Yeniden Aşk

2

Aşağıdan gelen yüksek sesler uyanmama sebep oldu. Yavaşça doğruldum, heryerim çok ağrıyordu.

Ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıttım. Ayağa kalkmaya cesaretim yoktu. Başım dönüyordu ve kalkarsam büyük ihtimalle düşüp bayılırdım. Acaba Taner'e mi seslenseydim?

Aynen Duru, adam aşağıda kavga ediyor ama sen seslen yine de belki 'bir saniye bekleyin müstakbel karım çağırıyor' deyip gelir yanına.

Burada oturup kavganın bitmesini bekleyemezdim ve bu yüzden sesleneceğim. Kavga ettiği kişiye ne derse desin beni alakadar etmez, kendisi demişti 'bana seslen' diye. Hem zaten sesler azalmıştı.

"Taner!" diye bağırmamla aşağıdan tekrar seslerin yükselmesi bir oldu. Bağrışmaların arasında duyduğum bir cümle kaşlarımı çatmama sebep oldu.

"HANİ KIZ BURDA DEĞİLDİ LAN!!"

Benden bahsediyordu sanırım bağırarak bu cümleyi kuran kişi. Birkaç saniye sonrasında Taner ve sabahtan beri kavga ettiği kişi her kimse yukarıya çıkarak bağrışmaya devam ediyorlardı. Sesleri merdivende yankılanıyordu. Sanırım buraya geliyorlardı. Kapının sertçe açılmasıyla irkildim. "ÇIK LAN ODADAN!" Taner'in bağırmasıyla adını bilmediğim adam Taner'e yumruk attı. Ağzımdan küçük bir çığlık koptu. Adam korktuğumu düşünmüş olacak ki Taner'e vurmayı bıraktı. Yavaşça ayağa kalktım ve Taner'in yanına çöktüm.

"İyimisin?" Telaşla sorduğum soru karşısında Taner gülümsedi, bakışlarını ismini bilmediğim az önce Taner'i yumruklayan, uzun boylu, kumral, siyah denecek kadar koyu kahve gözlü adama çevrildi.

"İyiyim hayatım" dedi. Hayatım demesi sinirlerimi bozsa da bu durumda bir şey diyemedim, zaten bana fırsat kalmadan adam Taner'in üzerine atladı.

"SENİN HAYATINI SİKERİM LAN SEN KİMSİN DE BENİM SEVDİĞİM KADINA HAYATIM DİYORSUN LAN OROSPU ÇOCUĞU !" Adam tekrardan Taner'i yumruklamaya başladı. Bunu umursamadan Taner'i döven adama şaşkınca bakakaldım. Sevdiğim kadın mı demişti o?

"Sevdiğim kadın derken?" dedim şok olmuş bir ifadeyle. Beni duymamıştı. Hâlâ Taner'i yumruklamakla meşguldü. Taner ona karşılık vermek istese bile o buna izin vermiyordu.

"YA YETER!" Diye bağırmamla ikisinin de bakışları beni buldu. Taner'in yüzü kan içinde kalmıştı.

"BİRİNİZ NİŞANLIYIZ DİYOR, BİRİNİZ SEVDİĞİM KADINA NASIL HAYATIM DERSİN DİYE OLAY ÇIKARTIYOR." Diye bağırdığımda ikisi de bir şey demeden yüzüme bakıyorlardı. Bağırmadan ama hala sinirli çıkan bir ses tonuyla konuşmaya devam ettim.

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz ya? Hanginiz durumumdan faydalanıp benimle oyun oynuyor?" Taner tam ağzını açmış bir şey diyecekken adını bilmediğim adam konuşmasına izin vermeden araya girdi.

Eliyle Taner'i işaret ederek, "bu serefsiz seni kandırıyor nişanlı falan değilsiniz siz, biz birbirimizi seviyoruz, bu herifte saplantılı sapığın teki ve şuan ki durumundan faydalanıyor" dedi.

"Sana neden inanayım, belki beni kandıran sensin ayrıca bir sürü nişan fotoğraflarımız var" dedim.

"Yapma bu kadar basit düşünüyor olamazsın shopdan kolay ne var, fotoğraflarınızı birleştirmiş işte" dedi. Hiç düşünmemiştim bunu gerçekten de. Yapmış olabilir miydi sahiden bunu? Uzun süredir sessizliğini koruyan Taner araya girdi.

"Saçmalama lan, öyle bir şey yok. Duru neden öyle bir şey yapayım biz nişanlıyız gerçekten asıl bu herif seni kandırdıyor." dedi.

" Lan yemin ederim seni gebertirim. Duru'yu alıp gideceğim burdan adamların ve sen sorun çıkartmayacaksınız, eğer bir daha Duru'ya yaklaşırsan yemin ederim, Seda Karahan'a verdiğim sözü umursamam seni gebertirim." Dedi. Taner'in konuşmasına izin vermeden araya girdim.