--
Sabah ilk uyanan Seungmin olmuştu. Gözlerini açarak ilk beş saniye sarıldığı kaslı bedene bakmış neler olduğunu hatırlamaya çalışmıştı.
"Hayır.."
Dün geceyi hatırladığı an tüm uykusu açılmış öylece donakalmıştı. Gözlerini kırpıştırarak Chan'ın huzurla uyuyan yüzünü izliyordu.
Chan, kollarını Seungmin'in bedenine kaçıp gitmesini istemiyormuş gibi sıkı sıkıya sarmıştı.
Seungmin içinden gelen bir istek ile zaten yakınında olan Chan'ın yüzüne biraz daha yaklaşmış ve dudaklarını Chan'ın dudağıyla yanağının birleştiği yere bastırmıştı. Bunu yaparken gözlerini de kapatmıştı.
Birkaç saniye bekledikten sonra yavaşça geri çekildi ve biraz daha baktı Chan'ın yüzüne.
"Chan"
Artık onu uyandırmanın vakti geldiğinden seslenmeye başlamıştı. "Chan uyan hadi"
Chan birkaç hırıltı ile gözlerini açtı. Hemen yanında sarıldığı Seungmin ile göz göze geldiğinde dün geceki hali aklına gelmişti ve istem dışı bir şekilde sarıldığı kollarını daha da sıkılaştırmıştı. Bu onları tek kişilik yatakta biraz daha yapıştırmıştı birbirlerine...
"Günaydı-"
"İyi misin?"
Sözü kesilen Seungmin sakince kafasını aşağı yukarı salladı. Her zaman Chan'a pençelerini çıkaran aslan Seungmin, şimdi onun bakışları altında minik bir kediye dönüşmüştü.
"Dün-"
"Dün için teşekkür ederim Chan. Sen olmasaydın bayılana kadar ağlardım sanırım.."
Chan kaşlarını çatmıştı. "Ne oldu Seungmin? Neden korkuyorsun karanlıktan?"
Yutkundu Seungmin. "Çocukluktan kalma bir şey işte.. Olur ya hani çocuklarda.. Öyle"
"Değil" Anında reddetti Chan. İnanmıyordu buna. "Seni tanıyorum Seungmin, yalan söylediğini fark edebiliyorum. Bana gerçekten ne olduğunu anlat"
Seungmin en çok bundan nefret ediyordu işte. Chan'ın sürekli yalanını anlamasından. "Bir şey yok. Ayrıca şu kollarını çeker misin?"
Chan hala kollarının sarılı olduğu bedene baktı ve kollarını çekerek Seungmini serbest bıraktı. İkisi de bir anda ayrıldıklarında hissettikleri soğuklukla üşüdüklerini hissetti.
"Seungmin kaçıyorsun, kaçma ve anla-"
"Neyi anlatacağım Chan? Söyledim ya çocukluktan kalma saçma bir korku işte. Altında bir şey yok bunun. Hem sen ne zamandan beridir benim hakkımda endişeleniyorsun?"
Chan önce öylece kalakalmıştı. "Bunu bende çok soruyorum kendime ama yok işte cevabı."
Chan fısıldayarak kendi kendine konuşsa da Seungmin duymuştu. Yataktan kalkarak üzerine bir hırka geçirdi.
"Ben kahvaltıyı hazırlayayım. Sende annenleri kaldırırsın"
Bugün haftasonu olduğunda okul yoktu ve eğer bir yerlere gitmezlerse tüm gün evde kalacaklardı.
Seungmin hızlı bir şekilde odasında çıkarak mutfağa gitti. Chan da yine kaçan Seungmin'in arkasından iç çekerek yataktan kalktı ve balkondan kendi odasına geçti.
"Sürekli kaçıyorsun Seungmin. Tanrı aşkına yaşadın da böyle hiç anlatmıyorsun?"
Sesli bir şekilde oflayarak banyoya girdi ve hızlı bir duştan sonra anne babasını uyandırarak Seungmin'in hazırladığı kahvaltıya oturdular.
"Ee gençler, var mı haftasonu planları?"
Heechul kahvesini içerken kahvaltısını yapan oğluna ve Seungmin'e karşı konuştuğunda ikisi de kafasını sağa sola salladılar.
Momo ellerini çırparak güldü. "Ay Chan senin sevgilin vardı değil mi? Onunla buluşmayacak mısın?"
Seungmin ağzına atmak üzere kaldırdığı çubuklarını yavaşça tabağına geri bıraktı. İşte şimdi tüm iştahı kaçmıştı. Gözlerini karşısında oturan ve kendisine bakan Chan'ın gözleri ile buluşturdu.
Chan hiçbir şey söylemeden Seungmin ile bakışırken Momo karşısında oturan eşine baktı. "Hayatım, sana söylemeyi unuttum. Oğlumuz sevgili yapmı-"
"Yapmadım anne" Chan sonunda konuşmuştu fakat inatla gözlerini Seungmin'in gözlerinden çekmemişti.
"Nasıl ya? Seungmin kızla görüşecek falan demişti"
Seungmin içten içe üzülürken Chan hafiften sinirleniyordu. "Evet, görüşüyorum anne ama sevgili değiliz"
Gözlerini sonunda Seungmin'in gözlerinden ayırarak annesinin gözlerine baktı. "Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum"
Heechul anlayışla kafasını salladı ve Seungmin'e baktı. "Senin Seungmin?"
Seungmin kafasını yan tarafında ki adama çevirdi. "Efendim Heechul amca?"
Heechul gülümsedi. "Senin diyorum, var mı sevgilin? Flörtün? Veya hoşlandığın birileri?"
Seungmin yutkunurken gözleri istemsizce karşısında oturan Chan'a kaymıştı.
Chan'ın da zaten çatılı olan kaşları olabildiğince daha çok çatılmış gelecek olan cevabı bekliyordu.
Aslında biliyordu da. Seungmin'in hiç öyle bir şeyleri olmamıştı ki. Olsa bilirdi. Şimdide yoktu.
"Baba Seungmin'in öyle şeyleri yo-"
"Var"
Chan'ın kesilen sözü ve duyduğu şey yumruğunu sıkmasına neden olmuştu. "Ne?"
"Ay ay ay senin de mi sevgilin var?"
Momo'nun heyecanlı sesi yanında oturan oğluşunu daha da sinirlendiriyordu.
Seungmin gülümseyerek Chanda olan bakışlarını Momoya çevirdi. "Sevgilim değil Momo teyzeciğim. Sadece..."
Gözleri tekrar Chan'ın sert soğuk rüzgarlar estiren bakışları ile buluştu. "Hoşlandığım biri var"
-------------------------------------------------------
Birileri artık kabullendi sanki hm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom&Jerry | Chanmin ✓
FanficBirbirleriyle anlaşamayan sınıf arkadaşları bir de ev arkadaşı olursa ne olur? Oynat bakalım :) |ChanMin| [ Changlix - Minsung - Hyunın ]