Yeniden Aşk

13

Emir'in anlatımıyla

Duru'yu istedikleri kafeye bıraktım ve oradan ayrılmak üzere gaza bastım.

Çalan telefonumu hoparlöre alıp Kerem'in aramasını yanıtladım.

"Abi nerede kaldın ya?"diye sitem ediyordu Kerem.

"Ya onu bunu bırak-" lafımı yarıda kesen şey duyduğum silah sesleriydi. Duru'yu bıraktığım yerden çok uzaklaşmamıştım. Umarım bu olanların Duru ile alakası yoktur.

Hızla arabayı ters yöne çevirip kafeye doğru sürdüm. "Emir, ne oluyor orada?" Kerem'i duymamazlıktan gelerek kafenin önünde ani bir fren ile durdurdum arabayı. Kafenin önünde gördüğüm hareketlilik kalbimin sıkışmasına sebep oldu.

Ya Duru'ya bir şey olduysa?

"Kerem acilen kızların kafeye gel. Acil!" Keremin cevap vermesini beklemeden arabadan indim. İnmemle birlikte önümden hızla geçen siyah Jeep dikkatimi çekmişti çünkü kafenin otoparkından çıkmıştı araba, görmüştüm.

Arkamda benimle birlikte durup arabadan inen adamlarımdan rastgele birine kafamla giden Jeep'i işaret ettim. Başını öne eğerek beni onayladı ve arabaya binerek Jeep'i takip etmek için yola koyuldu.

Bende daha fazla oyalanmamak adına kalabalığı yararak kafeye girdim. Etrafıma bakındım ve içeride köşede bir yerde herkesin toplandığını görünce hızla oraya ilerledim ve insanları ittirerek başına toplandıkları şeye baktım.

Bu Selin'di. Omzundan vurulmuştu.

"Selin!"dedim dehşet içinde. Duru neredeydi? İçimdeki panik git gide artıyordu.

"E...Emir, götür-"dedi ve yutkundu. Zorlanıyordu konuşurken. "Götürdüler..."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Arkama bakmadan , arkamda olduklarını bildiğim adamlarıma "Selin'i hastaneye götürün, Kerem'i arayın ve birkaçınız beni takip etsin!"dedim.

Emirler yağdırarak çıktım kafeden ve arabaya bindim. Dediğim gibi birkaç adam peşimden beni takip ederken son gördüğüm şey kafeden çıkarılan Selin'di.

Siyah Jeepi takip etmesini istediğim adamı aradım." Neredesiniz? "dedim yola bakarak."Abi, arabanın izini kaybettik." dedi adam mahçup bir sesle. Telefonu adamın yüzüne kapattım. Ben biliyordum Duru'nun nerede olduğunu.

Hızla sürdüğüm arabayı ani firenle Taner'in evinin önünde durdurdum. Kapıdaki adamlar hareketlenirken onları umursamadan kapıyı tekmeledim.

"TANER!" bağırmamla bir dakika içinde Taner dışarıya çıktı.

"AÇ LAN ŞU KAPIYI!" benim aksime sakin bir şekilde adamlarına başıyla emir verdi. Kapıyı açmalarıyla hızla Taner'in üstüne atlayıp yumruğumu yüzüne geçirdim.

Adamları silahlarını üzerime tutsalarda onları umursamadan bir yumruk daha geçirdim.

"NEREDE LAN DURU, HANGİ İTİN NEREYE GÖTÜRDÜ!" kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Sanki olanlardan haberi yokmuş gibiydi.

"Ne saçmalıyorsun? Ben kimseyi bir yere götürmedim." sinirle bir yumruk daha attım.

"Yalan söyleme lan. Allah belamı versin öldürürüm seni."

"Sence Duru'yu kaçırmış olsam burada mı olurdum?" dediği şey mantıklı gelmişti ama onda başka kim yapar bunu?

Sinirle elimi saçlarımın arasından geçirdim.

İşaret parmağımı Taner'e doğrultarak konuştum."Eğer bu işte senin parmağın varsa hiçbir şeyi umursamam gebertirim seni." cevap vermesini beklemeden oradan ayrıldım.