürsem bunu her basın, kaderin yargısının polise düzenlediği kumpas olarak yayınlayacaktı. Bir şekilde anonim ile bağlantımı kesmeliydim. Ya aylarımı verip yeni bir sistem oluşturacak, dünyanın sistemlerinden uzaklaşacaktım ya da anonimin sistemini dünya sistemlerinden uzaklaştıracaktım. Eğer yeni bir sistem yapmaya karar verip kendimi dünya sisteminden uzaklaştırırsam dünyayı koca bir sonsuzluğun içine sürükleyemezdim. Amacımdan uzaklaşmak istemiyordum. Anonimi uzaklaştırmak istesem bu sefer de erkenden ne yapmak istediğimi anlayacak ve kimliğim açığa çıkacaktı. Başka şansım yoktu. Bir karar vermeliydim.

Hacker'in LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin