Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
--
"Selam"
Okul yolunda karşılaştıkları minho el sallayarak arkadaşlarının yanına geldi.
Jisung, yanında oynaşıp duran abisi ve seungminden bıkmıştı. Minhoyu gördüğü gibi de koluna girmişti. "Minhoşum, kurtar beni şu yeni aşk böcüklerinden." demişti dudaklarını büzerek.
Minho, küçüğüne gülerek yanağını sıktı. "Büzme şu dudaklarını."
Jisung inat olsun diye daha çok büzerken minho o anda öpmek istemişti. Jisung, minhonun bakışlarının değiştiğini farkettiğinde de dudaklarını düzelterek boğazını temizledi. "Hadi biraz hızlı olalım ya, derse geç kalıyoruz."
Seungmin, ikisi arasındaki çekimi eskiden beri bildiğinden az önce olan şeyi de farketmişti.
Sırıtarak sevgilisinin elini tuttu ve koşmaya başladı. "Okula en son giren tost ısmarlar!"
Minho ve jisung önce birbirlerine sonra koşan ikiliye baktılar. "Koş minho koş!" jisung da minhonun elini tutarak koşmaya başladı.
Tabi ki kazanan chanmin çifti olmuştu. Okulun kapısında nefeslenirken minho ve jisunga baktı seungmin. "Öğle arasında tostumuz hazır olsun."
"Ama haksızlık bu, siz önde başladınız." diye itiraz eden jisunga, abisi dil çıkarmış ve sevgilisinin elini tutarak sınıfa gitmişti.
Jisung da yine dudaklarını büzerek minhoya döndü. "Of minho! Hep senin yüzünden kazanamadık. Çok yavaşsın."
Minho güldü. "Ben mi yavaşım? Peşimden sürüklenen sendin güzelim hatırlatırım."
"Hep ben senin peşinden sürükleniyorum zaten." dedi jisung sessizce fakat minho duymuştu. "O da ne demek şimdi?"
"Ne?"
"Az önce dediğin de neydi? Niye benim peşimden sürükleniyormuşsun sen?"
Jisung gözlerini kaçırarak güldü. Elini ensesine atıp kaşırken "Öyle demedim, yanlış duymuşsun." diye işin içinden çıkmaya çalışmıştı.
Fakat minho onu herkesten iyi tanıyordu. Şuanda söylediğine pişman olduğu için kaçmaya çalıştığının farkındaydı. Jisunga yaklaşarak çenesinden tuttu ve gözlerine bakmasını sağladı. "Jisung, bana yalan söyleme."
