"Öyle işte. Yeter bu kadar sohbet uyu artık."
"Sen?"
"Ben uyuyamam zaten istesem de. Buradayım ama merak etme uyu sen."
Başımla onayladım. Yorganı iyice üzerime çektim.
Her şeye kokusu sinmişti ve mükemmel kokuyordu.
Emir koltuğa geçti. Bende arkama döndüm.
Çok uykum vardı, bu nedenle hemen uykuya daldım.
*****
Gözlerimi araladım, heryer kapkaranlıktı. Kaç saat uyudum acaba?
Emir burada bekleyeceğini söylemişti, gitti mi?
Yataktan doğruldum. Işığı yaktım.
Emir hâlâ koltukta oturuyordu. Telefonuyla ilgileniyordu ben ışığı yakınca bana baktı.Gittiğini düşünmüştüm. Rahatsız olmayayım diye karanlıkta oturuyordu galiba.
"Saat kaç?" dedim.
"Sekize geliyor. Sen daha iyi misin?"
"Ben iyiyim de sen hiç uyumadın mı?
" Hayır. " kaşlarımı çattım. Cidden o kadar saat uyumadan başımda mı beklemişti?
" Ben çıkayım sen uyu o zaman. "
" Yo dinlen sen uyuyacak olsam bir sürü oda var gider uyurum. "
" Daha ne kadar dinleneyim, yeterince uyumuşum zaten ama biraz acıkmış olabilirim. "dedim tatlı bir ses tonuyla.
" Tamam. Hazırlatayım bir şeyler. Ne yemek istorsun? "
Öyle sorunca da aklıma gelmiyor ki.
" Bilmem, farketmez ne varsa hazır yerim yani sıkıntı yok. " dedim.
" Tamam gel o zaman aşağı inelim. "
Yemek yedikten sonra salona geçip televizyon açtık ama ikimizde televizyona bakmıyorduk. Ben avel avel etrafa bakıyordum o da telefonuna bakıyordu.
Uzun süreli sessizliğin ardından konuştum.
" Ben evime gideyim artık. Her şey için teşekkür ederim." eninde sonunda gidecektim uzatmaya gerek yoktu. Hâlâ korkuyordum ama yapacak bir şey yok.
"Kapın yok Duru!" dedi. Bu söylediğine göz devirdim.
"Dalga geçme Emir." dedim sinirle.
"Dalga geçmiyorum Duru gerçekten kapın yok."
Doğru ya Taner bütün kapıları kırmıştı.
"Ayrıca kapın olsa seni göndereceğimi mi sanıyorsun?" dedi.
"Senden izin alan yok."
"Duru akşam akşam tartışmayalım." dedi soğuk bir şekilde.
"Eninde sonunda gideceğim biliyorsun değil mi?" dedim.
"Tamam Duru git. Sen anlamıyorsun çünkü laftan, lafı bırak yaşadın hâlâ anlamıyorsun. İlla acı çekmen gerekiyor, illa Taner'in sana ciddi bir şekilde zarar vermesi gerekiyor ki sen o zaman anlayasın ki bu inatla hiç bir bok anlamazsın!" sesi yüksek çıkmıştı ve sinirli konuşmuştu. Bu gözlerimin dolmasına sebep oldu.
Ağladığımı görmemesi için hızla ayağa kalktım.
Adam haklı Duru sen de kaşınıyorsun.
Haklı falan değil. Bağırması gerekmiyor. Sinirle odamın kapısını çarptım.
Sinirden ağlıyordum şuan. Bağırması gözlerimin dolmasına sebep oluyordu ve karşısında böyle gözükmek fazla sinirimi bozuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Aşk
Teen FictionBüyük ve güzel bir aşkın ortasında hafızasını kaybeden genç bir kızın hikayesi... Düzenli olarak bölüm yayınlıyorum:)