"Öncelikle Louis'in duygularını kabul etmesini sağlayacaksın."
Harry'nin kalbi hızlandı.
"Louis'in bana duyguları mı var?"
"Onu da artık kendisi söylesin. Konuya odaklan Harry."
"Of tamam ya."
"Güzel. Onun yanında utanma duygularını açık açık belli et."
"Kolaysa sen yap Nancy."
Nancy ayağa kalktı.
"İyi o zaman ben gideyim siz de bu aptal döngüye devam edin. Ucubeler."
Harry onu durdurdu.
"Nancy ben utanırım."
Nancy gülümseyip saçını karıştırdı.
"Şapşal bir bebeksin. Louis zaten senden kaçıyor ee sen de kaçarsan nasıl olacak bu iş?"
Nancy haklıydı.
"Peki tamam belli edeceğim. Ama nasıl?"
"Geçen yaptığın gibi."
"Geçen?"
" 'Louis beni yiyebilirsin.' "
Harry Nancy'nin omzuna vurdu.
"Ben öyle bir şey demedim!"
"Tabi tabi Liam bana anlattı her şeyi."
"Kokuşmuş kurtçuk hemen yetiştirmiş. Sadece şakaydı."
Nancy tek kaşını kaldırdı.
"Neyse Onu etkin altına al. Kimin kazanacağını göster ona!"
"Savaşta mıyız Nancy?"
"Evet? Aşk Savaşı!!"
"Sana da eğlence çıktı."
"Öyle. Göreyim seni kıvırcık yapabilirsin."
****
Harry
Nancy gittikten sonra Louis'in odasına çıktım. Uyuyordu. Onu uyandırmamaya özen göstererek yatağına oturdum. Çok güzeldi. Perçemleri gözünün üstüne düşmüştü. Ellerimle kenara ittiğimde aniden uyanıp kolumu tuttu.
"Hey benim."
Beni görmesiyle rahatladı.
"Nancy gitti mi?"
Başımı salladım.
"İyi dedikodumu yaptınız mı bari?"
Utanma Harry utanmak yok.
"Yoo hiç yapmadık."
Hiç belli etmedin gerçekten.
Louis kıkırdadı.
"Hani yalan söylemek yoktu."
"Düşüncelerimi mi okuyorsun?"
"Bunu yapmadığımı biliyorsun istesem de okuyamıyorum zaten."
Gözlerini kaçırmıştı.
"Neden? Gücün mü gitti?"
"Hayır sebebi-
"Evet?"
"Bilmiyorum."
Yine yalan söylüyordu. Bunu Zayn'e sorsam acaba bana söyler miydi?
"Evet senin hakkında konuştuk."
"Kim bilir neler dedi sana."
"Merak etme aranızda olan hiçbir şeyi söylemedi. Tıpkı bizim konuştuğumuzu da sana söylemeyeceği gibi."
Sıkıntıyla iç çekti. Zafer. Biraz da sen merak et Louis.
"Hadi akşam yemeğini hazırlayalım Niall birazdan gelir."
"İşe gittiğinde onu özlüyorum."
"O da seni özlüyor.
Louis'le güzel bir masa hazırlamıştık. Zil çalınca kapıya bakmaya gittim.
"Hoş geldin baba!"
Sıkıca sarıldık.
"Hoş buldum bebeğim. Neler yaptınız bugün?"
"Biraz ders çalıştım sonra Nancy geldi onunla takıldık Louis ise bütün gün uyudu."
Babam kahkaha attı.
"Ben zaten Bay Tomlinson rahat rahat uyusun diye çalışıyorum oğlum."
Bu sefer ben kahkaha attım.
"Harry bütün gün beni çekiştirmen yetmedi galiba doğru el yıkamaya Niall sen de!"
"Tamam karıcımmm."
Louis bize anne gibi davranınca babam da ona böyle sesleniyordu tabi Louis deliriyordu.
Masaya oturduğumuzda Zayn ve Liam yoktu. Bugün işe başlamışlardı.
"Zayn ve Liam ne zaman gelecek?"
"Gece yarısı."
"O zaman gelene kadar beklerim."
"Neden bir şey mi oldu?"
"Zayn ile biraz sohbet etmek istiyorum."
"Sabah konuşursunuz Harry uyumalısın."
"Ben çocuk değilim ne zaman uyuyacağıma karar verebilirim."
Beni hâlâ çocuğu gibi görmesinden bıkmıştım.
"Haklı Louis rahat bırak biraz."
"Haklı falan değil onu düşünüyorum!"
"Babama sesini yükseltme!"
"Ben de senin b-"
Yumruğunu sıkıp ayağa kalktı. Gözleri kırmızı olmuştu.
"Louis sakinleş."
"Dışarı çıkıyorum Niall."
Avlanacaktı. Sinirlendiğinde avlanmaya çıkardı her ne kadar nefret etse de sinirini böyle atıyordu. Babamla baş başa kaldığımızda yerinden kalkıp bana sarıldı. Gözümden bir damla yaş düştü. Onu kızdırmak istemiyordum onu üzmek istemiyordum.
"Şş bir şey yok bebeğim. Bu aralar uyku problemi yaşıyor o yüzden sinirli."
Gece uyuyamadığı mı için bugün hep uyumuştu.
"Neden uyuyamıyor, hasta mı?"
"Hayır bebeğim sadece bu aralar çok düşünceli."
"Sana anlatıyor mu? Bana hiç anlatmıyor da."
Başımı öptü.
"Kendine bile tam olarak anlatamıyor sadece ona zaman ver."
Burnumu çekip başımı salladım.
"Hadi mısır patlatıp film izleyelim."
"Alacakaranlıkkk."
Niall kolunu ısırdı.
"Seni gerçekten ısırayım da gör Alacakaranlık neymiş."
Ee şey onu Louis'in yapmasını tercih ederdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INFINITY
FanfictionÜç vampir ve bir kurtun yaşadığı eve bebek gelirse ne olur? Üstelik bu bebek insansa...