INFINITY

Onu Sen Dönüştüreceksin

"Bayan Hope?"

Kadın gözlerini kısa bir süre Harry'nin üzerinde gezdirdi ve Hector'a baktı. Hector'dan onay aldıktan sonra "Hope"yazan kısma oturdu.

"Güzel Hope nasılsın?"

Victoria yine yerinde rahatsızca kıpırdandı ve gözlerinden ateş püskürürcesine Hope'e baktı. Hope bu bakışlardan etkilenmemiş aksine karşılık vermişti.

"Açlıktan ölüyorum."

Ortamda en rahat olan kişi Hope idi. Anında yemeğine gömülmüş, iştahla yiyordu.

"Seni tamamen vampire çevirmeme izin verseydin bu zavallı insanların yaşadığı şeyleri de yaşamıyor olacaktın."

Hope elindeki peçeteyle kibar olmaya çalışmadan ağzını sildi.

"Yemekler kandan bin kat daha iyi."

Niall aralarında buna en çok katılan kişiydi. Louis dayanamayarak konuştu.

"Sen kimsin?"

Harry'nin öğretmeni olman dışında.

"Harry'nin en sevdiği öğretmeni, değil mi Harry?"

Harry neler olduğunu anlayamıyordu, öğretmeninin burda ne işi vardı? Üstelik bir vampirdi!?

"Bayan Hope size kimsiniz dedim?"

"Nancy demen yeterlidir."

"Oh misafirimi takdim etmeme izin verin lütfen kendisi kuzenim olur."

Masadakiler bir gerçekle daha yüzleşmişlerdi. Zayn ortaya atıldı.

"Ne demek kuzenin? Bu ne demek oluyor? Yıllardır Harry düşmanımızın kuzenine mi emanetti!?"

Hector Zayn'nin elini tutmaya çalıştı ama Zayn anında çekti.

"Düşman mı ahh bir zamanlar bana deliler gibi aşık olan Zayn mi söylüyor bunları keskin kulaklarım neler duyuyor hahahaha."

Zayn yine Hector'un üstüne atılacakken Liam engelledi. Louis elleriyle masaya vurup ayağa kalktı.

"Senin eğlencen sabaha kadar bitmez gidiyoruz."

Tam Harry'nin kolundan tutup kapıya yaklaşmıştı ki kapıda duran adamlar buna izin vermedi. Ki Louis zaten burdan çıkamayacağını biliyordu.

"Acele etme Louis Nancy'nin anlatmak için sabırsızlandığı şeyler var hem de senelerdir bu anı bekliyordu."

"Anlatacağınız hiçbir şeyle ilgilen-"

"Harry senin için sadece bir evlatlık çocuk değil. Hiçbir zaman da olmadı."

Nancy'nin az önceki halinden eser kalmamış, soğuk sesiyle bu cümleyi kurmuştu. Louis Zayn ile göz göze geldi. 'Hayır' dedi içinden 'Hayır bunu bilmemeliler!"

"Harry çıksın."

"Neden öyle diyorsun Louis yeterince yalan söylemedin mi ona?"

"Sana yalvarıyorum duymasın bunları."

"Yalvarma şuna Louis."

Liam'ın nefesleri sıklaşmaya başlamıştı.

"Yalvarman hoşuma gitti Tomlinson demek a-"

Louis Harry'nin kulaklarını kapattı. Harry ise çoktan gözyaşlarını serbest bırakmıştı.

"Sus, sus dedim."

Hector keyifle dudaklarını kıvırdı. Eğlenmeye başlıyordu.

"Seni biraz daha kıvrandırmak isterdim Louis ama değerli vaktimi yeterince size harcadım. John Harry'i götürün."

Niall ayaklandı.

"Ben de onunla gideceğim."

"Şansınızı zorlamayın."

"Şansımı zorlamayı severim Hector."

Niall mavi-kırmızı karışık gözlerini Hector'a dikip Harry ile birlikte gözden kayboldu. Louis ise tekrar yerine oturdu.

"Devam et tatlım."

"Hector Harry'i istiyor. O çok güçlü bir vampir olacak. Şimdiden hissedebiliyorum."

Louis onu korurdu kimse onu dönüştüremezdi. Asla.

"Onu benden alamayacağını biliyorsun."

"Neyine güveniyorsun Louis sevgili Harry'ni öldürmeye çalışan Zayn'e mi? Kokuşmuş kurtçuğa mı? Vampir olmaktan nefret eden Niall'a mı? Ah yoksa 'etik' kurallarınız için hayvan kanı içmekten güçleri zayıflayan kendine mi?"

"Sen neyine güveniyordun Hector? Gücüne mi? Ama gücün Zayn'i geri getirmeye yetmedi."

Hector'un damarları şişmiş her an patlamaya hazır bir bomba gibiydi.

"Onu asla dönüştüremeyeceksin."

"Onu sen dönüştüreceksin Louis. Yavaş yavaş o zehir kanına karışacak."

"Sana acıyorum Hector. Hayatında sevgi gördüğün tek insanı da bu yüzden kaybettin. Hırsın yüzünden!"

Bu Hector için son damla olmuştu, Harry'nin de içeri dalmasıyla Hector üstüne atlamıştı...