Gözlerimi sıkıca kapattığımda bileğimdeki etki azalmıştı. Gözlerimi açtığımda Efe'nin yerde yattığını karşımda da bir kadının durduğunu görüyordum. Elimi enseme götürüp acıyla inledim.
Anonim: Sana bütün bilgileri bana söylemeni söylemiştim.
Ata: Anonim?
Gözlerim anonimin gözleriyle buluşturduğumda yanıma yaklaşarak sessiz bir şekilde konuştu.
Anonim: Ufak bir sarsıntı geçirmiş olmalısın ama buradan biran önce çıkmalıyız.
Ata: Polislere haber verdin öyle değil mi?
Anonim: Başka şansım var mıydı?
Ata: İşlerime burnunu sokmayabilirdin.
Anonim: Burada durup bunları konuşmayacağız öyle değil mi?
Yavaşça yürüyerek dışarı çıktım. Maskemin hala suratımda olup olmadığını kontrol ettikten sonra anonimin sesiyle ona döndüm.
Anonim: Merak etme. Kimliğin hala gizli ama aynı şeyi kendim için söyleyemeyeceğim.
Ona daha dikkatli baktığımda yüzünü gizlemediğini fark ettim.
Ata: Dur ben söyleyeyim. Polislere çalışan bir casus olduğun için yüzünü gizleme gereği duymadın.
Kurduğum cümle ile gözlerime sinirle baktı. Derin bir nefes alıp başını onaylar şekilde salladı.
Anonim: Bu kadar çabuk bulacağını düşünmemiştim.
Ata: Beni çok hafife almışsın, anonim.
Anonim: Aksine seni çok ciddiye almışım. Bu tuzağa düşecek kadar saf olman beni yanılttı.
Derin bir nefes alarak karanlıkta ormana doğru ilerlemeye başladım. Başımın arkası hala çok ağrıyordu. Anonimin arkamdan geldiğini duyduğumda sessizce konuştum.
Ata: Benimle gelme gibi bir niyetin varsa bu olmayacak.
Anonim: Sana yardım etmeme izin ver.
Ata: Buna gerek yok ,anonim.
Anonim: Deniz...ismim Deniz.
Ona döndüğümde gülümseyerek bir kez daha konuştu.
Deniz: Nasıl olsa ismimi bulacaktın öyle değil mi?
Ata. Hayır.
Yürümeye devam ettiğimde aramızdaki mesafeyi kapatarak yanımda yürümeye başladı. Ormanlık alanda saatlerce yürüdükten sonra yola çıkmamla Deniz'e döndüm.
Ata: Sana yardım etmeyeceğim.
Kafasını onaylar şekilde sallayıp yürümeye başladığında arkamı dönerek bir iki adım attım. Arkamı hızla dönerek konuştum.
Ata: Deniz... tek başına gidebilecek misin?
Deniz, arkasını dönüp bana baktığında bir kez daha konuşmak istesem de susmayı tercih edip arkamı döndüm.
Ata: Gidemeyeceksen takıl peşime.
Deniz'in peşimden ilerlediğini hissettiğimde cebimdeki telefonu çıkararak Efe'nin arabasının yerine baktım. Arabanın yanına vardığımda kapısını açarak içine bindim. Deniz tereddüt etse de arabaya binip konuştu.
Deniz: Bu araba ile gitmeyi düşünmüyorsun öyle değil mi?
Vericiyi aktif hale getirip arabanın kontrolünü sağladıktan sonra arabayı çalıştırdım. Hareket ettiğimizde Deniz'in derin bir nefes alarak bana baktığını hissettiğimde konuşmaya başladım.
Ata: Merak etme yürüyebilecek kadar mesafe kat ettiğimizde arabayı bırakacağım.
Deniz: Anlayacaklar.
Ata: Arabayı geri yerine götüreceğim.
Arabayı evime yakın bir yere durdurup Deniz'e döndüm.
Ata: Buradan kendi evine gidebilir misin?
Deniz'in sıkıntı ile nefes vermesine şahit olduktan sonra derin bir nefes aldım.
Ata: Anlaşıldı. Benimle gel.
Arabadan indiğimde Deniz de peşimden ilerliyordu. Arabadan inmeden önce vericiyi almıştım. Yüzümü daha ne kadar bu maskeyle gizleyebilirdim ki? Maske nefes almamı zorlaştırıyordu. Gerçek kimliğimi Deniz'e göstermek gibi bir niyetimde yoktu. Bunca zaman iyi işlerim kadar kötü işlerimde olmuştu. Deniz, gerçek kimliğimi öğrenirse beni bununla tehdit edebilirdi.
Deniz: Evin burası mı?
Kafamı onaylar şekilde sallayıp kapıyı açtım. Deniz, içeri girdiğinde peşinden bende girdim. Etrafı incelerken yüzümdeki maskeyi kısa süreliğine indirdim. Derin bir nefes aldığımda kalbimdeki ağrı ile yüzümü buruşturdum. Maskemi suratıma tekrar yerleştirdiğimde Deniz'e dönüp konuştum.
Ata: Salonda koltukta uyuyabilirsin. Yan tarafta mutfak var. Üst kata her ne olursa olsun çıkmanı istemiyorum.
Deniz: Sen iyi misin?
Kafamı onaylar şekilde sallayıp odama doğru yöneldim. Odaya girip kapımı kapattım. Maskeden kurtulduğumda elimi kalbimin üzerine getirip gözlerimi kapattım. Ağrımın hafiflediğini hissettiğimde masada duran ilacı içerek yatağa uzandım. Kalbimin her ağrısından hemen sonra geçmişten bir kesit görürüm. Bu ilacı biran önce uyumak için içtim. Aksi taktirde ant içtiğim sözüme ihanet edemezdim. Her ne olursa olsun geçmişi hatırlamayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker'in Laneti
Teen FictionGeçmişinde büyük kayıplar veren bu yüzden dünyayı sorumlu tutan Ata, geçmişinin lanetini kalbinin üzerinde taşır. Ata, için zaman yoktur artık. Zamanı yok etmek için yazılımlar üretir. Bazı insanların hayali iken bazı insanların kabusu olan genç, an...