Artık Benden Kaçamazsın

286 32 17
                                    

"Hadi dans edelimmm."

"Ne?"

"Hadii tut elimii."

Louis Harry'nin elini tutup gözlerine baktı. Harry de yavaşça onun ellerini beline yerleştirdi kendisi ise omuzlarına tutundu ve şarkıyı açtı.

"Bu şarkıyı çok seviyorum Louis."

"Yine mi Alacakaranlık?"

Harry başını sallayıp Louis'in omzuna koyup hafif hafif sallanmaya başladı Louis de küçük adımlarla ona uyum sağlıyordu. Kıvırcıkları omzunu gıdıklıyordu ancak huzurluydu.

"Ahh Edward sence de çok yakışıklı değil mi Louis? Bella onu hak etmiyor bile!"

Louis kıkırdadı.

"Hmm sen mi hak ediyorsun peki?"

"Evet Edward ile çok mutlu olabilirdik."

"Demek benimle mutlu değilsin?"

"Off ne alakası var Louis."

Harry'nin başını kaldırıp saçlarını düzeltti.

"Seni Edward'dan bile daha çok severim."

Harry'nin dedikleriyle kalbi hızlanmıştı. Louis'in sevgisinden asla şüphesi yoktu. Onu her zaman çok sevmişti.

"Ama Edward'a kızgınım onu zamanında dönüştürseydi Bella ölmeyecekti. Bencil herifin teki!"
(O zaman şafak vakti yayınlanmamış gibi varsayın.)

Louis iki eliyle yanaklarını okşadı.

"Hayır bebeğim Bella Edward'a olan aşkından kendini bile düşünmüyordu ancak Edward onu düşündüğü için bunu yapmadı."

Harry omuz silkti.

"Olsun yine de ikna olmadım."

Kıkırdayarak Louis'e sarılıp boynunu öperken fısıldadı:

"Ama sen Edward gibi bencil değilsin."

Louis uyandığı rüyayla nefes nefese kalmıştı. Bu konuyla ilgili gördüğü bilmem kaçıncı rüyaydı artık dayanamıyordu. Yataktan fırlayıp telefonu aldı ve Nancy'i aradı.

"Bize gelebilir misin?"

******

"Bir şey mi oldu?"

"Odama çıkalım Harry duymasın."

Yukarı çıktıklarında Louis yatağa Nancy ise koltuğa oturmuştu.

"Rüya gördüm."

"Nasıl bir rüya?"

"Geçen gördüğüm gibi. Dönüşüm."

"Bak Louis ne kadar zor durumda olduğunun farkındayım. Senelerce oğlun gibi büyüttüğün biri ruh eşin çıkıyor. Ama o senin öz oğlun değil biliyorsun."

"Öz ya da değil. Ne fark eder? Aklın alıyor mu böyle bir şeyi."

"Bu mantık işi değil Louis. Annem ve babam da olmaması gerekiyordu ama sonuç ben burdayım."

Louis hafifçe tebessüm etti. Nancy yanına geldi ve omzuna dokundu.

"Kendini fazla zorluyorsun bu kadar düşünme akışına bırak."

"Ona zarar gelmesinden korkuyorum."

"Aşktan kime zarar gelir ki? O senin yanında çok mutlu."

Bakışlarını Nancy'e çevirdi.

"Çünkü benimle büyüdü  babası olarak görüyor."

"Bakışları da baba sevgisinden yani."

Harry gizlice onları izliyordu. Louis ve öğretmeninin arasında bir şey mi vardı ve neden buna sinirlenmişti.

"Louisss."

İkisi de ona döndü.

"Ne yapıyorsunuz burada?"

Delici bakışlarıyla bir Louis'e bir de öğretmenine bakıyordu. Nancy ise gülümsemesini bastırdı. Louis garip bakışlarla Harry'e baktı.

"Konuşuyorduk? Bir şey mi oldu?"

Harry hemen bir bahane bulmalıydı.

"Şeyy ben çok acıktım Niall babamın gelmesine daha çok var mı?"

"Hayır be- yani bir saat kaldı bekleyemezsen biz yiyebiliriz."

"Evet evet bekleyemem çok açım."

Nancy ayağa kalktı.

"Benim kalkma zamanım gelmiş.''

"Yemeğe kalsaydın."

Harry kapıdan çıkarken bağırdı.

"Hadi Louisss."

Nancy gülerek Louis'in kulağına fısıldadı.

"Artık babası olarak görmüyor."

Louis homurdanıp aşağıya indi ve Nancy'i geçirdi.

"Harry Nancy'e ayıp oldu."

"Hmm nedenmiş?"

Louis onun şımarık hareketlerine gülümsedi.

"Sen bu aralar fazla şımardın sanki?"

Louis üzerine ilerliyordu.

"Hayır gelme üstümeee."

"Küçükken yaramazlık yaptığında sana ne ceza verirdim hatırlıyor musun?"

"Hayırr Louiss lütfen-ahhahahaa d-dur hahhahaa yapma dedimm."

Louis Harry'i gıdıklarken koltuğa çıkmışlardı.

"Özür dile hemen."

"H- hahahaha h-hayır dilemicem hahahah t-tamam dur özür dilerim-m."

"Duymadım."

"Özür dilerim babacığım."

Harry söylediğiyle zafer kazanmış gibi gülümserken Louis şokla ona bakmıştı. Louis'in şaşkınlığından fırsat bulup yerlerini değiştirdiler ve Harry onun üstüne çıktı.

"Yakaladım seni artık benden kaçamazsın."














INFINITYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin