--
"Ben geldim anne!"
Momo, yemek yaptığı mutfaktan çıkarak oğlunun yanına gitti. "Hoşgeldin oğlum. Seungmin nerede?"
Chan omuz silkti. "Bilmiyorum. Eve gelmedi mi?"
"Hayır. Siz okula beraber gidip gelmiyor musunuz?"
"Evet. Tüm gün beraberdik hatta kafeye falan gittik ama sonra ayrılmıştık. Nerede bilmiyorum. Merak etme ya arkadaşları ile takılıyordur. Gelir birazdan"
Momo iç çekti. "Pekala.. Aç mısın? Yemek yaptım"
"Yok annem benim, aç değilim. Odama gidiyorum ben uyuyacağım biraz"
Chan, annesini öperek odasına çıktığında içi biraz huzursuzdu. Seungmin, tüm gün omzunda ağlamıştı. Sonra da bir anda çıkıp gitmişti.
Onların ilişkisi böyle değildi ki. Onlar kavga ederlerdi. Birbirlerinin yanında ağlamaz veya birbirlerine teselli vermezlerdi. Birşeyler değişiyordu ve bu Chan'ı korkutuyordu.
Telefonunu çıkararak Seungmin'i arayıp aramama arasında kaldı. Derince iç çekerek bakıştığı 'küçük fare' yazısını kapatıp olduğu gibi yattı yatağına ve uyumaya çalıştı.
--
Seungmin biraz geç dönmüştü eve. Momoya sadece seslenerek eve geldiğini haber vermiş ve yüzünü görmesine izin vermeden odasına çıkmıştı.
Karanlık odada aynanın karşısında kendisine bakarken açık olan balkon kapısından Chan odaya girmişti.
"Seungmin?"
Seungmin, Chan'ın sürekli balkondan odasına girmesinden sıkılmıştı. "Ne işin var yine burada? Bir daha açmayacağım o kapıyı"
Chan omuz silkerek kapalı olan ışığı açtı ve tam olarak Seungminin yüzünü görmesi ile bir anda Seungminin dibinde biterek kaşlarını çattı.
Bir elini Seungminin çenesine koyarak kafasını kaldırmış ve tam olarak gözlerine bakmasını sağlamıştı.
"Bu halin ne?"
Seungmin, gözlerini kaçırarak Chan'ın elini ittirdi. "Siktir git Chan. Seninle uğraşmak istemiyorum"
Chan sinirleniyordu. Tekrardan Seungminin çenesini tutarak yüzüne bakmasını sağladı. "Sana bu yüzünün hali ne diye sordum? Kim yaptı bunu?"
"Sanane? Bak işine hadi"
Chan dişlerini sıkıyordu. Seungminin yüzü mahvolmuştu. "Kiminle kavga ettin? Hangi orospu çocuğu bu hale getirdi seni?"
Seungmin göz devirerek tekrardan itti çenesini tutan eli. "Kavga ettim işte birileriyle. Seni ne ilgilendirir? Unutma ki yüzümü sende bu hale az getirmedin"
"Ben farklıyım amına koyayım. Tanrı aşkına şu haline bak. Mahvolmuş yüzün. Kim yaptı?"
Seungmin güldü. "Tanımıyorum. Ayrıca neden bu kadar takıldın buna? Nerede o umursamaz Chan? Neden bu kadar umursuyorsun beni?"
Chan'ın bu sorulara verecek bir cevabı yoktu. O da henüz bilmiyordu.
"Yürü gidiyoruz"
Chan, Seungmin'in kolundan tutup götürecekken Seungmin durdurdu. "Nereye gidiyoruz?"
"Yüzünü bu hale getiren şerefsizlere. Bir de ben göreyim şunları"
Seungmin oflayarak kolunu Chan'ın sıkı tutuşundan kurtardı. "Saçmalama Chan. Çocuk muyum ben? Karşılıklı bir kavgaydı. Yara aldığım kadar da verdim."
Chan hala tatmin olmamıştı. O şerefsizleri bir de kendisi görmek istiyordu.
"Seungmin, sana kimse dokunamaz. Anladın mı beni? Sana kimse vuramaz. Kimse saçını bile çekemez."
Seungmin şaşırıp kalmıştı. Chan neler söylüyordu böyle?
"Şimdi gidiyoruz ve sana dokunan şerefsizleri bana gösteriyorsun bir de ben dokunayım onlara"
Seungmin yutkundu. İlk defa Chan'ın baskınlığına karşı eziliyordu. Tanrı aşkına kendine gel Seungmin. Sen bu değilsin.
"Chan, saçmalı-"
"Saçmalamıyorum Seungmin. Sana sadece ben dokunabilirim. Kavga etmek istiyorsan bana gel. Oraya buraya takılma. Sana vurmuş olmaları tüm damarlarımdaki kanları kaynatıyor."
Chan, seviyor mu dövüyor mu belli değildi. Ve bu belirsizlik Seungmini çıkmaza sokmuştu.
Chan'ın elini tuttu ve yatağına götürerek oturttu.
"Bende senin başkalarına vurmanı istemiyorum Chan. Emin ol ben onlara daha çok zarar verdim. İki kişilerdi ama benden daha zararlı çıktılar. Biz çocukluğumuzdan beri kavga ettiğimiz için kavgada iyiyimdir. Unuttun mu?"
Chan gülümsedi ve ayakta duran Seungmini elinden tutarak yanına oturttu. "Senden uzun zamandır dayak yememiştim. Unutmuş olabilirim"
Seungmin de güldü. Güldüğünde, patlayan dudağı acıdığı için tıslamıştı. Chan da ani bir endişe ile elini tekrardan Seungminin çenesine götürdü ve baş parmağı ile patlayan dudağına dokundu.
Garip bir şekilde fazla yakınlardı. Bu yakınlık içlerinde bir şeyleri harekete geçirip bir şeylerin değişmesinde büyük adımlar atarken Chan derince yutkundu.
"O şerefsizleri gördüğüm yerde komaya sokacağım"
Seungmin utanmıştı. SEUNGMIN UTANMIŞTI!
Chan'ın bu davranışları Seungmini utandırmıştı. Flört gibi hissettiriyordu.
--------------------------------------------------
Başlıyor bir şeyler :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tom&Jerry | Chanmin ✓
FanfictionBirbirleriyle anlaşamayan sınıf arkadaşları bir de ev arkadaşı olursa ne olur? Oynat bakalım :) |ChanMin| [ Changlix - Minsung - Hyunın ]