--
Karanlık odada, yatağın üstünde telefonun ışığı ile oturuyordu Seungmin.
Uyuyamıyordu. Karanlıkta uyuyamazdı. Işığı da açamıyordu.. Daha ilk günden ev sahiplerini rahatsız etmek istemiyordu.
Oda git gide korkutucu bir hal almaya başlayınca nefes almak için balkona çıktı.
Balkonun yan oda ile ortak olduğunu tam şuan da fark ediyordu. Tahmin etmesi zor değildi ki yan oda da Chan'ın odası...
"Haklısın Chan. Birbirimizden ayrı kalmak istedikçe saçma bir şekilde bir birimize bağlanıyoruz.."
Seungmin kendi kendine gülerek Chan'ın odasına bağlanan balkon kapısının açık olduğunu fark edince yavaşça içeri girdi.
İşte şimdi Chan'ın odasındaydı..
Chan çoktan uyumuş. Kolunun altında bir yastık, bacakları arasında bir yastık ve üst vücudu çıplak!
Seungmin ona çok bakmayıp odadan çıkacakken bir şey fark etti. Ledli düş kapanı. İşte tam ihtiyacı olan şey buydu.
Onu açarsa oda biraz olsun aydınlık olacaktı ve Seungmin korkmadan uyuyabilecekti.
Parmak uçlarında yürüyerek Chan'ın yatağının yanında duvarda asılı olan düş kapanını almak için uzandı.
Tam alacaktı ki...
Chan, uyanarak Seungmin'i ani bir refleks ile kolundan tuttuğu gibi altına alıp yumruk atmak için elini kaldırdığında Seungmin korkuyla elini tuttu.
"Dur! Dur benim aptal"
Chan, altındaki bedenin yüzünü tam göremese de sesinden küçük düşmanı olduğunu anlamıştı.
Az önce Seungmin'in almaya çalıştığı düş kapanının ledini açarak odaya hafif bir aydınlık verip altında ki Seungmine baktı.
"Ne işin var odamda?"
Seungmin göz devirdi. "Odana girmem için balkonun kapısını bilerek açık bıraktın değil mi? Doğru söyle"
Chan balkon kapısına bakıp tekrar Seungmine döndü. "Aptal, kardeşimin odasını alan bir farenin varlığını bir anlığına unutmuşum. Tabi sende bu ortak balkondan faydalanmışsın. Bir sapık olmadığın kalmıştı"
Seungmin sessiz bir kahkaha attı. "Pardon? Şuanda sence hangimiz sapığız? Çıplaksın ve üstümdesin?"
Seungmin kaş göz işareti ile yatakta ki yanlış anlaşılmaya açık hallerini gösterdiğinde Chan hızla üzerinden kalktı.
"Tekrar soruyorum. Ne işin var odamda?"
Seungmin, yavru köpek kılıfına girerek dudaklarını büzdü. "Uyuyamıyorum."
"Ee? Benim odamda ne işin var peki? Ne yapmamı istiyorsun? Kucağıma alıp bebek gibi sallayayım mı?"
Seungmin güldü. "Sende beni götürmeye çok meraklısın bakıyorumda"
Chan iğrenir bir ses çıkardı. "Şuna emin ol küçük fare, dünyada tek insan kalsan dönüp yine de sana bakmam. Rahat ol yani"
Seungmin bu duruma bozulmuştu ama bunu fark ettirmek istemeyerek omuz silkti. "Neyse ki Duygularımız yine karşılıklı.."
Chan iç çekti. "Ee hadi git artık. Burada sabahlamayacaksın herhalde?"
Seungmin hafifçe gülümsedi. "Bir şey isteyebilir miyim?"
Chan bu duruma biraz şaşırmıştı. Malum Seungmin ondan pek bir şey istemezdi. Özellikle bu ses tonu ve gülümseme ile..
"Ne istiyorsun?"
Seungmin, Chan'a yaklaşıp kafasını yana eğerek bebek gibi bakmaya başladı. "Düş kapanını alabilir miyim?"
"Ne?"
"Lütfen.."
Chan işte şimdi daha çok şaşırmıştı. Seungmin az önce ona lütfen mi demişti? Valla demişti.
Seungmin, Chan'ın aptal şaşkınlığını fark ederek ona biraz daha yaklaştı. Bir elini Chan'ın kıvırcık sarı saçlarına götürüp alnına düşen tutmaları nazikçe ve yavaş bir şekilde geri attı.
"Hm Chan? Alabilir miyim? Lütfen.."
Chan aptal aptal bakıyordu. Bu yakınlık ve Seungminin bu nazik halleri gecenin geç saatleri olmasının verdiği gariplik ile Chanı aptallaştırmıştı.
"Alabilirsin"
--------------------------------------------
Siz şimdi dersiniz ki
Aaa ama bu ne hemen yakınlaştılar aşık oldular falan...
Aşkolar
Bu gecenin köründe olan bir yakınlaşmada herkesin yaşayabileceği bir şey
Sabah yine kedi köpek olacaklar o yüzden devam
:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom&Jerry | Chanmin ✓
FanfictionBirbirleriyle anlaşamayan sınıf arkadaşları bir de ev arkadaşı olursa ne olur? Oynat bakalım :) |ChanMin| [ Changlix - Minsung - Hyunın ]