Hacker'in Laneti

Bingo

Gözlerimi araladığımda yanımda duran Kaptan'ı gördüğümde gözlerimi duvara çevirip sessiz kaldım. Kaptan, uyandığımı fark etmiş olacak ki hızla yanıma oturup konuştu.

Kaptan: Nasılsın Ata?

Gözlerimi duvardan çeki Kaptan'ın gözlerine baktım.

Ata: Bana söz vermiştin.

Kaptan, başını çevirdiğinde ona sinirle baktım.

Ata: Sana ölümle bir daha burun buruna geldiğimde beni kurtarmayacaksın demiştim. Sende kabul etmiştin!

Kaptan, yanımdan kalkarak pencerenin yanına ilerledi. Konuşmaması beni daha da sinirlendiriyordu. Derin bir nefes alıp tekrar konuştum.

Ata: Kardeşime kavuşmamı engelledin, Kaptan.

Kaptan hızla bana dönerek konuştu.

Kaptan: Gözümün önünde ölümünü izlememi isteme, Ata. Sana söz verdim ama unutma sende bana bir söz verdin. Benim dostumken ölemezsin.

Ata: O zaman beni bırak. Senin yüzünden rahat ölemiyorum.

Gülmeye başladığımda Kaptan da bana eşlik etmişti. Öksürüğün araya girmesiyle kahkahalarımız bölündü. Kaptan, bana suyu uzatırken yavaşça doğruldum. Suyu yudumlarken Kaptan yatağın kenarına sandalye çekerek oturdu.

Kaptan: Deniz'i gönderdim. İstediğin gibi.

Ata: Güzel. Deniz'in peşinde adamlarımız var öyle değil mi?

Kaptan: Evet.

Kısa bir sessizlikten sonra Kaptan düşünceli bir şekilde konuştu.

Kaptan: Deniz'in casus olduğunu nasıl anladın? Asıl merak ettiğim ise onun kendini ele vereceğine nasıl bu kadar emindin?

Ata: Deniz bana anonim bir şekilde yazarken sahilden dönerken bir not bulmuştum. Hatırladın mı? Bu notu yazan Deniz'di. Benimle konuşurken hakkımda hiçbir şey bilmiyor gibi konuşuyordu ama aslında hakkımda detaylı bir araştırma yapmıştı. Ulaşamadığı sadece birkaç gizli bilgim vardı. Yanıma da onun için geldi. Gizlenenleri açık etmek için. Hem bana anonim bir şekilde yazıyordu. Hakkımda bir şey bilmediğini söylüyordu. Hem de evimin yakınlarında o saatte sahilde olacağımı bilip not gönderiyordu.

Kaptan: Peki neden erkenden bu işi sonlandırmadık? Deniz'in evine girmesine izin verdin? Ya bir şeyleri kurcaladıysa?

Ata: Deniz'e erkenden müdahale edersem onun zayıf noktasını bulamazdım. Sende biliyorsun? İnsanlar zayıf yönlerini gizlemeyi seçer.

Kaptan: Bingooo! Sonunda Deniz yakayı ele verdi.

Ata: Aynen öyle.

Yumruklarımızı birbirine vurup gülümsedik. Hepsi planlıydı. Planım sorunsuz ilerlemişti. Deniz'in zayıf noktası anne ve kardeşiydi. Deniz, bana bunları anlattığında çoktan annesinin ve kardeşinin yerini bulmak için detaylı bir araştırma yapmıştım. Deniz, dün casus olduğunu söylemeden de annesini ve kardeşini o adamların elinden almıştım. Şimdi Deniz anne ve kardeşini kurtarmak için sevinirken aslında büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaktı. Çünkü artık son nefesleri benim elimdeydi ve ben bunun bedelini ona ödetecektim. Yatağımdan kalkıp bilgisayarın başına geçtim. Bakalım Deniz ne durumda? Onu takip eden adamlara bir link yollayıp beklemeye başladım. Adamlarım linke bastığında Deniz'in görüntüsü ekrana geldi. Adamlarla buluşmak için dakika sayıyordu. Etrafta dolanıp arada sattine bakıyordu. Kamerayı kapatıp Deniz'i takip eden adamlardan birini aradım.

Efe: Efendim abi?

Ata: Deniz'den gözünüzü ayırmayın. Dediğim gibi adamlar geldikten sonra konuşmalarına izin verin. Daha sonra Deniz'i buraya adamları da cehenneme gönderin.

Efe: Abi ya Deniz gelmek istemezse?

Ata: Onun isteğine göre mi hareket edeceksin, Efe?

Efe: Hayır.

Ata: O zaman sorunsuz hallet bu işi.

Telefonu kapatıp masaya koydum. Kaptan içeri girip hızla konuştu.

Kaptan: Biran önce hazırlansan iyi edersin. Deniz'in annesi ve kardeşi sorun çıkarmaya başlamış, yanlarına gitmeliyiz.

Ata: Beni arabada bekle. 5 dakikaya geliyorum.

Hızla saçlarımı düzeltip üstümü değiştirdim. Telefonumu cebime koyduktan sonra çekmecedeki tabancayı belime yerleştirip aşağı indim. Kapıdan çıktığımda evin bütün sistemlerini açık bıraktım. Arabaya bindiğimde radyodan bir müzik seçtiğim. Kaptan, arabayı çalıştırıp huzursuz bir şekilde bana döndü.

Kaptan: Onları öldürecek misin?

Ata: Ben bir katil değilim, Kaptan.

Kaptan: Peki ne yapacaksın?

Ata: Sabretmeye ne dersin?

Kaptan, kafasını onaylar şekilde sallayıp arabayı sürmeye başladı. Kafamı geriye yaslayarak şarkıya eşlik ettim.