Haberlere göz gezdirirken bir konu hakkında atılan bir çok yazıya rastladım. Yazılara göz gezdirdiğimde genç bir adamın bir kaç insanı aynı gün öldürdüğü yazıyordu. Herkes benden ve anonimden bir hareket bekliyordu. Adamın yüzü görüntülerde yoktu ama birçok yere girişi çıkışı belliydi. Polisler harekete geçmişti ama insanlar tedirgindi. Cinayetler belli saatlerde işlenmişti. Asıl sorun olan ise bu adamın cinayetleri planlamış olmasıydı. Her nereye girerse girsin fark edilmiyordu. Şehrin bütün kamera kayıtlarını incelemeye başladım. Adamın bulunduğu her kareyi bir belleğe kaydettim. Kamera kayıtlarının her dakikasını inceledikten sonra adamın bulunduğu her karenin fotoğraflarını yan yana getirdim. Her kesit yan yana geldiğinde ortaya bir fotoğraf çıktı. Hafifçe gülümseyerek fotoğrafa baktım. Adamın yüzü şimdi tam karşımdaydı. Fotoğrafı internete yükleyip kime ait olduğuna baktım. Adı Efe'ydi. Aksoy ailesindendi. Bu bilgileri direk polise teslim edebilirdim ama böyle güçlü bir ailenin oğlunun neden cinayet işlediğini ve devam edip etmeyeceğini öğrenmem gerekiyordu. Bahçeden duyduğum sesle pencerenin önüne geçip perdeyi araladım. Akşamın karanlığında hiçbir şey belli olmuyordu. Perdeyi kapatıp bilgisayarın başına tekrar geçtim. Evin kamera sistemlerinden her yeri kontrol ettikten sonra Efe Aksoy'un bilgisayarına giriş yapmak için kodları hazırlamaya başladım. Kodları hazırladıktan sonra beklemeye başladım. Bilgisayar aktif hale geldiğinde bende kodları işleyecektim. Saatler birbirini kovalıyordu ama hala bir hareketlilik yoktu. Belki de Efe bu durumu da düşünmüştü. Başka bir yol bulmalıydım. Odadan çıkarak aşağı kata indim. Televizyonu açıp kendime bir bardak su alıp koltuğa oturdum. Televizyonda ki son dakika haberi gördüğüm de hızla ayağa kalktım. Bir cinayet daha mı? Hızla bilgisayar odasına gittiğim de Efe'nin bilgisayarının 12 dakika önce açık olduğunu gördüm. Sinirle nefes alarak saate baktım. Bilgisayarda her ne yapmış olursa olsun bu cinayetle ilgiliydi. Bundan artık emindim. Sürekli bilgisayarın başında oturup Efe'nin hareketini bekleyemezdim. Bu daha çok insanın ölmesi demekti. Efe'yi takip edecektim. Adım adım nereye gittiğini bilmeliydim. Detaylı bir araştırma yaptıktan sonra Efe'nin sürekli gittiği yerleri not ettim. Şimdi gitmesi gereken bir kafe vardı. Hızla çantama gerekli eşyaları koyup şapkamı taktım. Gerektiğinde yüzümü iyi gizlemem gerekiyordu. Kafeye vardığımda saatime bakarak beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra Efe bir kızla kafeye girdiğinde çayımdan bir yudum alarak onu izlemeye koyuldum. Belli bir zaman sonra Efe'nin yanına bir kaç kişi daha katılmıştı. Ciddi bir konu konuştukları yüzlerinden belliydi. Telefonuma gelen mesajla gözümü Efe'den ayırdım.
Anonim: Kader yargısı, cinayetler hakkında bir bilgin var mı?
Ata: Olsa bile bunu neden sana söyleyeyim?
Anonim: Yarın kimi öldüreceğini biliyorum. Bir kişi daha ölmeden onu yakalatmamız lazım.
Ata: Kimi öldüreceğini bulduysan onu yakalatmak için bilgilerde bul.
Telefonu bıraktığımda Efe'nin yerinde olmadığını gördüm. Hızla kafeden çıkıp etrafı incelemeye başladım. Saniyeler önce buradaydı. Sokakta yürümeye başladığımda Efe'yi bir köşede arkadaşına bir kağıt verirken gördüm. Göz hapsine Efe'yi tekrar aldığımda cebimdeki vericiyi elime aldım. Efe'nin arabası buralarda olmalıydı. Bir şekilde vericiyi arabaya yerleştirmeliydim. Efe, arkadaşından ayrılıp arabasına doğru yürüdüğünde onu durdurmak için Efe'ye bir mesaj gönderdim.
Ata: İşlediğin cinayetleri biliyorum. Belgelerde hepsi kayıtlı ya şimdi bulunduğun yerden iki sokak aşağındaki kafeye gelirsin ya da bu akşam kendini hapishane de bulursun.
Efe'nin yüz hatları gerildiğinde amacıma ulaşmış gibi sırıttım. Efe, arabasını almayıp sinirle yürümeye başlamıştı. Durumdan istifade arabaya yaklaşarak kapılarını zorladım. Tam tahmin ettiğim gibiydi. Arabanın kapıları açıktı. Arabanın içine girip vericiyi hemen direksiyonun alt kısmına taktım. Vericiyi aktif hale getirip telefonumdan kontrol ettim. İşimi tamamladığımda arabadan inip hızlıca uzaklaştım. Şimdi ki işim Efe'nin gittiği yerleri kontrol etmekti. Aksi bir durumda karşılaştığımda müdahale edecektim. Eve geri döndüğümde bilgisayarıma vericinin bilgilerini bağladım. Efe, arabasıyla harekete geçmişti. Gittiği tek bir yer vardı. Orası da bağ eviydi. Günlük gittiği yerler arasında burası yoktu. Vericiden arabanın ses sitemine erişim yapıp, dinlemeye başladım. Efe yalnız değildi. Yanında birisi daha vardı. Efe'nin bağırmasıyla yanındaki kişinin sesini duyamıyordum. Yeni kurbanını seçmiş olmalıydı. Hızla bir taksiye binip oraya doğru ilerledim. Telefondan onları dinlemeyi bırakmamıştım. Aksi taktirde her şey için geç olabilirdi. Bağ evine vardığımda Efe bağırmayı bırakmıştı. Hızla maskemi ve şapkamı takıp evin arka tarafına dolandım. Arka kapı açıktı. Bu beni kuşkulandırmıştı. Yavaş adımlarla içeri girdiğimde arkamda hissettiğim bedenle hızla arkamı döndüm. Efe'yi karşımda gördüğümde hızla elindeki bıçağı savuşturdum. Bunun bir tuzak olduğunu anlamalıydım. Efe, elinden düşen bıçağa tekrar uzandığında yüzüme yediğim darbe ile sendeledim. Efe, bıçağı hızlı bir manevra ile kaldırdığında hızla elindeki bıçağı tuttum. Bedenimin duvara çarpmasıyla Efe'nin karnına bir tekme savurdum. Efe, benden uzaklaştığında onun yüzüne bir yumruk daha geçirmiştim. Arkadan birinin kafama bir şey vurmasıyla dengemi kaybedip sarsıldım. Efe'nin bıçağını boğazımda hissettiğimde ise sertçe yutkundum. Efe ,sessizce konuştu.
Efe: Bakalım, bu maskenin altında kim varmış?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker'in Laneti
Teen FictionGeçmişinde büyük kayıplar veren bu yüzden dünyayı sorumlu tutan Ata, geçmişinin lanetini kalbinin üzerinde taşır. Ata, için zaman yoktur artık. Zamanı yok etmek için yazılımlar üretir. Bazı insanların hayali iken bazı insanların kabusu olan genç, an...