11

289 15 1
                                    

Yavaş adımlarla yanıma geldi. Korkuyla gözlerine baktım. Sinirle güldü.

"Benden kaçıp Taner'e gelmek ha?" sinirle konuşması beni korkutuyordu.

"Senden kaçtığım falan yok." dedim zor çıkan sesimle.

"Adamı atlatman, benden gizlice Taner'in numarasını istemen falan... O gün konuştuklarımızı mı duydun?"

"Evet duydum. Bu mu sorun şuan, benim sizi duymuş olamam mı? Yoksa senin beni kandırman mı?" sinirle bende sesimi yükseltmiştim.

Kolumdan tutup arabanın arkasına çekti.

"Sende bana sormak yerine Taner'e geldin. Bana güvenmedin o sapığa güvendin. Kafayı yiyeceğim ya!" sinirle elini saçlarına geçirdi.

"Evet, çünkü doğru söyleyeceğine inanmıyorum."

"Taner çok doğru sözlüdür. Çok güvenilirdir zaten. Çok doğru karar vermişsin. Buraya girdikten sonra seni geri bırakacağını mı sanıyorsun?" cevap vermeme izin vermeden devam etti.

"Sen beni delirtmek mi istiyorsun Duru, Taner'in yanına gelmek ne demek! Kafayı yiyeceğim ya." sinirle omuzlarından ittirdim.

"Sen çok mu güvenilirsin ha? Senin yanında kalmam çok doğru bir karar da buraya gelmem mi yanlış? Benim yaptığım hiçbir şeye karışamazsın buna hakkın yok! Sen benim hiçbir şeyim değilsin bunu o kalın kafana sok ve benden uzak dur!" sinirle bağırdım ve yanından uzaklaştım. Kahretsin, zaten ondan numara istemek aptallıktı. Bana ulaşamayınca oraya gideceği belliydi aptalım tam bir aptalım.

Sinirle söylene söylene bir parka geldim.
Banka oturdum, kollarımı birleştirip kafamı kolumun üstüne koydum. Nereye gideceğim gecenin bir körü oldu ve parktayım.

Bankta hareketlilik hissedip kafamı kaldırdım. Tanımadığım benim yaşlarımda bir genç oturmuş beni izliyordu.

"Beni mi izliyorsun?" dedim sinirle. Zaten moralim bozuktu kimseyle uğraşamak istemiyordum.

"Hayır, parkta bir tane bank var ve bende buraya geldim." tam kalkacakken konuştu.

"Rahatsız ettiysem ben kalkarım, otur sen." böyle deyince yeniden oturdum zaten gidecek yerim yoktu. Pislik Emir'in umurunda bile değildim. Evinde sıcacık uyuyordur şimdi.

"Hayır, eve gidecektim aslında da biraz daha oturayım öyle giderim." dedim sahte bir gülümsemeyle.

Aynen Duru eve gideceksin, hangi ev acaba, havuzlu evin mi yoksa geniş bahçesi olan ev mi?

Kendi iç sesime göz devirip susturdum. Muhtemelen karşımdaki adam 'ne yapıyor bu salak?' diyordur içinden.

Çocuğa eve giderim dedim ama kalkıp nereye gideceğim. Sıkıntıyla etrafa bakarken uzakta siyah arabasına dayanmış bana bakan Emir'i gördüm. Ne zamandır oradaydı ve neden yanıma gelmemişti?

Gözlerini gözlerimden ayırmadan bana bakıyordu. Ben o tarafa bakınca adamda o tarafa döndü. Bu sefer Emir sinirle bakıyordu. Umarım bi sıkıntı çıkartmaz.

"Rahatsız olduysanız müdahale edebilirim." adamın sesiyle ona döndüm.

Emir'den atak beklerken karşımdaki adamın konuşmasıyla kaşlarımı çattım.

"Yok hayır, tanıyorum zaten kendisini."

"Anladım." dedi sadece.

Telefonumu çıkartıp Emir'in ismine tıkladım.

Siz: Boşuna bekleme gelmeyeceğim.

Anında görüldü oldu.

Efulim: karşındaki it kendi isteğiyle kalkar mı yoksa ben mi kaldırayım?

Yeniden AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin