İlacım Gözlerin

2 1 0
                                    

Saatler birbirini kovalıyordu. Deniz, saatlerdir odasından dışarı çıkmamıştı. Belki de ona fazla ağır konuşmuştum. Sebepleri vardı.. Yavaşça koltuktan kalkarak balkona ilerledim. Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Bugün deniz ve gökyüzü fazla uyumluydular. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Omzuma dokunan elle hızla arkamı döndüm. Karşımda Kaptan'ın görünce hafif tebessüm ettim.

Ata: Neden seslenmedin?

Kaptan: Biraz konuşalım mı, Ata?

Kaptan'ın ciddi yüzünü gördüğümde bende ciddileştim. Yanımda durdu ve konuşmaya başladı.

Kaptan: Kendin olmaktan uzaklaşıyorsun, Ata. Tıpkı baban gibi olmandan korkuyorum.

Kaptan'ın cümlesiyle kaşlarımı çattım.

Ata: Beni nasıl o adama benzetirsin, Kaptan?

Kaptan, kafasını gökyüzünden çevirerek bana baktı.

Kaptan: İyi değilsin, Ata. Lanetin her gün seni daha fazla zorluyor. Artık kabul etmelisin geçmişini.

Ata: Beni zorlayan bir durum yok, Kaptan.

Kaptan: Kabusların çoğalıyor. Ve ağrıların sıklaşıyor. Bunları anneni kaybettiğin günlerde çok sık yaşardın, Ata.

Kaptan'ın gözlerindeki hüznü gördüğümde yutkundum.

Kaptan: İzin ver. Babanı bulalım. O sana iyi gelecek tek kişi.

Ata: Benim bir babam yok, Kaptan!

Kaptan'ın gözlerindeki hüzün çoğaldığında gözlerimi hızla ondan ayırdım.

Kaptan: Tekrar olacak... o gece ölüme yaklaştın. Bu yine olacak. İşte o zaman seni kurtaramayacağız, Ata.

Sessiz kaldığımda Kaptan, devam etti.

Kaptan: En azından geçmişinde yaşadığın iyi şeyleri hatırlamayı kabul et, Ata.

Kaptan, derin bir nefes aldıktan sonra kapıya döndü.

Kaptan: Deniz, için bi yer buldum. Onu götüreceğim.

Kafamı onaylar şekilde salladığımda tekrar yalnız kaldım. Balkonun demirliklerine yaklaşarak derin bir nefes aldım. Kafamı aşağı çevirdiğimde Deniz'i gördüm. Üzerindeki beyaz elbisesi, omuzlarına kadar uzanan saçları, kirpikleri, zarifliği.. Yüzümde oluşan gülümsemeyle kalbime bir ağrı saplandı. Ellerimi kalbime bastırdım. Bu da neydi? Bu ağrı dayanılmazdı. Nefes alamıyordum. Kalbim ellerimin altında durmadan çarpıyordu. Gözlerimden akan yaşlara aldırmadan tekrar Deniz'e baktım. Göz göze geldiğimizde derin bir nefes aldım. Nefes aldım.. Yüzündeki endişeli bakışı gördüğümde ellerimi kalbimin üzerinden çektim. Ağrım hafiflemişti. Kaptan'ın ellerini kolumda hissettiğimde hafifçe irkildim.

Kaptan: İyi misin, Ata? Nefes alabiliyor musun?

Kafamı onaylar şekilde salladım.

Ata: İyiyim. Sadece ufak bir ağrı..

Kaptan, beni koltuğa götürdüğünde sessizce konuştum.

Ata: Gitmesini istemiyorum.

Kaptan, oturmama yardım ettikten sonra gülümsedi.

Kaptan: Demek gitmesini istemiyorsun? Biliyordum. Bu yüzden ona bir yer ayarlamamıştım.

Kaptan'ın cümlesiyle kaşlarımı çattım.

Ata: Bana oyun mu oynadın?

Kaptan, ellerini havaya kaldırarak dudaklarını büzdü.

Kaptan: Bingooo dostum.

Onun bu haline kahkaha attım. Deniz'in kapıdan içeri girdiğini gördüğümde gözlerimi gözleriyle birleştirdim. Her zaman gözlerimi onun gözlerinden kaçırırdım ama bu sefer yapamadım. Kahverengi gözleri kızarmıştı. Ağlamış mıydı? Kaptan, bizi yalnız bırakırken Deniz yanıma oturdu.

Deniz: Daha iyisin. Aşağıdan kötü gözüküyordun.

Ata: Senin sayende.

Deniz, söylediğim cümleyle afallamıştı. Şaşkınlığını gizleyememişti.

Ata: Tuhaf ama kalbimin ağrısına iyi geliyorsun. Gözlerine baktığımda nefes alabildim.

Deniz, devam etmemi bekliyormuş gibi bana baktığında devam ettim.

Ata: Belki sana karşı biraz kabaydım.

Deniz: Biraz?

Ata: Pekala. Sana karşı fazla kabaydım. Seni incitmek istemedim.

Deniz: Özür mü diliyorsun?

Ata: Evet.

Deniz: O zaman özür dilediğini duymak istiyorum.

Özür dilemek mi? Bunu yapamıyorum ki. Aramızda geçen birkaç dakikalık sessizlikten sonra Deniz ayağa kalktı.

Deniz: Özür dilemek bu kadar zor mu?

Gideceği sırada kolundan tutup onu durdurdum. Ayağa kalkıp karşısında dikeldim. Aramızdaki mesafeyi kapattıktan sonra konuştum.

Ata: Özür dilemeyi beceremiyorum.

Deniz: Sadece iki kelime söyleyeceksin, Ata.

Ata: Gitmeni istemiyorum, Deniz. Yanımda kal.

Deniz'in kahve rengi gözleri parladığında hafifçe tebessüm ettim. Bu kadının gözlerinin içi gülüyordu.. Bu kadın benim sonum olacak.

Hacker'in LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin